İstanbul’da LGBTİ+ hakları aktivisti ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi İris Mozalar, dün akşam saatlerinde evine yapılan bir baskınla gözaltına alındı. Mozalar’ın gözaltı sebebi olarak sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar gösterildi.

SAVCININ TALEBİ

Bugün sabah saatlerinde İris Mozalar, savcının TCK Madde 216/1 kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla tutuklanma talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Savcı, Mozalar’ın sosyal medya paylaşımlarının kamu düzenini bozduğunu iddia etti.

AVUKATIN AÇIKLAMASI

Konuyla ilgili bianet’e bilgi veren Mozalar’ın avukatı Gizem Karaköçek, şöyle dedi:

“Müvekkilim sosyal medya hesabında esasen kamu düzenini korumak ve kamusal barışı sağlamaya yönelik ifadeler kullanıyor; ama bu böyle algılanmadı. Savunmalarımızda ve ifademizde bunları belirttik. Söylediklerinin hepsi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeliydi.

"Şu an hakimlik karşısına çıkmasını bekliyoruz; ancak özellikle bilinmesi gerekiyor ki müvekkilimin ifadelerinde hakaret ya da herhangi bir suç unsuru yok. Kanun maddesi de bu suçun oluşması için açık ya da yakın tehdit arıyor, bu da söz konusu değil. Serbest bırakılacağını umuyoruz.”

LGBTİ+ ONUR HAFTASI’NIN AÇIKLAMASI

Mozalar hakkındaki tutuklama talebiyle ilgili açıklama yapan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası ise şöyle dedi:

"Arkadaşımız İris Mozalar; bir tweet'i bahane gösterilerek akşam evinden gözaltına alındı, tüm gece mevcutlu tutuldu.

"Bu sabah tutuklama talebiyle sulh cezaya sevk edildi. İfade özgürlüğü bastırılamaz. Arkadaşımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz."

TCK MADDE 216

Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu düzenlemektedir. Kanun, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek yapılan açıklamaları suç olarak tanımlar ve bu tür suçlamalar halinde hapis cezası öngörür.

Mozalar’ın durumu, ifade özgürlüğü ile suçlama arasındaki ince çizgiyi gündeme getirirken, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Gözaltı süreci ve tutuklama talebi, Türkiye’de ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları da yeniden alevlendirdi.

Editör: Utku Çelik