İstanbul’un tarihi Gülhane Parkı, Türk edebiyatının unutulmaz isimlerinden Nazım Hikmet’in ünlü “Ceviz Ağacı” şiirine ev sahipliği yapmış olan park olarak biliniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kentsel Ekolojik Sistemler Müdürlüğü tarafından yapılan ağaç envanteri çalışmasında, parkta bugün yalnızca bir ceviz ağacının Nazım Hikmet’in yaşadığı döneme ait olduğu tespit edildi.
Gülhane Parkı’nda ceviz ağaçlarının geçmişten bugüne yolculuğu
Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine göre, 163 dönümlük Gülhane Parkı’nda toplam 1173 ağaç bulunuyor. Parktaki ağaç türleri arasında ceviz ağacının sayısı yalnızca beş, ancak Nazım Hikmet’in İstanbul’daki günlerinden kalan tek ceviz ağacının bu beş ağaç arasında yer aldığı belirtildi. Gülhane Parkı’ndaki diğer ağaç türleri ise çınar, çitlenbik, ıhlamur ve manolya gibi farklı çeşitlerden oluşuyor.
Nazım Hikmet’in memleket özlemi: “Ceviz Ağacı” şiirinin hikayesi
Nazım Hikmet, 1950 yılında 12 yıllık hapis cezasının ardından afla tahliye edilmiş, ancak kısa bir süre sonra yurtdışına çıkmıştı. 1957’de Bulgaristan’ın Balçık kentinde yazdığı “Ceviz Ağacı” şiirini İstanbul’a, sevgilisi ve çocuğunun annesi Münevver Andaç’a göndermişti. Şiir, Nazım Hikmet’in İstanbul’a ve Gülhane Parkı’na duyduğu özlemin simgesi olarak kabul ediliyor. Cem Karaca tarafından bestelenerek de tanınan “Ceviz Ağacı” şiiri, edebiyatseverler için unutulmaz bir eser.
Gülhane Parkı’ndaki ağaç çeşitliliği
İstanbul’un en eski parklarından biri olan Gülhane, barındırdığı geniş ağaç çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İBB envanterine göre parkta yer alan bazı ağaç türleri ve sayıları şu şekilde sıralanıyor:
- Çınar: 419
- Çitlenbik: 101
- Yalancı Akasya: 67
- Ihlamur: 35
- At Kestanesi: 69
- Ceviz: 5 (Nazım Hikmet’in döneminden kalan 1 adet)
Nazım Hikmet’in şiirine konu olan ve yüz yıla yaklaşan bu tek ceviz ağacı, parkın belki de en özel simgelerinden biri olarak rüzgârda yapraklarını savurmaya devam ediyor.