ÖMER CEYLAN- Sahnede her izlediğimde kendisine hayran kaldığım bu duayen isimle söyleşi yapma isteğim uzun zamandır aklımdaydı. Farklı şehirlerde olmamız ve onun yoğunluğu nedeniyle nasıl ulaşacağımı düşünürken, YouTube kanalında yayınladığı yeni bir videoya denk geldim. Daha sonra kendisine bir mail gönderdim, "Müjdat Bey, ben gazeteciyim. Sizinle söyleşi yapmak istiyorum.” Bir kaç saat geçmemişti ki rehberimde kayıtlı olmayan bir telefon beni aradı ve sohbete başladık…
‘SANAT BAĞIMSIZ OLMALI DİYENLERE ŞİFA DİLİYORUM’
Herkesin bildiği üzere Müjdat Gezen, Türkiye’deki toplumsal olaylara duyarlı sanatçılarımızdan bir tanesi. Sanatçılığının her döneminde muhalif olmuş, mevcut iktidarların hoşuna gitmeyen sözler söylemiş. ‘Sanat politik olmalı mı?’ konusunda Gezen’in tavrı çok net. “Tıpkı Türkiye gibi sanatı da hiçbir şeyle soyutlayamazsınız. Politika sokağa adımınızı attığınız anda başlar. Sanat bağımsız olmalı diyenlere şifa diliyorum” diyerek özetliyor. Sevdiği ve memleket için hayırlı olacağını düşündüğü ‘siyasileri’ sorduğumda ise aynı net tavrı bir daha sergiliyor; ‘Bir kurtarıcı var: "Atatürk." Nutuk'u bir kere daha okusunlar yeter.”
‘HÜKÜMET HAKKINDA SÖYLEYECEĞİM SÖZ YOK’
Müjdat Bey, Türkiye’de ‘muhalif’ olarak nitelendirilen sanatçıların başında geliyor. Hatırlarsanız; Metin Akpınar ile birlikte katıldıkları bir programda söylediklerinden kaynaklı olarak ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla yargılanmış ve bu iki büyük isme açılan dava toplumun çoğu kesiminden tepki görmüştü. Sonrasında davadan beraat kararı çıksa da ikilinin kol kola karesi akıllarda hala taze halde duruyor. Yaşanılan bu olaya ilişkin ise Gezen, “Bu hükümet hakkında söyleyecek sözüm yok. Mal meydanda” diyor.
‘SEVDİĞİM ROLLERİ OYNAMAYA BAŞLADIM’
Birçok önemli projede yer alan Müjdat Gezen, artık daha seçici olduğunu şu sözlerle dile getiriyor: “Eskiden oynadığım rolleri seviyordum; şimdi ise sevdiğim rolleri oynamaya başladım.” Sansürle ilgili olarak ise, “Sansür sadece sanatı değil, her şeyi etkiliyor” diyor. Ayrıca, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde yetişen öğrencilerin başarısının temelinde özgürlüğün yattığını vurgulayan Gezen, “Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde öğrencilerin başarısını beş ilkeye bağlıyorum: özgür, özgün, doğal, soru soran ve ömür boyu eğitim. Tabii yetenek de en başta geliyor” diye ekliyor.
‘KİMSEYİ ELEŞTİREMEM’
Müjdat Gezen, tiyatronun yanında dijital mecralara da giriş yaptı. Yaklaşık olarak 8 ay önce Youtube’da ‘Müjdat Gezen ile Bizim Ev’ isimli kanal açarak, gündeme dair değerlendirmelerin yanında sanatçıları konuk ettiği programlar yapan değerli sanatçı, dijital mecralara girişinin nedenini ise hem güldüren hem de biraz hüzünlendiren bir şekilde açıklıyor. Gezen, “Baktım ki Halk TV ve Sözcü TV dışında hiçbir kanal beni çıkartmıyor. Bende kendi kanalımı kurdum” diyor. Gezen ayrıca “Yoruluyorum. Herkesin sanata ve politikaya kendi gözüyle bakma hakkı vardır. Bu konuda kimseyi eleştirme hakkını kendimde bulmuyorum” ifadelerini kullanıyor.
Müjdat Gezen’e son olarak bunu daha farklı yapardım dediğiniz bir şey var mı diye soruyorum; cevabı ise tam beklediğimiz gibi oluyor. “Bunu daha farklı yapardım dediğim şeyler olmadı. Mesela bu söyleşiyi dün yapsaydınız veya yarın yaparsanız yine böyle olurdu.”
Müjdat Gezen, Türkiye’de sanat ve ifade özgürlüğü konusundaki cesur duruşuyla çeşitli yargı süreçlerine maruz kalmıştır. 2017 yılında Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret suçlamasıyla yargılanmış ve 2021 yılında bu davadan beraat etmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede iki sanatçı için 4'er yıl 8'er aya kadar hapis cezası talep ediliyordu. Aynı dönemde, Kadıköy’de kurucusu olduğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi, 2017 yılında bir kundaklama girişimiyle hedef alınmıştır. Merkezin kapısına benzin döküp ateşe veren saldırgan yakalanmış olsa da, Gezen bu saldırıyı sanat ve özgür düşünceye karşı bir saldırı olarak nitelendirmiştir. Olayın ardından yaptığı açıklamada, “Yangınlar, alevler bizim içimizdeki alevleri söndüremez. İçimizde ateş farklı bir ateş. Atatürk ateşi, Cumhuriyet ateşi. Ona bir şey olmuyor.” diyerek, sanat ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığını ve kararlılığını vurgulamıştır.
Müjdat Gezen aynı zamanda şairdir. 74 adet şiirden oluşan "Şiirim Geldi Bırakın Beni" isimli bir albümü vardır. Albümde kendisiyle birlikte Savaş Dinçel, Mustafa Alabora, Perran Kutman, Ali Poyrazoğlu, Rutkay Aziz, Sunay Akın gibi isimler yer almıştır. Ayrıca Kasım 2007'den beri UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi'dir.
12 Eylül döneminde de yargılanan Müjdat Gezen, “Bu resimde elimizde zincir var bir de ayağımızda var. Önce Savaş’la bendik arkamızda da bir tane eroinman, bir tane katil, hırsız, bir tane afyonkeş böyle aynı kuyrukta ayağımızda zincir vardı. Kenan Evren devriydi o ama hiçbir zaman, o devirde bu kadar baskı altında değildim” demişti.