Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 3 Temmuz'da açıkladığı haziran ayı enflasyon verileri, milyonlarca emekli ve memurun maaşlarına yapılacak artışları resmileştirdi. Yılın ilk altı ayında gerçekleşen kümülatif yüzde 16,67'lik enflasyon artışıyla, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarına yüzde 16,67 oranında, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına ise toplu sözleşme ve enflasyon farkı birleşimiyle yüzde 15,57 oranında zam yapılması kesinleşti.

Ancak, kağıt üzerindeki bu oranların, sokağın ve çarşının gerçeğini yansıtmadığı yönündeki eleştiriler devam ederken, sosyal güvenlik alanının en yetkin isimlerinden SGK Başuzmanı İsa Karakaş, yaptığı analizle acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Karakaş, beklentilerin altında kalan haziran ayı enflasyonu ile birlikte, maaşlara yapılan artışların, vatandaşın derdine derman olmaktan çok uzak olduğunu belirtti. Karakaş, "Maalesef rakamlar ortaya çıktı ve mezkûr emeklilere yüzde 16,67 oranında güncelleme yapılacak. Açlık sınırı bugün itibarıyla 26.000 TL’nin üzerinde. Buna karşın artan hayat pahalılığı ortamında zorunlu gıda ihtiyaçlarını bile karşılayamayan emeklilerin serzenişleri devam edecek" diyerek, tablonun vahametini ortaya koydu.

En düşük emekli aylığı 16.881 tl, peki ya gerçekler?

Yapılan zamla birlikte, en düşük emekli maaşının 14.469 TL'den 16.881 TL'ye yükseltilmesi için TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bir önergenin kabul edildiğini belirten İsa Karakaş, bu düzenlemenin de kendi içinde adaletsizlikler barındırdığına dikkat çekti. Karakaş, kök aylığı 16.881 TL'nin altında kalan tüm emeklilerin maaşlarının bu seviyeye tamamlanacağını, ancak bu durumun, prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazanç gibi temel sigortacılık prensiplerini yok saydığını vurguladı.

"Hükûmet yasa çıkarıp devlet desteği vermediği takdirde, SGK mevzuatına göre hesaplanan gerçek maaşları 8.000, 9.000, 10.000 TL olanların sıfır zamla karşı karşıya kalacaklarını yazmıştık" diyen Karakaş, bu düzenlemeyle, 10 yıl prim ödemiş bir emekli ile 25 yıl prim ödemiş bir başka emeklinin aynı maaşı alacağı bir sistemin yaratıldığını belirtti. Bu durum, "ne kadar prim, o kadar aylık" şeklindeki "nimet-külfet" dengesini tamamen bozarak, daha fazla prim ödeyen emekliler aleyhine bir sonuç doğuruyor. Karakaş'a göre, bu düzenleme, 16 milyonu aşkın emeklinin sadece 4 milyona yakın bir kısmına destek sağlarken, geri kalan büyük bir kitleyi ise mağdur ediyor.

Memur emeklisinin dramı: 'Toplu sözleşme garabeti' ve kaybolan haklar

SGK Başuzmanı İsa Karakaş'ın analizindeki en çarpıcı bölüm ise, memur emeklilerinin yaşadığı mağduriyete ilişkindi. Karakaş, memur ve memur emeklilerinin maaş zamlarının, 6 aylık enflasyon oranının bile altında kalmasının nedenini, "toplu sözleşme garabeti" olarak nitelediği mevcut sisteme bağladı.

"Memur ve emeklileri, bırakın refahı, devlet desteğini, toplu sözleşme faciası nedeniyle yine enflasyonun altında maaşlarının güncelleneceğini defalarca yazdık" diyen Karakaş, memurların maaş artışının yüzde 15,57'de kalmasının, onları yüzde 16,67'lik 6 aylık enflasyon karşısında yine eksiye düşürdüğünü belirtti. Bu durumun, memur ve kamu işçileri ile diğer emekliler arasında son 20 yılın en büyük mağduriyetini memur emeklilerinin yaşadığını ortaya koyduğunu ifade etti.

'Ortada ne seyyanen zam var ne de refah payı'

Milyonlarca memurun ve emeklinin en büyük beklentisi olan seyyanen zam veya ek refah payı konusunda ise İsa Karakaş'tan umutları kıran bir açıklama geldi. Karakaş, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin ardından, 2023 Temmuz ayından bu yana vaat edilen seyyanen zam beklentisinin dördüncü altı aylık dönemde de karşılanmadığını vurguladı.

Hazır giyimde tehlike çanları
Hazır giyimde tehlike çanları
İçeriği Görüntüle

"Ancak ortada ne seyyanen zam, ne refah payı var. Sadece maaşları kemiren toplu sözleşme ve enflasyon ikilisi var" diyerek net bir tablo çizen Karakaş, mevcut durumda, yasal düzenlemelerin dışında ek bir iyileştirme beklentisinin gerçekçi olmadığını ifade etti. Bu açıklama, özellikle memur emeklilerinin, yaşadıkları gelir kaybını telafi edecek ek bir destek umutlarını da büyük ölçüde boşa çıkardı.

Sonuç: geçim derdi ve artan hayat pahalılığı

SGK Başuzmanı İsa Karakaş'ın bu detaylı analizi, temmuz ayı maaş zamlarının, artan hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında yetersiz kaldığını, özellikle farklı emekli grupları arasında ciddi adaletsizlikler yarattığını ve ek bir iyileştirme olmadan milyonlarca vatandaşın geçim derdinin devam edeceğini gözler önüne seriyor. Seyyanen zam beklentisinin rafa kaldırıldığı bir ortamda, vatandaşlar, yapılan zamların alım güçlerini ne kadar süre koruyabileceğini endişeyle bekliyor. Bu tablo, enflasyonla mücadelenin sadece rakamsal düşüşlerle değil, aynı zamanda vatandaşın refah seviyesindeki artışla ölçülmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ