Yaklaşık 1 milyon kamu işçisinin gözü kulağı, 2025-2026 dönemi toplu sözleşme görüşmelerine çevrildi. Türkiye'nin en büyük işçi konfederasyonları TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ, kamuda çalışan milyonlarca işçinin ücretlerine yapılacak zamları belirlemek üzere hükümetle masaya oturmaya hazırlanıyor. Kamu işçisi, art arda gelen enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında maaşlarının artırılmasını ve insanca yaşayabilecekleri bir ücret seviyesine ulaşılmasını beklerken, hükümetle sendikalar arasında zorlu bir pazarlık süreci yaşanması bekleniyor. Zam pazarlığı, milyonlarca emekçinin geleceği ve Türkiye ekonomisi açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.

1 milyon işçiyi ilgilendiren sözleşme dönemi başlıyor

Kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve protokolü görüşmeleri, karayolları, demiryolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bine yakın işçiyi doğrudan ilgilendiriyor. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonları, kamudaki toplamda 1 milyonu bulan kamu işçisinin haklarını korumak ve maaşlarını artırmak amacıyla ortak hareket etme kararı aldı ve görüşmelere başlamak için hazırlıklarını yoğunlaştırdı. Toplu sözleşme dönemi, kamu sektöründe çalışan milyonlarca işçinin ücret ve sosyal haklarının belirleneceği kritik bir süreç olarak görülürken, işçi sendikaları ve hükümet tarafından yapılacak açıklamalar yakından takip ediliyor.

İkinci el araç piyasasında durgunluk hakim İkinci el araç piyasasında durgunluk hakim

Bakan Işıkhan: "şubatta görüşmelere başlayacağız"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kamu işçileri toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin soruları yanıtlayarak görüşmelerin şubat ayı içerisinde başlayacağını duyurdu. Bakan Işıkhan, konfederasyonların çalışmalarını sürdürdüğünü ve "Gerekli çalışmaları bitirdikten sonra muvafakatlar alınacak ve Bakanlığımıza bildirilecek. Şubat ayı içerisinde resmi görüşmelere başlayacağımızı düşünüyoruz" dedi. Hükümet olarak sürece dahil olacaklarını belirten Işıkhan, "her zamanki gibi kamu işverenimizin refahını koruyan ve kamu kaynaklarının da etkin şekilde değerlendirilmesini sağlayan bir uzlaşı ortamı inşallah yaratacağız" sözleriyle, hem işçi haklarını hem de kamu maliyesini gözeten bir çözüm arayışında olduklarının sinyallerini verdi. Bakan Işıkhan'ın açıklaması, kamu işçisinin zam pazarlığı sürecinin resmen başladığı anlamına geliyor.

%95 zam talebi iddialarına bakanlıktan açıklama

Kamu işçilerinin maaşları için yüzde 95 zam isteneceğine dair iddialar kamuoyunda geniş yer bulurken, Bakan Işıkhan bu iddialara ilişkin de açıklama yaptı. Işıkhan, "Şu an gündeme gelen hiçbir şey yok. Gündeme gelmeyen bir şey için de yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Konfederasyonlar tekliflerini bildirecekler. Hükümet olarak biz de görüşmelerimizi, değerlendirmelerimizi yapacağız" diyerek, şimdilik net bir zam oranı telaffuz etmekten kaçındı. Bakan Işıkhan, hükümet olarak kamu mali dengesini gözetmek durumunda olduklarını ve aksi takdirde sürecin yönetilemez hale geleceğini belirterek, işçi sendikaları ve hükümet arasındaki pazarlıkların zorlu geçeceğinin sinyallerini verdi.

İşçi eylemlerine uzlaşı mesajı

Bazı iş yerlerinde işçilerin eylemlerinin olduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Işıkhan, işçilerin haklı taleplerinin olduğunu ancak "uzlaşı" vurgusu yaptı. Işıkhan, Bakanlık olarak işçi şikayetlerini ve taleplerini ciddiye aldıklarını belirterek, Polonez işçileri örneğini verdi ve işverenlerle uzlaşı ortamı yarattıklarını söyledi. "İşçilerimiz haklarını aldılar. İşveren memnun bir şekilde ayrıldı ve uzlaşı ortamını yarattık. Bu da bizim Türkiye Yüzyılı çalışma hayatında ne kadar önemli bir imza attığımızı gösteriyor" diyen Işıkhan, kamu işçisi zam pazarlığında da uzlaşı ile sonuç alınabileceği mesajını verdi.

Prof. Dr. Cem Kılıç: "Zorlu bir süreç olacak"

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, kamu işçisi zam pazarlığı sürecini değerlendirerek görüşmelerin "zorlu bir süreç olacağını" öngördü. Kılıç, "Henüz kamu işçileri için yol haritası belli olmadı. Bununla ilgili sadece birkaç toplantı yapıldı. Ne kadar zam yapılacağını önümüzdeki toplantıların neticesinde belli olacak. Ama zorlu bir süreç olacağı açık, bugünden onu görüyoruz" dedi. Prof. Dr. Kılıç, TÜRK-İŞ'in Kamu Çerçeve Protokolü için hazırlıklarını yaptığını ve geçtiğimiz günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda metoda ve usule ilişkin bir toplantı yapıldığını belirterek, "Önümüzdeki günlerde özellikle mart ayının ortalarına kadar bu iş iyice ısınır" öngörüsünde bulundu. Prof. Dr. Kılıç, zam pazarlığında enflasyon rakamlarının da dikkate alınacağını ve "Tahminimiz nisan ayında belki de nisan ayına varmadan bu rakamın belirlenmesi yönünde" dedi. Prof. Dr. Kılıç'ın değerlendirmeleri, kamu işçisi zam pazarlığının uzun, zorlu ve müzakere yoğun bir süreç olacağını ve sonucun enflasyon ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak şekilleneceğini gösteriyor.

İşçilerin talebi %95 zam, taban maaş 72 bin tl

TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonlarının, kamu işçilerinin 2025-2026 yıllarında alacağı zam ve ilave sosyal haklarını belirlemek için ortak hareket ederek hazırladığı taslak metin de ortaya çıktı. İşçi sendikalarının hükümetin önüne koyacağı taslak metinde kamu işçisinin enflasyona ezdirilmemesi için %95 zam talep edildiği belirtiliyor. Sendikalar, en düşük işçi maaşının 37 bin liradan 72 bin liraya çıkarılmasını isterken, günlük brüt çıplak ücretin en düşük 2 bin liraya çıkarılmasını ve tüm işçilere 20 biner lira refah payı verilmesini talep ediyor. Artırılan bu yeni maaşlara 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 20 zam yapılması öngörülürken, 2026 yılı sonuna kadar ise her 6 ayda bir TÜFE + yüzde 5 oranında zam yapılması talep ediliyor. Kamu işçisinin bu yüksek zam talepleri, hükümetle sendikalar arasındaki pazarlık masasında tansiyonu yükseltebilir ve zorlu bir müzakere sürecine işaret edebilir.

Sosyal destek ve yardımlar da talep listesinde

Zam taleplerinin yanı sıra, işçi sendikalarının sosyal destek ve yardım talepleri de oldukça kapsamlı. Taslak metinde ücretin dışında her bir işçiye aylık net 7 bin 500’er lira sosyal destek, 2 bin 500’er lira aile yardımı, çocuk başına da 250’şer lira çocuk yardımı istendiği belirtiliyor. Bu talebin karşılanması halinde, örneğin 2 çocuklu bir işçi maaşının dışında her ay 10 bin 500 lira da destek ödemesi alacak. Ayrıca 700 bin işçinin tamamına önümüzdeki mayıs ayında 30’ar bin lira ek ödeme talep ediliyor. İşçilere günlük 500 TL (aylık 15 bin TL) yemek ve yıllık 12 bin lira giyim desteği istenirken, 8 bin lira doğum, 12 bin lira da evlenme yardımı talepleri de masada yer alacak. Sendikaların bu kapsamlı sosyal haklar ve yardım talepleri, kamu işçisinin yaşam standartlarını yükseltmeyi ve sosyal güvenliklerini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ