Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı mart ayı işsizlik oranı, ilk bakışta olumlu bir tablo sunuyor. Resmi rakamlara göre, işsizlik oranı 0,3 puan gerileyerek yüzde 7,9’a düştü. Ancak detaylara inildiğinde, atıl işgücü oranı olarak tanımlanan gerçek işsizlikteki artış göze çarpıyor. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan bu oran, mart ayında yüzde 28,8’e yükselerek son aylardaki tırmanışını sürdürdü.
Kadınlar ve gençler işsizlikte başı çekiyor
Veriler, kadın işsizliği ve genç işsizliği konusunda alarm veriyor. Mart ayında erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,5 olarak ölçülürken, kadınlarda bu oran yüzde 10,6’ya kadar çıktı. Özellikle 15-24 yaş aralığını kapsayan genç nüfusta işsizlik, bir önceki aya göre 0,1 puan yükselerek yüzde 15,1’e ulaştı. Genç erkeklerde işsizlik oranı yüzde 11,0 iken, genç kadınlarda bu oran yüzde 22,6’ya kadar tırmandı. Bu tablo, gençlerin ve kadınların istihdam piyasasında karşılaştığı zorlukların devam ettiğini gösteriyor.
Atıl işgücü oranında tehlikeli yükseliş
Mart ayında atıl işgücü oranı 0,3 puanlık artışla yüzde 28,8’e çıktı. Bu oran, resmi işsizliğin çok üzerinde bir seviyede bulunuyor ve işgücü piyasasında yaşanan yapısal sorunları gözler önüne seriyor. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,9 olarak ölçülürken, işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı ise yüzde 20,1’e yükseldi. Bu veriler, iş bulmakta zorlanan milyonlarca kişinin işsizlik rakamlarına tam olarak yansımadığını ortaya koyuyor.
İstihdamda artış, işgücünde genişleme
TÜİK’in yayımladığı mart ayı istihdam verileri, işgücü piyasasında hareketliliğin sürdüğünü gösteriyor. Mart ayında istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre 391 bin kişi artarak 32 milyon 597 bine ulaştı. İstihdam oranı ise yüzde 49,2’ye çıktı. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9 olarak kaydedilirken, kadınlarda bu oran yüzde 31,9’da kaldı. Aynı dönemde işgücü 325 bin kişi artarak 35 milyon 404 bine yükseldi. İşgücüne katılma oranı ise yüzde 53,4’e çıktı.
Çalışma süresi artıyor, verimlilik tartışılıyor
Mart ayında haftalık ortalama fiili çalışma süresi 0,3 saat artarak 43,7 saate ulaştı. Çalışanların mesai saatlerindeki bu artış, iş piyasasında verimlilik ve iş-yaşam dengesi tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Özellikle zamana bağlı eksik istihdamın yüksek olduğu bir ortamda, çalışanların fazla mesaiye yönelmesi dikkat çekiyor.
Resmi işsizlik rakamları geriliyor
Mart ayında işsiz sayısı 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bine geriledi. Bu düşüş, işgücü piyasasında kısmi bir toparlanmaya işaret ediyor. Ancak, işsizliğin cinsiyetler ve yaş grupları arasında farklılık göstermesi, istihdam politikalarının daha kapsayıcı olması gerektiğini ortaya koyuyor.
Gençlerde işsizlik oranı yükselmeye devam ediyor
Özellikle genç işsizlik oranı mart ayında bir önceki aya göre artış gösterdi. 15-24 yaş aralığındaki gençlerde işsizlik oranı yüzde 15,1’e ulaştı. Genç kadınlarda bu oran yüzde 22,6 ile oldukça yüksek bir seviyeye çıktı. Türkiye’de gençlerin iş piyasasına katılımında yaşanan sorunlar, eğitimden istihdama geçişteki zorluklarla birleşince, bu yaş grubunda işsizlik oranı kronikleşiyor.
Kadınların işgücüne katılımı düşük seviyede
Mart ayı verileri, kadınların işgücüne katılım oranının erkeklere kıyasla oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 71,6 iken, kadınlarda bu oran yüzde 35,7’de kaldı. Kadınların işgücü piyasasında daha fazla yer alabilmesi için destekleyici politikaların gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı.
Gerçek işsizlikteki artış sosyal sorunları tetikliyor
Gerçek işsizlik olarak tanımlanan atıl işgücü oranındaki yükseliş, ekonomik ve sosyal sorunların derinleşmesine yol açıyor. İş bulamayan ya da eksik istihdam edilen milyonlarca kişi, ekonomik büyümeden yeterince faydalanamıyor. Bu durum, gelir dağılımı adaletsizliği ve yoksulluk riskini artırıyor.
İstatistiklerin ötesinde: İşgücü piyasasında yapısal sorunlar
TÜİK’in açıkladığı veriler, yüzeyde olumlu bir tablo çizse de, işgücü piyasasında derin yapısal sorunların sürdüğünü ortaya koyuyor. Atıl işgücü oranının yüksekliği, kayıt dışı istihdam ve düşük ücretli işlerin yaygınlığı gibi sorunlar, ekonomik büyümenin topluma yansımasını sınırlıyor. Uzmanlar, sürdürülebilir bir istihdam artışı için eğitim, mesleki gelişim ve kadın istihdamını artırıcı politikaların önemine dikkat çekiyor.
