CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP'liler; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilişlerinin 52’nci yılı dolayısıyla Karşıyaka Mezarlığı'nda düzenlenen anma törenine katıldı. Özel Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın mezarları başına karanfil bıraktı.

CHP lideri Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Türkiye'de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım" şeklindeki çağrısına ilişkin ''En çok ben istiyorum normalleşelim ama Taksim Anayasa Mahkemesi kararına rağmen yasaksa, ODTÜ Devrim Stadyumu öğrencilere yasaksa bundan sonra kimse normalleşip de sonu Anayasa'ya varır mı diye düşünmesin. Bugün Anayasa Mahkemesi kararına rağmen arkadaşlarımız Gezi'den içeride yatıyorlarsa kimse normalleşmeden bahsetmesin'' dedi. 

''BİZE HENÜZ BÖYLE BİR BAŞVURU YAPILMADI''

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iade-i ziyaret tarihinin belli olup olmadığına dair soru üzerine, "Bize henüz böyle bir başvuru yapılmadı. Böyle bir talepte bulunulacağını biliyoruz. Netleşen bir tarih olduğunda zaten açıklanır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları görüşmede, tutuklu generallerin durumlarına ilişkin konunun gündeme geldiği ve Erdoğan'ın "Talimat verdim" ifadelerini kullandığına dair soru üzerine, Özel, "İki genel başkan bir görüşme yaptıktan sonra ya ortak bir açıklama yapılır ya da herkes görüşmeyle ilgili kendine ait kısımlar hakkında bilgi verebilir. Diğeri son derece müzakere tekniğine aykırı bir iştir. Ben şöyle dedim, bana böyle dediler dediğinizde görüşmenin belli seyrini, bundan sonra olabilecek olumlu seyrini engellemiş olursunuz" ifadesini kullandı.

TUTUKLU GENERALLER

Törenin ardından mezarlıktan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde generallerle ilgili bir talimatı olup olmadığı sorusu üzerine şunları söyledi:

"İki genel başkan bir görüşme yaptıktan sonra ya ortak bir açıklama yapılır ya da herkes görüşmeyle ilgili kendine ait kısımlar hakkında bilgi verebilir. Diğeri son derece müzakere tekniğine aykırıdır. Ben şöyle dedim, bana böyle dediler dediğinizde, görüşmenin belli seyrini, bundan sonra olabilecek olumlu görüşmeleri engellemiş olursunuz. Ben gazetecilik merakına sonuna kadar saygılıyım ancak bu cevap için muhatap ben değilim. Benim söylemem doğru olmaz. Ben sadece kendimin ne yaptığını söyleyebilirim. Biz detaylı bir dosya hazırlamıştık. O dosyayı, Sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmede gündemimize aldık, üzerinde konuştuk. Ben bu konuda, önümüzdeki günlerde olumlu gelişmeler olacağını ümit ediyorum, bu ümidimi koruyorum. Dikkatle takip edeceğiz. Belki Sayın Erdoğan bu konuda bir açıklama yaparsa ondan sonra o günle ilgili diğer detaylar aleniyet kazanabilir. Ama benim aksini yapmam müzakere tekniğine uygun bir davranış olmaz.

Herkesin içi rahat olsun. Gezi davasında da 28 Şubat davasında da yaşanan hukuksuzluklar ve toplumdaki tüm beklentiler, yani önceden bir gündem hazırladığımızı söylemiştim. O gündem içindeki herhangi bir madde konuşulmadan o toplantıdan ayrılınmadı. O gün de söylemiştim, daha önce söylediğimiz her şey ve daha fazlası toplantıda konuşuldu. Büyük bir nezaket ile karşılıklı müzakere edildi, görüş alışverişi yapıldı. Bizim tarafımızdan belli talepler çok net şekilde dillendirildi. Ben marj içinde kalmak zorundayım."

SİNAN ATEŞ İDDİANAMESİ

Özel, Sinan Ateş iddianamesi ile ilgili soru üzerine şöyle konuştu:

"Sinan Ateş iddianamesi le ilgili kapsamlı bir çalışma ve açıklama yapacağız. Ancak iddianame hem aileyi son derece rahatsız etmiştir hem de Türkiye'deki gerçekten adalet isteyen herkesi rahatsız etmiştir. İddianameyi hazırlayan savcının görevi şudur; delilleri toplamak, şahitleri dinlemek, soruşturmayı genişletmek ve en geniş şekilde yargılanma safhası gelmeden önce iddianameyi hazırlamak. Kamuoyunun kapsamı savcıdan geniş. Sizler savcıdan daha çok şey biliyorsunuz. İddianamenin özelliği şudur; iddianameyi okuduğunuzda haber yaparsınız. İddianame ile ilgili yapılan haberler, iddianamede bir şey olmadığına yönelik. İddianamede yeni bilgiler yok. Sizlerden birisi eline kalem alsa daha güçlü bir iddianame yazar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.

Bu arada Sayın Ayşe Ateş -Sinan Ateş'in eşi- bizden bir randevu talebi olmuştu. Kendisiyle bugün görüşeceğiz. Kendisinin bu konuyla ilgili topluma mal olan tepkisini biz de sizlerle takip ettik. Onun dışında kendisiyle de görüştükten sonra dah fazla, daha net şeyler söyleme imkanı buluruz."

''DENİZ GEZMİŞ'İN YOLU CHP'NİN YOLUDUR''

Özel, yapmayı planladığı Filistin ziyareti ile ilgili soru üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Biraz önce Deniz Gezmiş'in Filistin'deki arkadaşı İsa'nın, Deniz Gezmiş'in istediği 'Filistin Şiiri' kitabının Türkçe'ye çevrilmesinden sonra, Gezmiş'in vefatının ardından o kitabı alıp hayatının sonuna kadar saklamış, ölüm döşeğindeyken iki sene önce oğluna emanet etmiş, ‘Türkiye'de Deniz Gezmiş'in yolundan giden birini bul, bu kitabı ona ver’ demiş. Geçen hafta bana Filistinli öğrencilerin başkanı geldi ve ‘İsa'nın oğlu bu kitabı size vermemi istedi’ dedi. Biz o kitabı aldık ve benden sonraki CHP Genel Başkanı'na teslim etmek üzere partimizde hatta müzemizde yıpranmaması, kaybolmaması için sergileyeceğiz. Benden sonraki sayın genel başkana devir teslim töreninde arz edeceğim. Çünkü Deniz Gezmiş'in yolu, bütün CHP'lilerin yoludur."

''CHP'Yİ TOPUYLA, TÜFEĞİYLE, TANKIYLA DARBECİLER KARIŞTIRAMADI'' 

Özel, törenin ardından gazetecilerin “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP içinde bir karışıklık planı olduğu” iddiasıyla ilgili soruları üzerine "Hiç kimse korkmasın. CHP'yi topuyla, tüfeğiyle, tankıyla darbeciler karıştıramadı. Biz her seferinde bazen düştük, hep beraber düştüğümüz yerden kalktık. Şimdi yerdeyken kalkacağına inanan bir parti, tarihinin en önemli çıkışlarından birinde böyle özgüvensiz tartışmalarla kimse kimseyi meşgul etmesin. İşimiz var daha iktidar olacağız” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi