Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi ile ilgili yürütülen davada bugün ikinci duruşma gerçekleştirildi. Cinayete ilişkin tutuklu bulunan 4 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Türkiye'nin yakından takip ettiği davada baba Arif Güran’ın mahkeme salonunda yaptığı açıklamalar, salondakiler üzerinde derin bir etki bıraktı.
Baba Arif Güran’ın ifadeleri kafa karıştırdı
Mahkeme sırasında gözyaşlarına hakim olamayan baba Arif Güran, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Güran, "Bir caminin, bir namussuzun lafıyla benim ailem mahvoldu. Bir insan koltuğundan olmasın diye bir aile mahvedildi" diyerek öfke ve üzüntüsünü dile getirdi.
"Benim eşim böyle bir anne, bu nasıl vicdansızlık?"
Konuşmasının devamında Güran, engelli doğan diğer kızları Tülin’den bahsetti ve eşinin onun bakımında büyük bir özveri gösterdiğini anlattı. "Tülin kızımız engelli doğdu ama dünyanın en güzel gözleri ondaydı. Sabahlara kadar ağlardı, hastaydı, eşim başında dururdu. 8 yıl boyunca ona baktı. Benim eşim böyle bir annedir. Eğer ben burada bir kez öldüysem, o ana orada bin defa ölüyor. Bu nasıl vicdansızlık?" sözleriyle yaşadığı acıyı dile getirdi.
Adalet talebi ve acılı babanın isyanı
Baba Güran, "Bir caninin lafıyla her şey oluyor. Ben adalet istiyorum. Yarabbi, benim bu dakika canımı al, ben dayanamıyorum artık. Oğlum beni öptü, kendime geldim, yoksa intihara teşebbüs ediyordum. Sizin vicdanınız nerede? Kimse Narin için bir şey yapmadı. Devlet benim kızımı buldu sadece. İnsanlar sadece para ve takipçi için bu olayları kullanıyor" dedi.
Dava süreci nasıl ilerleyecek?
Diyarbakır’da büyük yankı uyandıran bu dava, hem kamuoyunda hem de hukuk çevrelerinde yakından takip ediliyor. Baba Güran’ın bu duruşmadaki sözleri, dava sürecine dair birçok soruyu gündeme getirirken, adalet beklentisi de giderek artıyor.