Ekonomide dezenflasyon sürecinin konuşulduğu bir dönemde, enerji maliyetlerine gelen son doğal gaz zammı, piyasalarda ve özellikle küçük işletmeler arasında bir şok etkisi yarattı. Milyonlarca esnaf ve sanatkârın temsilcisi olan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yapılan yüzde 24,6'lık zammın, zaten ayakta durmakta zorlanan küçük işletmeler için "son darbe" olabileceği uyarısında bulundu.
Palandöken, bu artışın basit bir zam olmadığını, üretim maliyetlerini doğrudan dörtte bir oranında artıran bir "girdi şoku" olduğunu vurguladı. "Bu çok büyük bir rakam. 1 liralık maliyete yüzde 25 eklendiğinde bu bedel daha da yükselecek" diyen Palandöken, bu durumun fırıncıdan pastacıya, lokantacıdan küçük imalathanelere kadar doğal gazı üretimde ana enerji kaynağı olarak kullanan tüm sektörleri derinden sarsacağını belirtti. Günümüz teknolojisinde artık odun veya kömürle üretim yapma imkanının kalmadığını, fırınların, ocakların ve diğer tüm ekipmanların ya elektrikle ya da doğal gazla çalıştığını hatırlatan Palandöken, "Üretimin en büyük kalemi olan enerji maliyetleri, esnafı perişan ediyor. Bu artışın altından kalkmak mümkün değil" dedi.
Sanayiciye ayrı, konuta ayrı, peki esnafa ne olacak?
Bendevi Palandöken, eleştirilerinin odağına, enerji fiyatlandırmasındaki adaletsizliği koydu. Elektrik ve doğal gazda sanayiciler için farklı, konutlar için farklı tarifeler uygulanırken, küçük esnafın "ticarethane" statüsünde en yüksek bedeli ödemek zorunda kaldığını belirtti. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade eden Palandöken, esnaf ve sanatkâr için acilen yeni ve daha uygun bir "özel tarife" oluşturulması gerektiğini savundu.
Palandöken, esnafın sadece bir ticari işletme olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Esnaf, aynı zamanda bir kamu hizmeti görüyor" dedi. Bu tezini somut örneklerle açıklayan TESK Başkanı, şunları söyledi: "Konutlarda elektrik tasarrufu yapılması için çeşitli tedbirler alınırken, esnafın dükkânının aydınlatılması hem can güvenliği hem de mal güvenliği açısından önemlidir. Sokaklar aydınlık olursa insanlar o caddede, sokakta, mahallede güvenli bir şekilde gezebilir. Aynı şekilde esnafın tabelası da önemlidir. Sokağı aydınlatmazsa o sokak, o semt işlevini kazanamaz. O cıvıltı, o parlaklık, o dükkânların hangi mesleği icra ettiğini gösterecek şekilde korunmalı."
Bu sözler, esnafın sadece mal ve hizmet satan bir işletme değil, aynı zamanda bulunduğu mahalleye hayat veren, sokağın güvenliğini ve sosyal canlılığını sağlayan bir unsur olduğunu vurguluyor. Palandöken'e göre, bu "kamu hizmeti" niteliği, esnafın enerji maliyetlerinde pozitif bir ayrımcılığı haklı kılıyor.
Sadece enerji değil, kira da can yakıyor
TESK Başkanı, küçük işletmelerin üzerindeki yükün sadece enerji maliyetleriyle sınırlı olmadığını, birikmiş başka devasa sorunların da bulunduğunu belirtti. Bu sorunların başında ise, son yılların en büyük krizlerinden biri haline gelen iş yeri kiraları geliyor. Palandöken, özellikle Borçlar Kanunu'ndaki "10 yılı dolduran kiracının gerekçesiz tahliye edilebilmesi" maddesinin, esnaf için bir giyotine dönüştüğünü ifade etti.
"Artık mal sahipleri, ’10 yılı doldurdun, iş yerimi boşalt’ demeye başlıyor. Esnaf ise ancak 10 yıl içinde müşteri potansiyelini oluşturabiliyor. Tam işleri yoluna koymuşken, dükkânını boşaltmak zorunda kalması, sadece işini değil, tüm birikimini kaybetmesine ve işsiz kalmasına neden oluyor" diyen Palandöken, bu durumun yarattığı sosyal ve ekonomik yıkıma dikkat çekti. Enerji zamları, sosyal güvenlik primleri ve fahiş kira artışları birleştiğinde, esnafın ayakta kalma süresinin her geçen gün azaldığını belirtti.
Zincirleme reaksiyon kapıda: zamlar iğneden ipliğe yansıyacak
Bendevi Palandöken'in en önemli uyarısı ise, doğal gaz zammının yaratacağı domino etkisi üzerine oldu. Palandöken, artan enerji maliyetlerinin, esnaf tarafından sineye çekilmesinin mümkün olmadığını ve bu yükün kaçınılmaz olarak ürün ve hizmet fiyatlarına yansıtılacağını söyledi. Bu durumun, hükümetin aylardır büyük bir kararlılıkla yürüttüğü enflasyonla mücadele programına da büyük bir darbe vuracağını belirtti.
"Bu tür zamlar yapılırken, fiyatların kontrol edilebilmesi ve maliyetlerin azaltılabilmesi için önlem alınması gerekiyor. Aksi takdirde, bir pastacının, bir simitçinin, bir fırıncının, bir bakkalın buzdolabının ya da bir kasabın kullandığı elektriğin ve doğal gazın maliyeti, doğrudan vatandaşın sofrasına zam olarak yansır" diyen Palandöken, bu zincirleme reaksiyonun, enflasyon ateşini daha da harlayacağını ifade etti. Palandöken'e göre, bu zamlar, ekonomideki düzelme yerine daha fazla zarar getirecek ve enflasyonla mücadeleyi uzun ve sancılı bir sürece sokacak.
Palandöken’den üç bakana acil eylem çağrısı
TESK Başkanı, konuşmasının sonunda çözüme yönelik somut bir çağrıda bulundu. Sorunun, tek bir bakanlığın çözebileceği bir mesele olmadığını, bütüncül bir yaklaşım gerektirdiğini belirtti. "Hem Maliye Bakanlığı, hem Enerji Bakanlığı, hem de Ticaret Bakanlığı bir araya gelip, esnafın bu mağduriyetini gidermeli" diyen Palandötken, acil bir koordinasyon ve eylem planı talep etti.
"Zam çare değil" diyerek sözlerini tamamlayan Palandöken, dolaylı vergilerdeki (ÖTV, KDV) artışların da fiyatları yükselterek yine dar gelirli vatandaşa ve küçük esnafa yansıdığını, bu tür gelir artırıcı ama enflasyonist politikalardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Palandöken, "Esnaf ve zanaatkârsız bir toplumda enflasyonla mücadele uzun sürecek gibi görünse de, esnafın ayakta kalma süresinin azaldığını herkes görebiliyor. Bunun için elektrik ve doğalgaz tarifelerinde acilen bir düzenleme yapılmalı" diyerek, hükümete net bir mesaj gönderdi.