İzmir'de park alanı yetersizliği, 1.9 milyonun üstüne çıkan araç sayısıyla ciddi bir sorun haline geldi. Apartman bahçeleri otoparka dönüştürülürken, ana yollarda park yeri olarak kullanılmaya başlandı. Site ve apartmanların çoğunda otopark kullanım ve paylaşımına ilişkin düzenlemeye uyulmadığı için erken gelen arabasını park ederken, diğerleri park yeri bulamıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 itibarıyla İzmir'de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yıla göre yüzde 8,7 artarak 1 milyon 954 bin 408 oldu. Bu artış sorunları da beraberinde getirdi. Özellikle park alanı yetersizliği, ana caddelerin ve apartman bahçelerinin otoparka dönüşmesine neden oldu. Özellikle Hatay ve Mithatpaşa Caddesi'ndeki kısa süreli duraklama alanları, kaldırımlar trafiğin akışını etkilerken farklı bir çözüm olarak bulunan apartmanların yeşil alanların otoparka dönüşmesi halkı isyan noktasına getirdi.
İzmir'de trafiğe kayıtlı toplam 1 milyon 954 bin 408 adet taşıtın yüzde 51,9'unu otomobil, yüzde 23,8'ini motosiklet, yüzde 15,2'sini kamyonet, yüzde 4,3'ünü traktör, yüzde 2,6'sını kamyon, yüzde 1,0'ını minibüs, yüzde 0,8'ini otobüs ve yüzde 0,3'ünü ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
İzmir'de 2024 yılında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki yıla göre yüzde 7,1 artarak 157 bin 421 adet oldu.
Bu sayıyla İstanbul ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada yer alan İzmir’de soruna yetkililer yerine halkın çözüm bulmaya çalışması sorunun büyümesine neden oluyor. Ana caddelerde tıkanan trafik yok edilen yeşil alanlara halk çözüm bekliyor.
"Otopark parası vermek istemiyorum"
Apartman sakinleri, yaşadıkları sıkıntıları dile getiriyor. Doğan Yağcı, kaldırıma park etmek zorunda kaldıklarını şöyle anlattı:
"Bazen araçlar kaçak şekilde apartmanımızın boş alanına park ediyor ve buna göz yumuluyor. Burada çoğu apartman bahçesidne aynı sorun var. Bir de bazı alanları pazarcılara tahsis etmişler. Haftada üç gün pazar kuruluyor zaten. Bize de geriye mahalle kaldırımları kalıyor. Mecbur kaldırıma park ediyoruz."
Otopark'ı neden tercih etmediğini anlatan Yağcı, "LPG'li araçların otoparkı kullanması yasak benim aracım da LPG'li ama zaten ücreti de yarım gün için 20 lira. Ben bazen aracımı bırakıp 3 gün sonra alıyorum. Otoparka koymuş olsam dünyanın parasını ödeyeceğim.
Bu pazarın otoparkı biraz daha düzenlenirse, apartman sakinleri daha rahat eder. Pazar günleri, yeşil alanlara da araçlar park ediliyor. Zaten pazar yerinde park edecek alan bulamıyoruz, pazarcılar da haklı, ama yine de bu durum sıkıntı yaratıyor." dedi.
"Ambulans geliyor, araçların arasından geçemiyor!"
Ramazan Aydoğdu durumun ciddiyetini vurgulamak için ambulansların bile yoldan geçemediğini anlattı:
"Kaldırımı çok geniş yapmışlar, arabalar yanaşamıyor. Yolları görüyorsunuz, buradan geçmek zaten imkansız. Araba geçemiyor, kaldırımı biraz daha dar yapmış olsalardı, iki araç rahatça geçebilirdi. Büyük araçlar, çöp arabası mesela, geçemiyor. Mesela daha bu hafta ambulans geldi geçemedi. Yol kilitlendi. İnip yürümek zorunda kaldılar.
Geçen gün bir kamyon geldi, geçemedi. Burada yoldaki bütün arabaların aynasını kıra kıra gitti. Kendi evimizin önüne araç koyamıyoruz. Yarım saat, bir saat dolaşıyorum, yer bulamıyorum. Sonra bir bakıyorum, diğerleri de yer bulamayınca sokağa taşıyor arabalar. Kimse umursamıyor. Bu kadar araç var, park alanı yok, ama bir çözüm de yok."
Kendi evinin önünde yer bulamadığına isyan eden apartman sakini Yılmaz Kurşun ise çözüm beklediğini şöyle anlattı:
"Normalde buraya park edilmesi yasak ama dinleyen kim? Otoparklar yeterli değil. Çoğu apartman şikayetçi ama yapacak bir şey yok. Çoğu apartman sakini şikayetçi ama yapacak bir şey yok. Benim arabamla bir yer bulmam zaten neredeyse imkansız. Okula park etmek zorunda kalıyorum bazen, ama o da ayrı bir dert. Her gün okulun önünde yer bulmaya çalışırken bıktım. Öğretmenler de oraya park ediyor. Sabahları arabamı koymak için 10 dakika yol gidiyorum, akşam da aynı dert."
Trafik ve otopark sorunu nasıl çözülür?
İzmir Şehir Plancıları Odası'nın raporunda park sorununa ilişkin çözümler şöyle anlatıldı:
İzmir Şehir Plancıları Odası, bu soruna yönelik çözüm önerilerini raporunda dile getirdi. Bisiklet yollarının arttırılması ve ana caddelerdeki tıkanıklıkları önlemek için yol genişletme çalışmalarının yapılması gerektiği vurgulandı. Şehir plancılarına göre çözümler şöyle sıralandı:
Büyük şehirlerde trafik sorunları genellikle dar yollar ve kavşaklardan kaynaklanmaktadır. İzmir’de de özellikle Karşıyaka ile Konak arasında yoğunlaşan trafik, büyük bir darboğaza yol açıyor. Trafik mühendisleri, bu darboğazların önlenmesi için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Ayrıca, yol genişletme ve kavşaklara takviye yapılması gibi önlemler, trafik akışını rahatlatacaktır.
Bir diğer önemli çözüm önerisi ise yaya yollarının genişletilmesi ve bisiklet yollarının artırılması. İzmir, bisiklet ulaşımı açısından iyi bir örnek teşkil etse de, mevcut bisiklet yollarının şehrin tüm bölgelerine yayılması gerek. Ayrıca, şehrin iki ana merkezini birbirine bağlayacak projeler ve alternatif vapur seferleri de önerilen çözümler arasında yer almakta. Son olarak, park alanlarının artırılması ve 'Park Et ve Devam Et' gibi sistemlerin yaygınlaştırılması, trafik sorunlarının çözülmesine önemli katkılar sağlayacaktır.
Yeşil alanlara kapalı otopark yapılabilir mi?
Yeşil alanların kapalı otoparka için belirli yasal düzenlemeler bulunuyor. Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, yeşil alan boş bir alan ise ve çocuk parkı, piknik alanı veya spor alanı gibi özel bir amaç için ayrılmamışsa, apartman sakinlerinin çoğunluk kararıyla burada otopark yapılabilir. Fakat, eğer yeşil alan belirli bir amaca tahsis edilmişse, dönüşüm için tüm apartman sakinlerinin oy birliği ile karar alması gerekmektedir.
Apartman yönetimleri, bu tür dönüşüm projeleri için ilk olarak tüm sakinlerin görüşlerini almalı ve ardından oylama yapmalıdır. Alınan karar, belediyeye sunulacak ve belediyenin onayı ile proje hayata geçirilebilecektir. Bu süreç, hem apartman sakinlerinin hem de yerel yönetimlerin ortak bir çözüm üretmesini gerektiriyor.