Özge UYANIK- Kartalkaya'da 79 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yangın, turizm sektörünü derinden sarstı. Otellerde yaşanan rezervasyon iptalleri sonrası sektörde panik havası hakim. Erken rezervasyon yapmak isteyen turizmci ve otel sahipleri, müşteri kaybını telafi edebilmek için harekete geçmiş durumda. Bu hareketlenme, sektördeki panik havasını gözler önüne serdi.
Otel sahipleri, tatilcilerin güvenlik kaygılarıyla rezervasyonlarını iptal etmelerinin ardından, boş kalan odaları 'cazip indirimlerle' tekrar pazarlamaya başladı. Çoğu otel, fiyatlarını yüzde 20 ila 40 oranında düşürürken, sitelerde bu indirimin yanında 1 alana 1 ücretsiz kuponları da ek olarak sunuluyor. Bununla birlikte, bazı oteller eski müşterilerine bizzat ulaşıp, erken rezervasyon fırsatlarından yararlanmak isteyip istemediklerini soruyor. Bu hareket, sektördeki panik havasını gözler önüne serdi.
"Burada yangın çıkmadı dediler, rezervasyonu iptal etmediler"
Örneğin kayak tatilini iptal etmek isteyen bir müşteri, "Kartalkaya'daki yangın sonrası Uludağ'daki tatilimi iptal etmek istedim, ancak otel bana burada yangın çıkmadığını, iptal edemeyeceğimi söyledi. Ne yazık ki, bu kadar büyük bir facianın ardından tatil yapamam" şeklinde açıklama yaptı.
Öte yandan, sektör temsilcileri de bu durumu fırsata çevirmeye çalışan bazı otellerin yangın güvenliği tatbikatlarını hızla devreye aldığını belirtiyor. Kartalkaya’daki yangın, 2025 turizmi için büyük bir darbe olmuşken, bu olayın etkilerinin devam etmesi bekleniyor.
TÜRSAB: "Sahil bölgelerindeki otellerde tehlike yok"
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç, yangının ardından otellerin güvenlik önlemleri ve denetim süreçlerinin daha sıkı hale geleceğini belirtti.
Meriç, sahil bölgelerindeki otellerin yalnızca yerel turizm acenteleriyle değil, aynı zamanda uluslararası firmalarla da işbirliği yaptığını vurguladı. Bu otellerde hem yerel denetimlerin hem de uluslararası operatörlerin düzenli denetimleri bulunduğuna dikkat çekti. Meriç, "Bu otellerin çoğunda Türkiye'de yapılan denetimlerin yanı sıra, yurt dışı operatörlerinin de düzenli denetimleri bulunuyor. Sahil otelleri, bu denetimlerin sıklığından ve güvenlik önlemlerinden ödün veremez. Yangın gibi büyük bir felaketten sonra, kimse bu riski göze almaz. Özellikle Kartalkaya’daki yangın, turizm sektörüne büyük bir darbe vurdu ve 79 can kaybına neden oldu. Bu olay, turizmdeki tüm işletmelerin daha dikkatli olması gerektiğini gözler önüne serdi.
Otellerin iç denetimleri, tur operatörlerinin denetimleri ile daha sıkı hale getirilecektir. Bu denetimlerin artacağı konusunda hiç tereddüdümüz yok. Zira otel işletmek, sadece bir iş değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluktur. İnsanların can güvenliği her şeyden önce gelir. Yani, tek bir olaya dayanarak tüm sektörü genellemek doğru değildir. Bugüne kadar bu tür büyük olaylar yaşanmadı, bu yüzden güvenlik konusunda herhangi bir kaygı duyulmasına gerek yoktur." dedi.
Pahalılık yurt dışına yönlendiriyor
Güvenlik endişesi dışında pahalılığa vurgu yapan Meriç şunları ekledi:
"Güvenlik endişemiz olmasa da ekonomik sebeplerden dolayı yurtdışı tatil talebinin arttığını görüyoruz. Türk lirasının aşırı değerlenmesi ve döviz baskılamaları, Türkiye’yi pahalı bir ülke haline getirmiştir. Bu da, vatandaşların yurtdışına yönelmesine sebep oluyor. Türkiye, iç pazarda pahalı bir ülke konumuna geldiği için, yurtdışı tatillerinin artması kaçınılmazdır. Bu durum, yangın ya da güvenlik endişelerinden çok daha büyük bir sorun oluşturuyor. Çünkü bu ekonomik sorunun çözümü şu an için yok."
"Yurtdışı tatil tercihi yükselir mi?: Güvenlik kaygıları ve pahalılık etkisi"
2024 yılı, tatilcilerin yurtdışına yöneldiği ve Türkiye’ye olan ilginin azaldığı bir dönem olarak dikkat çekti. En büyük etken ise pahalılık... Bu pahalılığın yanına şimdi güvenlik endişesi de eklenip eklenmeyeceği merak konusu.
Geçtiğimiz yıl Yunan adaları, tatilcilerin en çok tercih ettiği yerlerin başında gelirken, Dubai ise Türk turistlerin yoğun talep gösterdiği bir diğer popüler bölge olarak öne çıkıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, 2024’ün Ocak-Mayıs dönemi arasında yurt dışı seyahat harcamaları yüzde 18 artarak 3 milyar 189 milyon dolara ulaştı. Ayrıca, yurt dışı gayrimenkul alımlarında da büyük bir artış gözlendi; bu alımlar yüzde 51 oranında bir artış gösterdi.
%25 güvenlikten endişeli
Türkiye’yi ziyaret etmeyen kişilerin katıldığı Travelassistant24 platformu anketine göre, yüzde 26’sı, Türkiye hakkında olumsuz yorumlar olduğunu belirtirken, yüzde 25’i güvenlik endişeleri nedeniyle rotalarını değiştirdiklerini ifade etti. Anket sonuçları, Türkiye’nin imajı ve güvenliği konusunda ciddi kaygıların olduğunu gözler önüne serdi.