İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül, 2023 yılının İzmir'de motosikletli kuryelerin en fazla kaza yaşadığı yıl olduğunu söyledi. Türkiye genelinde İzmir'in bu konuda birinci sırada olduğunu ifade eden Akgül, "Şehrimizde 3'ü kadın olmak üzere 33 kurye, hayatını kaybetti. İzmir için iyi bir sene olmadı. İstanbul dahil Türkiye'de en çok hayatını kaybeden kuryenin olduğu il, İzmir. 300'den fazla kurye ülke genelinde kazaların ardından yaşamını yitirdi. Bunlardan 33'ü İzmir'de" dedi. Eğitimsiz kurye istemediklerini anlatan Akgül, motor kullanabilen herkesin kuryelik yapabildiğini söyledi. Kuryelik işine talebin arttığını aktaran Akgül, "İş güvenliği eğitimi almıyoruz. Sadece mesleki yeterlilik belgesi, iyi kurye olmaya yeterli değildir. Motor kullanmayı bilen herkes maalesef kuryelik yapabiliyor. Yeni bir kanun ile B sınıfı ehliyeti olan da motor kullanabilecek. Bu durum kurye sayısının ve kazaların da artmasına neden olacak. Ölüm sayısı da artacak. Kuryelik işi yüksek gelirli gibi görünüyor ama Bağ-Kur'lu olduğumuz için KDV, gelir vergisi, motor kirası, benzin, sigorta giderlerini çıkarınca gelir düşüyor. Bütün parayı kendi cebimize koyduğumuz sanılıyor" diye konuştu.


'VÜCUDUMUZ KAPORTA GÖREVİ GÖRÜYOR'


Kuryeliğin çok tehlikeli meslekler grubuna girmesini istediklerini, motosikletin iki tekerlekli olduğu için tehlikeli taşıt sınıfına girdiğini belirten Akgül, "Günde kaç saat çalıştığımızla ilgili bir sınırlama yok. Sigortalı kurye kalmadığı için 20 saate kadar çalışan kuryeler var. Attığınız pakete göre, para aldığınız için bir hırs uğruna daha fazla para kazanmak isteyen arkadaşlarımız var. Meslek grubumuz az tehlikeli sınıftan çok tehlikeli sınıfa geçsin istiyoruz. Dünyada bu kabul edilmiş bir şey, motosiklet kullanmak tehlikelidir. İki teker üzerinde ayağınızı yere koymadıkça motorun üzerinde sabit duramazsınız. Araba ile motor kullanmak farklı şeyler. Arabada kaporta hasar görür motorda ise vücut hasar görür. Bizim vücudumuz kaporta görevi görüyor. İşimizin tehlikeli sınıfta olmaması için hiçbir neden yok" dedi.


'HER GÜN EVDEN HELALLİK ALIP, ÇIKIYORUM'


Günde en az 10 saat çalıştığını belirten kurye Yasin Keser (30), zaman zaman bu aralığın 14-16 saate kadar çıkabildiğini söyledi. Keser, "Bir kurye 10 saatten az çalışınca para kazanamıyor. Saat 19.00'dan sonra işlerimiz artıyor. Ama hava karanlık oluyor. Bir sokağa girince apartman numaralarını tespit etmekte zorlanıyoruz. Apartman girişinin alt kısmında kalan numaraları okumak için motoru bırakıp, inmek zorunda kalıyoruz. Bu durum kazalara neden oluyor. Yoldaki çukurlara girip, çıktığımız zaman kazalar, düşme ve yaralanmalar oluyor" diye konuştu. Riskli bir iş yaptıkları için her gün ölüm korkusu yaşadığını anlatan Keser, "İşimiz riskli olduğu için her sabah evden çıkarken eşimden ya da annemden helallik alıp, çıkıyorum. Belki ekmek parası için çıkıyoruz ama akşam eve gelecek miyim; belli değil. Kazada kolumuz, bacağımız kırıldığında sigortamız olmadığı için kendi tedavimizi kendimiz karşılamak zorunda kalıyoruz. Bu tür giderler de geçimimizi zorlaştırıyor" diye konuştu. 


'YOL HİPNOZU VE SÜRÜŞ KÖRLÜĞÜ YAŞIYORUZ'


Kurye Mehmet Sıraçalioğlu (48) da "12 saat çalışma sistemi kaldırılmalı. 'Yol hipnozu' ve 'sürüş körlüğü' diye bir şey var. Kuryeler çok çalıştığı zaman kaza yapabilir. Paketi alıp, verirken, kaldırıma koyunca zabıta tarafından ceza yazılmasın. Caddeye koyunca trafik ceza kesiyor. Motosiklete trafikte geçiş hakkı tanınsın" dedi.

Kaynak: dha