Dilan Polat ve Engin Polat çiftinin "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suç kaynaklı mal varlığı değerlerini aklama" ve "Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılandığı davada önemli bir gelişme yaşandı. Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü gününde ara karar açıklandı. Mahkeme, tutuklu bulunan Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve muhasebeci Ahmet Gün'ün tahliyesine karar verdi.
Dilan Polat Daha Önce Tahliye Edilmişti
Dava kapsamında daha önce tutuklanan Dilan Polat, 19 Ağustos'ta avukatının yaptığı itiraz üzerine tahliye edilmişti. Dilan ve Engin Polat çiftine isnat edilen suçlamaların toplam cezası 20 yıldan 40 yıla kadar hapis cezasını buluyor.
Cumhuriyet Savcısı Tahliyelere İtiraz Etmişti
Davanın önceki duruşmasında Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Küşat Polat ve Ahmet Gün hakkında tahliyelerine karşı çıkmıştı. Savcı, sanıkların kaçma şüphesi olduğunu ve delillerin henüz toplanma sürecinin tamamlanmadığını belirterek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etmişti.
Operasyon ve Tutuklamalar
İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023 tarihinde başlatılan operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Soruşturma sonucunda Dilan Polat, Engin Polat ve Sinem Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu 16 kişi tutuklanmıştı. Hakimlik ayrıca 27 şirkete kayyum atanmasına karar vermişti.
Bazı Sanıklar Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakılmıştı
Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran'da yaptığı aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat'ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe'nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vermişti.
İddianamede Neler Var?
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yasa dışı bahisten elde edilen paranın "soğuk cüzdan yöntemi"yle aklandığı belirtiliyor. Örgütün, elde ettiği şöhret ve tanınırlığı kullanarak bazı ticari faaliyetlerde bulunduğu ve bu sayede aklama suçlarını gizlemeye çalıştığı ifade ediliyor.
İddianamede ayrıca, zenginleşmenin yasal yollardan elde edildiği izlenimini yaratmak için birden fazla şirket kurulduğu, bu şirketler aracılığıyla sahte faturalar düzenlendiği ve gizli kayıtlar tutulduğu vurgulanıyor.