Bölgede öyle sanıldığı gibi bir verim düşüklüğü yok. Güneş ve rüzgarda çok daha yüksek ciddi bir potansiyele sahibiz. Güneş enerjisi Karadeniz için hem doğa dostu olması hem de pratik olması açısından vazgeçilmez bir yenilenebilir enerji türüdür" dedi.

Sahip olduğu konum itibarı ile son yıllarda yenilenebilir enerji noktasında ciddi atılımlar yapıldığı Türkiye’nin son 10 yılda dikkate değer gelişim gösteren sektörlerin başında güneş enerjisi sektörü geliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi her geçen gün artarken, uzmanlar Karadeniz Bölgesi’nde barajlar ve hidroelektrik santrallerinin (HES) yanı sıra hem güneş hem de rüzgar enerjisi üretiminde ciddi potansiyeli olduğuna dikkati çekiyor.

'GÜNEŞ VE RÜZGARDA POTANSİYELİMİZ YÜKSEK'

KTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Elektronik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Çavdar, güneş ve rüzgar enerjilerinin doğa dostu olduğunu belirterek, bu kaynaklardan HES’lerde üretilen enerjiden daha fazla enerjinin üretildiği söyledi. Prof. Dr. Çavdar, "Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi yenilenebilir enerji kaynakları üretme noktasında ülkemizde de yoğun çabalar var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bu konuda bölgesel ve iller bazında hem güneş hem de rüzgar enerji verilerini içeren raporlar paylaşıyor. Tüm dünyada da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim olduğu da açık. Güneş ve rüzgar yenilenebilir enerji kaynakları arasında öncü konumda. Ayrıca bunlar doğa dostu kaynaklar, yani bizim küçük akarsu HES’lerini düşündüğümüzde, doğal yaşamın ve sosyal yaşamın bozulduğuna inanılan bir durum var. Toplam elektrik enerjisi üretimimize kıyasla küçük akarsu HES’lerinde üretilen enerji payımız yüzde 6. Halbuki güneş ve rüzgarda çok daha yüksek bir potansiyele sahibiz” diye konuştu.

'ALMANYA’DAN YÜZDE 20 DAHA AVANTAJLI'

Karadeniz Bölgesi’nin Almanya’ya kıyasla yüzde 20 avantajlı olduğu fakat Almanya’da Türkiye’nin 5 katı kadar güneş enerjisi üretildiğini kaydeden Prof. Dr. Çavdar, “‘Karadeniz, yenilenebilir enerji açısından verimsiz bir bölgedir’ algısı tamamen yanlıştır. Bölgede öyle sanıldığı gibi bir verim düşüklüğü yok. Doğu Karadeniz sahilinde güneş enerjisi için başka bir avantaj. Türkiye’nin maksimum güneş verimi alınan yerini baz aldığımızda Karadeniz Bölgesi’nde sadece yüzde 15 seviyesinde daha az enerji üretimi olduğunu görüyoruz. Almanya’da bizim 5 katımız kadar güneşten elektrik enerjisi üretimi söz konusu. Örnek olarak Almanya’daki bir üniversitenin çatısıyla bizim Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin çatısına aynı büyüklükte bir güneş sistemi kurulduğunda bizim oraya göre yaklaşık yüzde 20 avantajımız var. Dolayısıyla güneş enerjisi bu bölgede kullanılması gereken verimli bir enerji türüdür” dedi.

'TEKNOLOJİ GELİŞTİKÇE ENERJİ ÜRETİMİNDE PAY ARTACAK'

Güneş enerjisinin doğa dostu olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Çavdar, "Karadeniz Bölgesi olarak rüzgar enerjisinde de ciddi bir potansiyelimiz var. Fakat rüzgar enerjisi uygulaması güneş kadar basit değil çünkü güneş enerji sistemleri mesken ya da iş yerleri üzerine kurulabiliyor ilave bir enerji ya da iletim hattı kullanılmıyor. Güneş enerjisi Karadeniz için hem doğa dostu olması hem de pratik olması açısından vazgeçilmez bir yenilenebilir enerji türüdür, kullanılması da gerekir. Teknoloji geliştikçe de bu enerjinin toplam üretimimizdeki payı artacak. Sadece rüzgardan bile mevcut enerjiye ek olarak, şu an kurulu gücümüzün yarısına yakın bir enerji elde edebilecek durumdayız. Karadeniz için deniz üzerinde de güneş panelleri ve rüzgar enerjisi üretimi değerlendirilebilir. Güneş enerjisi için sadece sahil kesiminde veriler biraz düşüktür ama sahilin biraz yükseğine çıkıldığında Türkiye geneli verilere erişilebiliyor keza rüzgarda da bu böyle. Yatırımcıların Karadeniz Bölgesi’ni dikkate alması ve bilhassa çatılara meskenlere güneş enerji sistemlerinin kurulması gerekir” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: DHA