Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen ve dokuz işçinin göçük altında kaldığı toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AKP Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplandı. Komisyon; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan, bakanlığa bağlı genel müdürler, iş güvenliği uzmanlarından oluşan heyeti kabul etti.
Komisyon Başkanı Uslu, çalışma takvimlerine ilişkin "Pazartesi günü bazı arkadaşlarımızla Erzincan'a geçeceğiz. Bazı komisyon üyesi arkadaşlarımız da herhalde salı günü Erzincan'da olacak. 22 komisyon üyemiz var. Şu ana kadar 22 komisyon üyemiz de yerinde yapacağımız incelemelere katılacaklarını bildirdi.
İki gün Erzincan'da incelemelerimiz olacak. Önce Erzincan Valiliği'nde bir bilgilendirme toplantısı olacak, ardından İliç ilçemize geçeceğiz. Orada kriz merkezinde yürütülen çalışmalarla ilgili detaylı bilgiler alacağız ve tabii ki kazanın meydana geldiği noktayı, maden ocağını hep beraber inceleyeceğiz. Ardından maden işçileriyle görüşeceğiz. Toprak altında kalan madencilerimizin yakınlarıyla görüşeceğiz. Biliyorsunuz, iki madencimizin naaşına ulaşılmıştı. Onlara da hep beraber taziye ziyaretinde bulunmayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Uslu, araştırma sürecinin sonunda madenciliğin güvenli hale getirilmesine ilişkin kanun teklifi hazırlama hedefleri olduğunu kaydederek, "Bunu gerçekleştirebilirsek doğru bir kanuni sürece doğru bir hukuki altyapı sürecine katkı koyabilirsek komisyonumuz amacına ve hedefine ulaşmıştır diye düşünüyorum. İhmal sürecini inceleyeceğiz ancak esas hedefimizin bu olması gerektiğini düşünüyorum. Konuyla ilgili zaten idari ve adli soruşturmalar devam ediyor" dedi.
'YIĞIN LİÇİ İNŞASI, PROJEYE UYGUN GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ'
Bakanlık Rehberlik ve Teftiş Kurulu Daire Müdürü Bekir Aktürk, kaza sonrası yapılan ön değerlendirmeye ilişkin bilgiler verdi.
Aktürk, "Meydana gelen kazanın temel nedenlerine yönelik tarafımızca yapılan değerlendirmede yığın liçi inşasının projeye uygun olarak gerçekleştirilmemiş olması, yığın liçine kararlılığı düşürecek ölçüde solüsyon verilmiş olması ihtimalleri üzerinde durulmaktadır ancak kaymanın bu saydığım nedenlerden biri veya birkaçına bağlı olarak meydana geldiğine dair net bir bulguya ulaşamadık. Yaptığımız incelemelerde ve müfettiş arkadaşlarımızın yaptığı incelemelerde kazanın temel nedenlerine yönelik kesin bir yargıya varamamakla birlikte süreci olumsuz yönde etkilediğini tespit ettiğimiz bazı hususlar var" dedi.
'İŞVEREN, ACİL DURUMU YÖNETMEDE YETERSİZ KALDI'
Aktürk, kazaya sebebiyet veren olumsuzlukları şöyle sıraladı:
"Radar verileri doğrultusunda yığın liçinde yer değiştirmelerin ve ivmelerin tespit edilmesine ve yığın üzerinde çatlakların görülmesine rağmen, olası yığın kaymasının etki alanından tüm çalışanların uzaklaştırılmaması. Yığın liçinin doğu cephesinde kaymanın etki alanında bulunan konteyner içerisindeki çalışanların, yığında çatlaklar gözlemledikten ve yığın hareketleri tespit edildikten sonra tahliye edilememesi. Bir başka olumsuzluk, yığın liçinin batı cephesinde kaymanın etki alanında bulunan açık ocak sahası girişinin iş makinelerine kapatılmaması.
Bir başka husus, yığın liçi sahasına girişin engellenmesi ya da liç sahasında yapılan tüm çalışmaların durdurulması gibi kritik bir öneme sahip önlemleri içeren duyuruların dahi mesaj ve e-postayla haber verilmesi. İşveren, burada e-posta yolunu tercih etmiş fakat bunun okunmama ihtimalini ve bu iletişimin doğru bir iletişim olup olmadığını değerlendirememiş diye düşünüyoruz.
Yine yığın kararlılığını bozma potansiyeli olan solüsyon beslemesinin acil olarak kesilmemesi süreci olumsuz etkileyen faktörlerden bir tanesi. Son olarak yığın kararlılığını bozmaya etki etme potansiyeli olan açık ocakta yapılan patlatmaların devam etmesi. Dolayısıyla bu hususları dikkate aldığımızda işverenin yığın liçinde tespit edilmiş olan çatlakların yığının kararlılığında ne ölçüde bir bozulmaya işaret ettiğini anlayacak kadar bilgiye sahip olmadığını ve muhtemel acil durumu yönetmekte yetersiz kaldığı değerlendirilmektedir."