Kişilik özellikleri üzerine yapılan yeni bir araştırma, narsist insanların yaşlandıkça daha cömert ve uzlaşmacı olma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, bu bireylerin empati duyguları da yaşla birlikte artıyor.

37 BİN KATILIMCIYLA YAPILAN ARAŞTIRMA

Bu araştırma, 37 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiş ve narsistlerin kibir duygularının yaşla birlikte azaldığını, ancak tamamen kaybolmadığını gösteriyor. Araştırmacılar, çocukken narsist olan bireylerin yetişkinlikte de benzer eğilimler gösterdiğini belirtiyor.

NARSİSTİK DAVRANIŞ TİPLERİ

Uzmanlar, en az üç tip narsistik davranış olduğunu ifade ediyor. Narsist terimi, genellikle zor ya da dik başlı olarak algılanan insanlara yönelik bir hakaret olarak kullanılsa da, doktorlar bu terimi spesifik ve teşhis edilebilir bir kişilik bozukluğu olarak tanımlıyor.

NARSİST KİME DENİR, FARKLI TİPLERİ NELER?

Narsist terimi, genellikle zor ya da dik başlı insanlara yönelik bir hakaret olarak kullanılıyor. Ancak, hepimiz zaman zaman bazı narsisistik özellikler gösterebiliriz. Doktorlar bu terimi, spesifik ve teşhis edilebilir bir kişilik bozukluğunu tanımlamak için kullanıyor. Narsistlerin ortak teması, diğer insanlardan daha iyi veya daha değerli olduklarına dair sarsılmaz bir inanç beslemeleri ve bu, etrafındakiler tarafından kibir ve bencillik olarak tanımlanabiliyor.

ARAŞTIRMANIN BULGULARI

Psychological Bulletin adlı tıp dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, yaşları 8 ila 77 arasında değişen 37 bin 247 katılımcıyla, geçmişte yapılan 51 çalışmadan elde edilen verileri derliyor. Araştırmacılar, üç tip narsisti inceledi:

  • Fail narsistler: Kendilerini başkalarından büyük veya üstün hisseden ve hayranlık isteyen kişiler.
  • Düşman narsistler: Başkalarını rakip olarak gören, istismarcı ve empatiden yoksun olanlar.
  • Nevrotik narsistler: Utanmaya eğilimli, güvensiz ve eleştiriye karşı aşırı duyarlı olanlar.

Bilim insanları, bu kişilik özelliklerinin zaman içinde nasıl değiştiğini anketlerle incelemiş ve genel olarak narsisizm puanlarının yaşla birlikte düştüğünü bulmuşlar. Ancak değişiklikler hafif ve kademeli olarak gerçekleşmiş.

DR. ULRİCH ORTH'UN GÖRÜŞLERİ

Araştırmanın başındaki Dr. Ulrich Orth, BBC'ye verdiği demeçte, "Açıkçası, bazı kişiler daha çok değişebilir, ancak genel olarak çok narsist biri olarak tanıdığınız bir kişiyle birkaç yıl sonra tekrar karşılaştığınızda tamamen değişmiş olması beklenmez" dedi. İsviçre'deki Bern Üniversitesi'nden Dr. Orth, bazı narsisistik özelliklerin en azından kısa vadede faydalı olabileceğini belirtiyor. Örneğin, popülerlik, flörtlerde başarı ve iyi bir işe girme şansını artırabilir. Ancak uzun vadede, neden olduğu çatışmalar nedeniyle sonuçlar genellikle olumsuz olur.

SOSYAL MEDYA VE NARSİSİZM

Dr. Sarah Davies, BBC'ye verdiği demeçte, sosyal medyanın etkisiyle narsisizme ilgide bir patlama yaşandığını söylüyor. "Bu bir dereceye kadar faydalı; daha fazla insanı bu konu hakkında bilgilendirmeye ve farkındalık yaratmaya yardımcı oluyor. Ancak birçok ruh sağlığı terimi gibi, klinik anlamını da biraz yitiriyor."

Dr. Davies, bu terimi kullanırken daha dikkatli olmamız gerektiğini söylüyor ve "Davranışları adlandırmada spesifik olmayı ve ayırmayı çok daha faydalı buluyorum" diyor.

BİR NARSİSTLE OLDUĞUNUZU NASIL ANLARSINIZ?

Dr. Davies'e göre, bir narsistle ilişki içinde olabileceğinize dair bazı işaretler var:

  • Sürekli dram: Narsist kendisine ihtiyaç duyulmasına ihtiyaç duyar; kaos ve çatışma arar.
  • Samimiyetle özür dilemez: Hiçbir zaman kendi davranışlarının tam sorumluluğunu üstlenmez.
  • Karşısındakini suçlama: Kendi bencil çıkarları için başkalarını manipüle eder ve sömürürler.

DR. TENNYSON LEE'NİN DEĞERLENDİRMESİ

Londra'daki Deancross Kişilik Bozukluğu Servisi'nde danışman psikiyatrist Dr. Tennyson Lee, araştırmanın iyi yürütüldüğünü ve bulgularının faydalı olduğunu belirtiyor. BBC'ye konuşan Dr. Lee, "İyi haber, narsisizmin genellikle yaşla birlikte azalması. Kötü haberse bu azalmanın çok belirgin olmaması" diyor ve ekliyor: "Narsisizmin belirli bir yaşta birdenbire iyileşmesini beklemeyin; öyle olmuyor. Bu inanış, uzun süredir acı çeken ve eşinin 'yakında iyileşmesini' bekleyenler için sorun yaratabilir" dedi.

Editör: Utku Çelik