Olay, akşam saatlerinde hastanenin acil servis bölümünde yaşandı. İddiaya göre yıllardır uyuşturucu bağımlısı oğlunun eziyetine maruz kalan Birgül G., oğluna ait ruhsatsız pompalı tüfeği alarak hastaneye geldi.
Sağlık çalışanlarının tedirgin bakışları altında tüfeğini doğrultarak “Benim kalbimi durdurun” diyerek bağıran ve aynı zamanda çantasında bomba olduğunu da belirten Birgül G., çevresindeki insanları paniğe sürükledi. Sağlık çalışanları korku dolu anlar yaşarken bazıları ise masa ve sedyelerin arkasına gizlendi.
Kadının söylediklerinin etkisi altında kalan hastane personeli, ne yapacağını bilemez halde korku içinde beklerken hastanenin güvenlik ekipleri devreye girdi. Hızlı bir müdahale ile kadını etkisiz hale getiren güvenlik görevlileri, durumu polis ekiplerine bildirdi. Kadın, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alındı ve sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Polis merkezindeki ifadesi ise olayın arka planında yatan acı gerçeği gözler önüne serdi.
İntihar Girişimi mi, Yardım Çağrısı mı?
Polis merkezine götürülen Birgül G., sorgusunda amacının kimseye zarar vermek olmadığını belirtti. Yıllardır uyuşturucu bağımlısı olan oğlunun kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını söyleyen Birgül G., bu durumun kendisini bunalıma sürüklediğini ifade etti. İntihar etmeyi defalarca düşündüğünü belirten kadın, hastaneye tüfekle gelmesinin nedenini ise şu sözlerle anlattı:
“Artık dayanamıyordum, oğlumun bana yaptığı eziyetler yüzünden intihar etmek istedim fakat cesaret edemedim. Elimdeki tüfeği gören birisi belki beni öldürür diye düşündüm. Amacım, kimseye zarar vermek değildi. Hastaneye gidip birilerinin bana son vermesini istedim.”
Sağlık Çalışanları Büyük Korku Yaşadı
Hastanede görevli sağlık çalışanları, pompalı tüfekle saldıran kadının tehdidiyle karşı karşıya kaldığında ne yapacağını bilemedi. Kadının tüfekle içeriye girmesiyle birlikte acil serviste görev yapan sağlık çalışanları, büyük bir panik yaşadı. Bazıları, sedyelerin ve masaların altına saklanarak kendilerini korumaya çalıştı. Bu korku dolu anlar ise hastanedeki güvenlik kameralarına ve çevrede bulunan vatandaşların cep telefonu kameralarına yansıdı.
Tabip Odası Başkanı'ndan Tepki
Olayın ardından Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Tiyekli, hastaneye giderek sağlık çalışanlarına geçmiş olsun dileklerini iletti ve olayla ilgili yetkililerden bilgi aldı. Dr. Tiyekli, hastanede yaşanan bu dehşet verici olayın sağlık sektöründeki güvenlik zafiyetini bir kez daha gündeme getirdiğini belirtti. Özellikle hastane girişlerinde kullanılan metal dedektörlerin atıl durumda olduğunu ifade eden Tiyekli, yaşanan bu olayın çok daha vahim sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
Tiyekli'nin "Bugün sağlıkta şiddetin kenarından dönüldü. Bir kadın; elinde pompalı tüfekle acil servise girmiş, çantasında bomba olduğunu söyleyerek çalışanları tehdit etmiş, kendini öldürmelerini istemiş. Ne olduğunu anlayabilmiş değiliz ama bütün çalışma arkadaşlarımız çok korkmuş, çok kötü durumdalar, olayı anlamaya çalışıyoruz.
Kapının girişinde metal dedektör var ama atıl durumda bırakılmış. Hastaneler, bu kadar başıbozuk ve sahipsiz bırakılmamalı. Daha önce sağlıkta tedbir olarak metal dedektörlerin konulacağı söylenmişti. Bu kişi, elindeki pompalı tüfekle acilde çalışan kişilere ateş etseydi ne olacaktı?" şeklindeki açıklamaları, olayın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Güvenlik Tedbirleri Sorgulanıyor
Sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak adına alınan güvenlik önlemleri, bu olayla birlikte yeniden tartışma konusu oldu. Özellikle hastanelerin girişlerinde kullanılan metal dedektörlerin işler durumda olmaması, güvenlik zaafiyetine işaret ediyor. Birgül G.’nin olayında herhangi bir can kaybı yaşanmamış olsa da bu tür olayların tekrarlanmaması için güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği açıkça görülüyor.
Hastane baskını sırasında çalışanların yaşadığı travma ve bu olayın tetiklediği güvenlik açıkları, sağlık sektöründe alınması gereken önlemlerin daha sıkı ve etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini gösteriyor.
Olayın ardından Birgül G.’nin psikolojisi ve oğlunun durumu da incelemeye alınırken mahkeme süreci ve olaya dair yapılacak yasal işlemler merakla bekleniyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması adına daha geniş çaplı bir güvenlik ve sağlık hizmeti politikası oluşturulması gerektiği kamuoyunda da geniş bir şekilde tartışılıyor.