Kalp ritim bozuklukları, genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de gençleri de etkileyebilir ve ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu tür bozukluklar çoğu zaman panik atak ile karıştırılmakta, bu da hastaların gereksiz tedavilere yönlendirilmesine neden olabilmektedir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdülkadir Uslu, aritmi hastalarının sayısının kalp damar hastalıkları kadar yüksek olduğunu belirterek, bu durumun doğru teşhis ve tedavi gerektirdiğini vurguladı.
Kalpteki elektriksel sistemdeki anormallikler sonucu ortaya çıkan aritmiler, genç yaşta ani ölümlerle ilişkilendirilebilmektedir. Doğumsal anomaliler, viral enfeksiyonlar veya yaşa bağlı kalp hastalıkları gibi pek çok neden bu durumun tetikleyicisi olabilir. Özellikle Kovid-19 sonrası kalpteki etkiler nedeniyle aritmiler daha sık görülmektedir.
ERKEN YAŞTA KALP PİLİ
Genç hastalarda kalp pilleri genellikle son seçenek olarak düşünülmelidir. Aritmi kaynaklı bayılma vakalarında, ileri teknolojilerle yapılan değerlendirmeler ve ablasyon yöntemleri, kalp piline göre daha uygun bir tedavi seçeneği olabilir. Doç. Dr. Uslu, fonksiyonel bayılmaların kardiyo nöromodülasyon ve kardiyo nöroablasyon gibi yöntemlerle tedavi edilebileceğini belirtti.
Ritim bozukluklarının anlık olarak tespit edilmesi kritik öneme sahiptir. EKG bulguları genellikle normal çıkabilir, bu nedenle çarpıntı gibi semptomların yaşandığı anlarda sağlık kuruluşlarına başvurulması önemlidir. Uzun süreli aritmi kayıtları yapabilen cihazlar ve akıllı saatler, bu anormalliklerin erken tespitinde yardımcı olabilir.
KARADENİZ'DE ARTAN FELÇLER
İleri yaşlarda görülen atriyal fibrilasyon, felçlerin beşte birinden sorumlu olabilir ve Türkiye'de en çok Karadeniz bölgesinde rastlanmaktadır. Doç. Dr. Uslu, bu bölgedeki yüksek atriyal fibrilasyon oranının yaşam süresinin uzunluğu ve endemik guatr hastalığıyla ilişkili olabileceğini belirtti.
