9 Eylül Gazetesi'nden Fevzi Efe Sekitmez'in haberine göre; Türkiye, 8 yaşındaki Narin’in vahşice katledilmesinin acısını yaşarken, toplumun farklı kesimlerinden tepki yağmaya devam ediyor. Kadın meclisleri ve aktivistler, meydanlarda toplanarak çocukların korunması ve kadın cinayetlerinin durdurulması çağrısında bulundu. Hükümet yetkililerine yönelik sert eleştirilerin yer aldığı konuşmalarda, tarikatların etkisi ve devletin ihmalkârlığı öne çıktı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Sözcüsü Tülin Osmanoğuarı şunları söyledi:
"Biz bugün buraya hesap sormaya geldik. Narin'in gerçek katillerinden, sorumlulardan hesap sormaya geldik. Narin'in katili, kutsal aile diyenler, evlere reisler atayan, reislerin sırtını sıvazlayanlardır. Evet, Narin'in bugün cenazesini hepimiz gördük. Sayın Adalet Bakanı, siz korumakla yükümlü olduğunuz çocuğun cenazesindesiniz. O çocuk bugün yaşasaydı, tabutunda gelinlik değil, üstünde önlük olacaktı. AKP Diyarbakır Milletvekili Sayın Ensarioğlu, bana göre siz suçüstü yakalandınız. Narin'in cesedi bulunduktan sonra, Ensarioğlu "aile ile 40 yıllık ilişkimiz var, ailenin hassasiyeti var, o ailelerin hassasiyetlerinde kadınların ve çocukların cansız bedeni var. Kadınlar korkmayın, sokağa çıkın, örgütlenin. Bu ülkede kadın ve çocuk cinayetlerini durdurana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. "
'GERÇEK KATİLLER BULUNANA KADAR MEYDANLARDAYIZ'
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ise, "Sevgili dostlar, bugün 8 yaşında bir kız çocuğu ilkokula gidecekken biz onu defnettik. 8 yaşında bir çocuğu daha koruyamadık. Biz bunun unutulmasına izin vermeyeceğiz. Gerçek katiller bulunana kadar meydanlarda, mahkemelerdeyiz. Narin bu dünyadan gitti ama onun hakkını savunmak bizim elimizde" dedi.
'ÇUVALLARDA ÇOCUK CESETLERİ VAR!'
Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnany Kınay ise, "Çuvallara çocuklar, canlar kondu, biz burada kaç kere eylem yaptık.Şimdi herkes bir karar vermek zorunda. Narin ilk değil, eğer biz sözleri bırakıp daha fazlasını yapmazsak, bu gelecek adaleti, çocukları, kadınları, özgürlüğü boğuyor. Şimdi söz verme zamanı değil; herkes kendi annesine, kardeşine, ailesine sarılıp gözlerine bakıp adaleti savunma zamanı. Çocuklar işçi olmasın, gelin olmasın, köle olmasın diye" açıklamalarında bulundu.
'LANET OLSUN TÖRELERİNİZE'
CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun ise şunları söyledi;
"Burada isterdik ki kutlama için bir arada olalım; ancak 8 yaşında bir kız çocuğunun çuval içerisinde dere yatağında ölü bulunmasının acısını yaşıyoruz. Gelecekte başarılarıyla gurur duyacağımız bir yerde, devlet tarafından öldürülmüş bir kız çocuğumuzun acısını yaşıyoruz. Başka Narinler olmasın diye hesabını sormaya geldik. Bu çocukları devlet koruyamıyorsa, kim nasıl koruyacak Bizler mi devletten koruyacağız, yoksa devlet mi bizleri ve çocuklarımızı koruyacak?
Çocuklar yakın akrabalar ve birbirini tanıyan komşular arasında kayboluyor ve herkes bu konuda suspus oluyor. Kendi kirli emellerini gizlemek için susuyorlar ve küçük bir kız çocuğunun ölümüne izin veriliyorsa, bu devlet tarafından sorgulanmıyorsa, biz halk ve vatandaşlar olarak bunu sorgulamalıyız. Narin'in tabutu üstündeki duvak, bizim yaşadığımız coğrafyadaki zihniyeti apaçık göstermektedir. Kız çocuklarımızın devlet ve karanlık zihniyet tarafından yalnızca bir gelin olarak görüldüğünün kanıtıdır. Maalesef karanlık zihniyet yeterli cezayı almazsa bu durmayacak. Lanet olsun zihniyetinize, lanet olsun törelerinize, lanet olsun varlığınıza."
