Olay, dün öğle saatlerinde Yavuz Selim Mahallesi’nde meydana geldi. Babasının işlettiği markete giden polis memuru Murat Baytok, yandaki kendilerine ait arsayı kiralayarak açtığı prefabrik dükkanda şarküteri işleten akrabaları Şeref Çay'dan alanı boşaltmasını istedi. Bu sırada Baytok ile Çay'ın yakınları da yanlarına geldi. Şeref Çay, kiraladığı arsaya iş yeri kurduğunu ve masraf ettiğini bu nedenle boşaltmayacağını söyledi. Bunun üzerine çıkan tartışmada Murat Baytok, yanındaki çantadan beylik tabancasını çıkarıp, peş peşe ateş etti. Kurşunlar, bu sırada kendisine engel olmak isteyen annesi Gülhan Baytok, Şeref Çay, oğlu Abdullah Çay, Remziye Çay ve Kadriye Çay’a isabet etti.
İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan yaralılardan Gülhan Baytok ile Şeref Çay ve oğlu Abdullah Çay kurtarılamadı.
Yaşamını yitiren 3 kişinin cenazeleri, otopsi işlemlerinin ardından dün gece saatlerinde yakınları tarafından toprağa verildi. Tedavisi süren yaralılardan Remziye Çay'ın hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.
POLİS MEMURUNUN SORGUSU SÜRÜYOR
Olayın ardından meslektaşlarına teslim olan polis memuru Murat Baytok'un emniyetteki işlemleri sürüyor. Baytok'un ilk ifadesinde arsayı boşaltması için anne tarafından akrabası olan Şeref Çay ile görüştüklerini belirterek, "Depremin ardından bize ait arsaya babam market açtı. Daha sonra anne tarafından akrabamız olan Şeref Çay, şarküteri işi yapmak istediğini söyleyerek, marketin yanındaki alanı kiralamamızı istedi. Biz de kendisine arsaya ev veya iş yeri yapacağımızı, o zamana kadar kalabileceğini söyledik. Arsamızın bulunduğu alana ev yapma kararı aldık ve kendisinden alanı boşaltmasını istedik. Birkaç kez söyledik ama boşaltmaya yanaşmadı. Dün kendisiyle konuştum ve bana masraf yaptığını söyleyince, daha önceki konuşmaları hatırlattım. Konuşma sırasında hakaretler edince dayanamadım ve kendimi kaybettim, sonrasını hatırlamıyorum" dediği öğrenildi.