9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin ALPDÜNDAR'ın haberine göre: Tarih boyunca deniziyle anılan, deniz ticaretinin önemli merkezi olmuş İzmir'de, körfez artık kaybedilme noktasına geldi. Yaşanan kirliliğin ulaştığı boyutu, binlerce balığın sudaki oksijensizlik sonucu ölümleri gözler önüne serdi, alg çoğalması körfezin rengini kırmızıya çevirirken kente yayılan koku ise dayanılmaz hal aldı.

Sorun, ayyuka çıkınca gündem oldu, siyasiler, yöneticiler, bilim insanlarından açıklamalar arka arkaya geldi. Ama kaçırılmaması gereken nokta,

Kentin varoluş nedenlerinden körfezin kaybedilmek üzere olduğu gerçeğiydi.

İsmini kentin kurtuluş ve Cumhuriyetin kuruluşunun adımlarının atıldığı günden alan 9 Eylül Gazetesi, İzmir'i, doğayı, yaşamı önceleyen sorumluluğuyla, tarihi bir çağrıda bulundu.

Yazarımız Dilek Gappi, körfezde gelinen içler acısı durumu aktararak sadece sirkülasyon ve navigasyon kanallarının yapımı için yüz milyarı aşan bütçelerden söz edilen körfezin kurtarılması çalışmalarının tek başına başkan Cemil Tugay'ın çabasında olmaması ve sorumluluğu herkesin üstlenmesi gerektiğini belirtti, “9 Eylül Gazetesi olarak, bakanlıkları, kentin vekillerini, kanaat önderlerini göreve çağırıyoruz" dedi.

9 Eylül Gazetesinin bu çağrısına ilk yanıt İzmir'in milletvekillerinden geldi.

Körfez için üstlerine düşen görev için çaba göstermeye hazır olduklarını söyleyen milletvekilleri, ortak iradeyi ortaya koydu.

MHP'li Yalçın: Türkiye, kendi göbeğini kesmek durumundadır MHP'li Yalçın: Türkiye, kendi göbeğini kesmek durumundadır

Murat Bakan Chp 1

Murat Bakan (CHP)

"BAKANLIK HAREKETE GEÇMELİ"

CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir Körfezi’nin içerisinde bulunduğu soruna dair atılacak adımları hem yerel yönetimlerin hem de çeşitli bakanlıkların görev alanına girdiğini vurgulayarak “Körfezi kirleten unsurların, fabrika atıkları, organize sanayi bölgeleri, gemi balast suları gibi kaynaklardan geldiği biliniyor. Bu kirleticilerin denetlenmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sorumluluğunda. Bakanlık, kirleticilerin tespit edilmesi, denetlenmesi ve gerekli idari işlemlerin yapılması konusunda artık harekete geçmeli. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise sadece Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nden sorumlu. Büyükşehir Belediyesi, tesisin 4. fazının tamamlanması için de üzerine düşeni yapıyor. Peki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda gereken adımları atıyor mu?” diye konuştu.

Körfezin sığlığı ve temiz su girişinin yetersizliğinin sorunun diğer önemli kısmı olduğunu vurgulayan Bakan sirkülasyon ve navigasyon kanallarına duyulan ihtiyacın uzun süredir gündeme getirildiğini aktardı “Bu projeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tek başına gerçekleştirmesi mümkün değil; Bakanlık, İzmit’te benzer bir sirkülasyon kanalı projesine büyük ölçüde katkıda bulunmuşken, İzmir için neden aynı desteği sağlamalı. Sorun, tüm kurumların el birliğiyle ve koordinasyon içinde çözmesi gereken bir sorun. Kurumların da aynı kararlılık ve hassasiyetle hareket etmesini bekliyoruz” dedi.

ceyda-bolunmez

Ceyda Bölünmez Çankırı (AK Parti)

"MAVİ VATAN SİYASET ÜSTÜ BİR KAVRAMDIR"

AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, koku problemine ilişkin "Bu şehrin 'koku problemi var' söylemimiz üzerinde karşıt siyasi söylemler üretildi. Ancak gelinen nokta bizi haklı çıkardı. Sayın Bakanımız Murat Kurum'un da bizzat yerinde inceleme yaptığı sırada alınan numuneler gösterdi ki denizdeki atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden 50 kat fazla çıktı. Bu da, cennet vatanımızın herhangi bir köşesindeki bir deresinde bile konuşulmaması gereken bir durum iken bunu İzmir, hele hele düşmanın denize dökülerek kazanıldığı bu kent için bugün konuşuyor olmak çok acıtıcı üzücü.

Öte yandan biz Türkiye Cumhuriyeti olarak üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmanın gururunu yaşayan bir ülkeyiz. Bugün Mavi Vatan Türkiye'nin denizcileşme sürecinin sembolüdür. Mavi Vatan siyaset üstü bir kavramdır. Görüşü her ne olursa olsun vatanını seven her bir ferdin kutsal görmesi gereken; vazgeçilemez, vatan toprağından farkı olmayan milli bir değerdir. Dolayısıyla İzmir Körfezi bu ülkenin ortak değeridir, burada da ortak akılla hareket edileceğine ben inanıyorum. Bizler de bizzat konunun takipçisiyiz...

Ayrıca bir kez daha muhalefetin Genel Başkanını bir daha ki sefere İzmir ziyaretinde Körfezde kulaç atarken görmek istiyoruz. Böylelikle hem önceki dönemin hem de şimdi mevcut başkanın söylemlerini havada bırakmamış olur. Gerekirse biz kendilerine havlu uzatırız ancak bu konu onlara havlu attırmazsa iyidir." dedi.

Seda Osen Deva 1

Seda Kaya Ösen (DEVA Partisi)

"İZMİRLİNİN PSİKOLOJİSİN BOZUYOR"

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Körfez’deki kötü koku ve canlı yaşamının tehlikeye girmesi İzmirlinin psikolojisini de olumsuz yönde etkilediğini vurgulayarak, “İzmir, deniz ile iç içe olan bir şehir. Her İzmirlinin denizle iç içe bir yaşamı vardır. Oradaki yaşamın bu derece tehlike altında olması ve bütün şehre kokunun yayılıyor olması aslında insanların psikolojisini de bozmuş durumda. Bu çok önemli bir konu. Kimsenin birbirinin üzerine atmadan, merkezi yönetimin ve yerel yönetimin el birliğiyle bu sorunu çözmesi gerekiyor. İzmir’in vekili olarak da ben de üzerine düşen görevi yapmaya hazırım. Bu çağrı sizin halkın gündemini ne kadar iyi tuttuğunuzu gösteriyor. Ben, her gittiğim yerde İzmir’e dair konuşulan hemen hemen tek konu buydu. Körfezin durumu İzmirlilerin, şehre dair konuştuğu tek konu diyebilirim. O yüzden yaptığınız haber şehrin gündemini ne kadar doğru tuttuğunuzu ve doğru bir yere parmak bastığınızı gösteriyor” dedi.

Şebnem Bursalı (AK Parti)

Şebnem Bursalı (AK Parti)

"HER TÜRLÜ KATKIYI VERMEYE HAZIRIZ"

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı İzmir Körfezi'nin şehrin en kıymetli doğal hazinelerinden biri olduğunu belirterek "Yıllardır süregelen kirlilik sorunu nedeniyle ne yazık ki ciddi bir tehdit altında. Körfezin bu durumunu, sadece çevresel bir problem olarak değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve hatta kültürel boyutları olan bir mesele olarak ele almak zorundayız. İzmir halkı için büyük bir anlam taşıyan Körfez, deniz yaşamı, turizm, ticaret ve yerel ekonomimiz açısından hayati bir rol oynamaktadır. Ancak bugünkü tabloya baktığımızda, Körfez’i kurtarmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetersiz kaldığını görüyoruz.

Bu sorunun ortak bir akıl ve bilimsel yöntemlerle çözülmesi gerektiğinden hareketle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’un talimatıyla bir Bilim Kurulu oluşturuldu. Geçtiğimiz hafta Bakan Yardımcımızın başkanlığında yapılan ilk toplantı ile birlikte oluşturulan çalışma grupları yerinde incelemeler de yaparak sorunun çözümü için önce teşhisi koymak için çalışıyor. Şunu özellikle ifade etmeliyim ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da konuya özel bir önem veriyor ve gelişmeleri yakından takip ediyor. Hükümet olarak çözüme ulaşmak için her türlü katkıyı en üst düzeyde vermeye hazırız.

Ayrıca, İzmir’de faaliyet gösteren sanayi kuruluşları, Körfez’in temizlenmesi ve korunması için sorumluluk almalı ve gerekli çevre standartlarını sağlamak için üzerlerine düşeni yapmalıdır. Akademik dünya ve sivil toplum kuruluşları bu sürece aktif olarak katılmalı, sivil toplum kuruluşları da bu süreçte farkındalık yaratmak, kamuoyunu bilinçlendirmek ve çözüm önerileri sunmak için önemli roller üstlenmelidir. Bu süreçte ben de bir İzmir Milletvekili olarak üzerime düşeni yapacak, gerekli tüm desteği sağlamaya devam edeceğim." ifadelerini kullandı.

Ednan Arslan (Chp) 1

Ednan Arslan (CHP)

“İŞ BİRLİĞİ ÇABASI DEVAM ETSİN"

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, sorunun gündeme getirilerek tüm paydaşların göreve davet edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Körfez konusunda yerel yönetim, merkezi yönetim ve özel sektörün iş birliği yapması gerektiğini ifade eden Arslan, Tugay’ın “Ben bu eli uzatıyorum. Bu elim havada kalmasın” sözleriyle çağrıda bulunduğunu hatırlattı. Ednan Arslan, arıtma tesislerinin 4. fazının tamamlanacağını, 5. fazın da inşasına hızlıca başlanacağını kaydederek, "İzmir Körfezi'nde yaşanan kirlilik çözülebilir bir sorun. Yeter ki bu konuda atılan iyi niyetli adımlar ve iş birliği çabası devam etsin" dedi. Konuyu yakından takip ettiklerini söyleyen Arslan, atılacak adımların hızlandırılması ve bütçe yaratılması noktasında çaba gösterdiklerini ifade etti, "Milletvekili olarak da bunun takipçisi oluyoruz" şeklinde konuştu.

Hüsmen Kırkpınar (İyi̇ Parti) 1

Hüsmen Kırkpınar (İYİ Parti)

"SORUN, HEPİMİZİN SORUNU"

İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, İzmir Körfezi’nde yaşanan soruna, İzmir halkının hangi partiye oy verdiğine bakılmaksızın yaklaşılması gerektiğini söylerken, hem hükümetin hem de yerel yönetimlerin, bilim insanlarından ve İzmir’in eski belediye başkanlarından da destek alarak, sorunun çözümü için çabalaması gerektiğini vurguladı. Kırkpınar, “İzmir Körfezi’nin 30-40 yıl önce başlayan sorunları var. Bilim, akıl ve tecrübeyi öne alarak, yerel yönetimlerin, merkezi hükümetin, ilgili bakanlıkların ve İzmir’deki teşkilatların devreye girmesi gerekiyor. İzmir gibi deniz ile iç içe geçmiş bir şehrin, böylesine bir sorunu yaşaması çok anlamsız. Sorun hepimizin sorunu” diye konuştu. Kırkpınar, 9 Eylül’ün böylesine bir konuyu gündemde tutma çabasının ise kendisini mutlu ettiğini sözlerine ekledi.

Mahir Polat Chp 1

Mahir Polat (CHP)

"YAŞAYAN KÖRFEZ GELECEK NESİLLERE BORCUMUZ"

CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise, “İzmir Körfezi İzmir'in var oluşunun ana temellerinden bir tanesi tarih boyunca. Körfezi olması sebebiyle İzmir, bir yaşam alanına dönüşmüş. Körfezin yaşatılmasının İzmir'e ne değer katabileceğini hayal bile edilemez. Dolayısıyla körfeze İzmir'in ana yaşam damarı olarak bakmamız gerekiyor. İktidarı, muhalefeti demeden körfeze can suyu taşınması gerektiğine inanıyorum. Bundan 50-100 sene sonra bu siyasetçiler belki dünyada olmayacaklar ama buna kim katkı verdiyse hayırla yad edilecek. İzmir Körfezi’nin bugünkü sorunlarından, kirliliğinden arınıp yaşayan körfez haline dönüştürülmesi, gelecek nesillere borcumuz diye düşünüyorum. O yüzden herhangi bir parti ayrımı ya da partizanlık yapmadan herkesi göreve çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

Ayrıca İzmir Körfezi’nin sorunlarının gündemde tutulmasının basının da ana görevlerinden biri olduğuna vurgu yapan Mahir Polat, 9 Eylül Gazetesi’nin çağrısı için teşekkür etti.

Kaynak: HABER MERKEZİ