ZAFER Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İzmir ziyareti sırasında hem orman yangını mağdurlarının sorunlarına dikkat çekti hem de PKK'nın silah bırakma sürecine yönelik sert eleştiriler yöneltti. Seferihisar ilçesinde 29 Haziran'da yaşanan orman yangınının etkilediği bölgeleri gezen Özdağ, vatandaşların taleplerini dinledi ve terör örgütünün son gelişmelerini değerlendirdi.
İzmir'e gelen ZAFER Partisi lideri, ilk durağı olarak yangın bölgesini seçerek, Orhanlı ve Doğanbey mahallerinde vatandaşlarla bir araya geldi. Kırsal kesimde yaşanan zorlukları yerinde gören Özdağ, halkın yangınla mücadele konusundaki taleplerini dinledi ve yetkililere iletileceğini belirtti.
Yangın mağdurları Vali'den yardım bekliyor
Orhanlı Mahallesi'nde yaptığı açıklamada Özdağ, bölge halkının yangın söndürme konusundaki mücadelesini takdir ettiğini belirtti. Mahalle sakinlerinin kendi imkanları ve gençlerinin verdiği mücadeleyle büyük yangının söndürülmesinde başarı gösterdiğini vurgulayan parti lideri, vatandaşların İzmir Valisi'nden önemli bir talebinin bulunduğunu açıkladı.
"Buradaki vatandaşların İzmir Valisi'nden bir ricası var. Buraya bir konteyner ile yangın söndürmede kullanılacak araç gereç istiyorlar" diyen Özdağ, Sayın Vali'nin bu talebe olumlu yaklaşacağını umduğunu belirtti. Bu talep, kırsal bölgelerdeki yangın riskinin azaltılması ve müdahale kapasitesinin artırılması açısından büyük önem taşıyor.
Orman yangınlarıyla mücadelede yerel halkın oynadığı kritik rolü vurgulayan Özdağ, mahalle gençlerinin fedakarlığını özellikle övdü. İtfaiye ekiplerinin ulaşmakta zorlandığı dağlık arazilerde, köylülerin kendi imkanlarıyla müdahale etmesinin yangının büyümesini engellediğini ifade etti.
PKK'nın silah bırakması "mangal partisi" benzetmesi
Terör örgütü PKK'nın son dönemde gerçekleştirdiği silah bırakma eylemiyle ilgili değerlendirmesinde Özdağ, süreci sert bir dille eleştirdi. "PKK'nın yapmış olduğu mangal partisinden bahsediyorsunuz" diyen parti lideri, 30 silahın yakılmasının terörü sona erdirmeyeceğini vurguladı.
"30 tane silahı yakmakla, terör sona ermez. PKK silah bırakmış olmaz" ifadelerini kullanan Özdağ, terör örgütünün farklı kollarının varlığını hatırlattı. PJAK ve PYD gibi örgütlerin KCK adlı terör örgütünün alt kolları olduğunu belirten parti lideri, bunların hiçbirinin silah bırakmadığını savundu.
Özdağ'ın iddiasına göre, PKK elindeki ağır silahları PYD ve PJAK'a verirken, bu silahları kullanan teröristler de diğer örgütlere kaydırıldı. Bu durumun, Türkiye'de anayasa değişikliğine ikna etmek için hazırlanan bir strateji olduğunu öne süren ZAFER lideri, sürecin gerçek amacının farklı olduğunu iddia etti.
Anayasa değişikliği endişesi ön plana çıkıyor
PKK'nın silah bırakma süreciyle anayasa değişikliği arasında bağlantı kurduğunu belirten Özdağ, durumu bir mizansen olarak nitelendirdi. "PKK silahı bırakıyormuş gibi yapıyor. Ama silahlarını yan örgütlerine aktarıyor" diyen parti lideri, Orta Doğu'da eylemlerin devam ettiğini savundu.
PYD'den PJAK'a terörist takviyesi yapıldığını ve İran'a karşı faaliyetlerin sürdürüldüğünü iddia eden Özdağ, hükümetin "pazarlık yapmıyoruz" açıklamasının doğru olmadığını öne sürdü. Bu değerlendirme, terörle mücadele stratejileri konusundaki farklı yaklaşımları gözler önüne seriyor.
Anayasa değişikliği konusundaki endişelerini dile getiren Özdağ, sürecin asıl hedefinin Türkiye'nin temel yasasında değişiklik yapmak olduğunu savunuyor. Bu iddia, siyasi partiler arasında terörle mücadele yöntemleri konusundaki görüş ayrılıklarını yansıtıyor.
Meclis komisyonu tartışması gündemde
Silah bırakma eylemi sonrası Meclis'te komisyon kurulacağını belirten Özdağ, bu komisyonun işlevini sorguladı. "Bu komisyon anayasa yapmayacak. Peki ne yapacak? Komisyonda ne konuşacaksınız?" sorularını yönelten parti lideri, komisyonun muhatabının kim olacağını da merak ettiğini belirtti.
Özdağ'ın değerlendirmesine göre, kurulacak komisyon anayasanın değişikliğine zemin hazırlayacak bir yapı olacak. Bu durum, demokratik süreçler ve parlamenter sistem açısından tartışılması gereken önemli bir konu olarak öne çıkıyor.
PKK ve önde gelenlerinin açıklamalarına da değinen Özdağ, "Biz 30 silahı yaktık ancak siz de anayasamızı değiştirmezseniz, Öcalan'ı özgürleştirmezseniz tekrar teröre başlarız diyorlar" şeklinde bir değerlendirme yaptı. Bu açıklama, terör örgütünün taleplerinin devam ettiğini gösterdiği şeklinde yorumlanıyor.
Sürecin geleceği belirsizliğini koruyor
ZAFER Partisi liderinin değerlendirmeleri, PKK'nın silah bırakma sürecinin farklı boyutlarını gündeme getiriyor. Yan örgütlere silah transferi iddiaları, sürecin samimiyeti konusunda soru işaretleri yaratırken, anayasa değişikliği bağlantısı siyasi tartışmaları artırıyor.
Terörle mücadele konusundaki farklı yaklaşımlar, Türkiye'nin güvenlik politikalarında önemli tartışmalara yol açıyor. Özdağ'ın eleştirileri, sürecin şeffaflık ve denetim mekanizmaları açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İzmir ziyareti sırasında hem yangın mağduru vatandaşların sorunlarına hem de ulusal güvenlik konularına değinen Özdağ, yerel ve ulusal gündemin iç içe geçtiği bir tablo çiziyor. Orman yangını gibi doğal afetlerle mücadelede halkın oynadığı rol, devlet-millet dayanışmasının önemini bir kez daha gösteriyor.
Seferihisar bölgesindeki yangın mağdurlarının talepleri ve PKK sürecine yönelik eleştiriler, ZAFER Partisi'nin hem yerel sorunlara hem de ulusal güvenlik meselelerine odaklanan yaklaşımını yansıtıyor. Bu durum, siyasi partilerin çok boyutlu gündem takibi yapmasının gerekliliğini ortaya koyuyor.
