Muhammed ÇOPUR/ 19 Mart 2010 doğumlu Y.G., 21 Mart 2022 tarihinde Sakarya’da sokakta yürürken ısrarlı bir şekilde takip edilmesi ve sözlü tacize maruz kalmasıyla başladı. Annesi F.A., kızının yaşadığı durumu öğrendikten sonra yargıya başvurdu ve tacizci A.B. hakkında dava açıldı. İddialara göre, A.B., okuldan çıkıp annesinin iş yerine doğru yürüyen Y.G’yi birkaç gün boyunca takip etti ve rahatsız edici davranışlarda bulundu. Olaylar üzerine mağdurun annesi hemen polise başvurdu ve A.B. hakkında "ısrarlı takip" suçlamasıyla dava açıldı. Sakarya 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanık A.B. suçlamaları reddetti ve Y.G.’yi tanıdığını, ona karşı bir kastı olmadığını öne sürdü. Mahkeme, sanığın mağdura yönelik ısrarlı bir takip kastı bulunmadığını belirterek beraat kararı verdi. Ancak bu karar, mağdur aile ve kamuoyu tarafından sert tepkilere neden oldu.
‘ÇOCUKLARIMIZ GÜVENDE DEĞİL’
Mağdurun annesi F.A., “Kızım bu olaylar nedeniyle büyük korku yaşadı. Bir anne olarak çocuğumun güvenliğini sağlayamadığımızı hissettim. Bu kararla, çocuklarımızın güvende olmadığını görüyoruz” dedi. Aile avukatı ise karara itiraz edeceklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Mahkemenin bu kararı hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmıyor. Çocuklara yönelik bu tür olaylar ciddi psikolojik etkiler bırakırken, verilen beraat kararı topluma kötü bir mesaj veriyor. Yargı süreçlerinde çocukların korunması daha öncelikli olmalı.”
Sakarya Çocuk ve Aile Koruma Derneği yetkilisi Ayşe Korkmaz, “Tacize maruz kalan bir çocuğun yaşadığı travma göz ardı edilemez. Mahkemelerin, bu tür davalarda daha duyarlı ve çocukları koruyacak şekilde karar vermesi gerekir” diye konuştu. Korkmaz, çocuklara yönelik suçlarda caydırıcı cezalar verilmesinin önemine vurgu yaparak, “Bu tür kararlar, toplumsal güveni zedeliyor ve tacizcilerin cesaretlenmesine neden oluyor. Çocuklarımızı korumak adına daha sert yasal düzenlemeler ve uygulamalar gerekiyor” ifadelerini kullandı.
YALÇIN: HASSAS OLUNMALI
Sosyal medya platformlarında geniş yankı bulan karar, birçok vatandaş tarafından eleştirildi. Kullanıcılar, özellikle çocukların korunmasının yargının en öncelikli konusu olması gerektiğini belirtti. Kararı değerlendiren uzman psikolog Emine Yalçın, çocuklara yönelik taciz vakalarının çocuklar üzerinde derin psikolojik izler bıraktığını söyledi. Yalçın, “Tacize maruz kalan çocuklar, genellikle bu travmayı uzun yıllar boyunca yaşar ve tedavi edilmezse bu durum onların sosyal hayatlarını da olumsuz etkiler. Mahkemelerin bu tür davalarda daha hassas kararlar alması gerekiyor” diye konuştu.