9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) lojmanlarında 24 Haziran 1991 yılında dönemin Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) İzmir Milletvekili Erol Güngör’ün oğlu Mustafa Güngör’ün cinayete kurban gitmesi üzerinden tam 33 yıl geçti. Bu süreçte, cinayete ilişkin davanın olağanüstü zaman aşımı süresi dolarken, Güngör, üç yıl önce Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) “özür borcu” başvurusunda bulundu. Başvurunun üzerinden tam üç yıl geçmesine rağmen davanın sonuçlanmadığını dile getiren Erol Güngör, “Bizim tek bir isteğimiz var. Bizim tek bir isteğimiz var. Sistem oğlumdan özür dilesin. Sistem oğlumun adını yaşatacak 16 derslikli bir lise kursun istedik. Hala karar çıkmadı” dedi.
CİNAYETİN ÜZERİNDEN 33 YIL GEÇTİ
Türkiye 24 Haziran 1991 yılında Kurban Bayramı’na denk gelen günde, TBMM lojmanlarında işlenen cinayet ile şok bir güne uyandı. Dönemin SHP İzmir Milletvekili Erol Güngör’ün 21 yaşındaki oğlu Mustafa Güngör, Etrafı tel ve duvarla çevrili, 24 saat polisin nöbet tuttuğu, çok sıkı korunan, yüksek güvenlikli Meclis lojmanlarında cinayete kurban gitti. İşlenen cinayet sonrasında baba Erol Güngör, cinayetin aydınlatılması için yıllarca sürecek bir mücadeleye başladı. Fail ya da faillerin yakalanması için pek çok kişinin ifadesine başvurulurken, herhangi bir sonuç alınamadı.
CİNAYETTEN 14 YIL SONRA KOMİSYON KURULDU
Cinayetin delillerinin karartıldığına dair iddialar o dönemde çok konuşulurken, 2005 yılında cinayetin araştırılması için TBMM’de araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyonun çalışmalarında emniyet ve savcılığın soruşturmayı sağlıklı yürütmediğine dair raporlar hazırlandı. Tüm bunların yanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) giden davada ‘adil yargılanma ve etkili soruşturma’ hakkının ihlaline dair karar da çıktı. Erol Güngör, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi benim başvurum üzerine yaptığı incelemede Türkiye’yi mahkûm etti. Buna rağmen sistem görevini yapmadı. Sadece meclis araştırma komisyonu kuruldu. Komisyonun araştırmasında 15 Aralık 2005 tarihinde verdiği raporda, savcılar, meclis başkanı, emniyet müdürleri ve meclis görevlilerinin görevi ihmal, büyük bir kısmı da görevini kötüye kullandığı ortaya çıktı” diye konuştu.
OLAĞANÜSTÜ ZAMAN AŞIMI SÜRESİ ÜÇ YIL ÖNCE DOLDU
TBMM lojmanlarında işlenen cinayet hakkında 2010 yılında şok bir gelişme yaşandı. Abdullah Gökalp, cezaevinde adalet müfettişine, Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör’ü öldürdüğüne dair ifade verdi. Gökalp’in ifadesinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dava açtı. Abdullah Gökalp, dava süresince cinayetin aydınlatılmasına dair tek bir söz söylemedi. Bu dava da 10 yıl sürdü ve 2021 yılının Nisan ayında Abdullah Gökalp, davadan beraat etti. Böylece cinayetin tek bir sanığı bile kalmadı. Haziran 2021 yılında 30 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresi doldu ve dosya kapandı. Böylece bir milletvekilinin oğlunun lojmanlarda cinayete kurban gitmesi aydınlatılamadı. Cinayetin aydınlatılması için hiçbir şey yapılmadığını söyleyen Güngör, “Sistem hiçbir şey yapmadı. Sonuçta zaman aşımı süresi doldu diye karar verdiler. ‘Ben yaptım’ diyen kişi de dahil olmak üzere bu cinayetle ilişkili olarak adları bu cinayetle ilişkilendirilen milletvekili çocukları ve milletvekillerinin kendileri dahil suç işlediklerini kabul etmesine rağmen kimseye ceza vermediler. Kimseyi suçlu da bulmadılar” diye belirtti.
AYM’YE ‘ÖZÜR’ BAŞVURUSU
Olağanüstü zaman aşımı süresi dolmasının ardından cinayetin aydınlatılmasına dair umutları biten Erol Güngör, en azından oğlunun adının yaşaması isteğiyle AYM’ye “Devlet özür dilesin” başvurusunda bulundu. Açılan davanın üzerinden tam üç yıl geçmesine rağmen hala bir karar çıkmadığı bilgisini veren Erol Güngör, “Bunun üzerine biz avukatlarıma beraber AYM’ye başvurduk. Cinayet aydınlatılmayacak ama oğlumdan özür dilemesi lazım. Bizim tek bir isteğimiz var. Sistem oğlumdan özür dilesin. Sistem oğlumun adını yaşatacak 16 derslikli bir lise kursun istedik. Hala karar çıkmadı” diye söyledi.
‘OĞLUMLA MESAJ VERİLDİ’
“Ben oğlumla mesaj verildiğini iddia ettim” diyen Erol Güngör, “Hala o görüşteyim. ‘Biz sizin evladınızı milletvekili lojmanlarında bile öldürürüz. Açıklayamazsınız bile’ diyenlerin yaptığına inanıyorum. Bunu hep söyledim” diye vurguladı.
‘ÇOCUĞUMUN İSTİKBALİ VARDI’
AYM’ye yaptıkları başvuruda kendisinden değil oğlu Mustafa Güngör’den özür dilenmesini talep ettiğinin altını çizen Güngör, “16 derslikli bir lise çok mu? Bir de benden değil oğlum Mustafa Güngör’den özür dileyecek. Adı bir sürü şeyle karıştırılan 21 yaşında bir genç. Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğrenci. Mülkiye Kulübünde futbolcu. Öyle istikbali vardı ki çocuğumun. Yok ettiler oğlumu. Öyle mükemmel gençti ki” ifadelerini kullandı.
‘OĞLUMUN HAKKINI ARAMA MÜCADELESİNDEN YOKSUN KALMAK ÜZEREYİM’
Güngör, “Artık yaşım geçiyor. Giderek sağlığım bozuluyor. Artık oğlumun hakkını arama mücadelesinden yoksun kalmak üzereyim. Onun için Anayasa Mahkemesi’nin bir karar vermesini bekliyorum. AYM’nin karar vermesi için de katkı yapacak herkesten yardım istiyorum. Başvurumuzun üzerinden tam üç yıl geçti” diyerek sözlerine son verdi.
