Beşiktaş'ın tecrübeli orta saha oyuncusu Salih Uçan, "Geçen sene taraftarımızın kalbini çok kırdık. Küçük bir kıvılcım gördüklerinde ortalığı yakıyorlar. Final maçında gördüğümüz gibi. O atmosfer inanılmazdı. Onları bu sene elimizden geldiğince çok mutlu edeceğiz. Biz kıvılcımı sahada yakalım, taraftarımız yangını başlatır" dedi.
Süper Lig'de yeni sezon öncesi hazırlıklarını Slovenya'nın Maribor şehrinde devam ettiren Beşiktaş'ta takımın tecrübeli isimlerinden Salih Uçan, açıklamalarda bulundu.
Yeni sezon öncesinde hazırlıkların oldukça iyi geçtiğini belirten Salih Uçan, "Bugün üçüncü günümüz. Gayet güzel gidiyor. Hocalarımız bizden istediklerini, beklentilerini, maçlarda sezon boyunca ne yapmamız gerektiğini anlatıyor. Biz de yeni takım arkadaşlarımızla birlikte elimizden geleni yapıyoruz. Daha da aramıza katılacak arkadaşlarımız var, bütün transferler geldikten sonra uyum içinde hocamızın istediklerini öncelikle hazırlık maçları, sonrasında da kupa maçımız var. Süper Kupa'yı kazanarak lige başlamak istiyoruz. Önümüzde bir aylık bir süreç var. Yeni gelen transferler olacaktır, aramızdan ayrılanlar olacaktır. En kısa zamanda tam takım halinde çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"KARİYERİMDE BU ZAMANA KADAR HİÇ 6 HOCA İLE ÇALIŞMADIM"
Geçen sezonun oldukça kötü geçtiğini, sezon içinde çok sayıda yaşanan hoca değişikliklerinin takıma olumsuz yansıdığını ifade eden 30 yaşındaki orta saha oyuncusu, "Geçen sene hem kulüp tarihi açısından hem biz futbolcular, taraftar açısından kötü bir sezon geçti. Hatırladığım kadarıyla Beşiktaş, tarihinde kaybetmediği kadar maç kaybetti. Çok fazla maç kaybedildi. Ben kendi kariyerimde bu zamana kadar hiç 6 hoca ile çalışmadım. Beşiktaş camiası adına zor bir süreçti. Sezona başka bir hoca ile başladık, ortasında başka bir hoca geldi. Sonrasında başka bir hoca ile devam etti. Oyuncu grubu adına da kolay bir süreç olmadı. Örneklemem gerekirse bir yanda hücum futbolu isteyen bir hoca, sonra geride durmamızı bekleyen bir hoca, pres bekleyen bir hoca, antrenmanların durumları da şiddetleri de değişiyor. Bir antrenmanda 3 kilometre koşarken, diğer antrenmanda 6 kilometre koşuyoruz. Bir antrenmanda çok fazla sprint atmıyoruz başka bir hocada çok fazla sprint atıyoruz. Çok fazla hoca ve antrenman metodu değişince de oyuncular üzerinde de bir yıpranma oluşuyor. Bu yıpranma durumlarını da galibiyetlerle atlatabiliriz. Bizim de bu durumlardan geçerken galibiyet serisi yakalayamadığımız için sezon sonuna kadar çok kötü gelindi. Akabinde sezonu taçlandırabileceğimiz, son maça kadar takım arkadaşlarıma söylediğim bir söz vardı. '11 aydır buradayız, bunun 10 ayını burada tesiste mutsuz geçirdik. 1 günle bu 11 aylık süreci; taraftarımız, kulüp ve kendi adımıza, tatile mutlu çıkabilmek, kulübün nefes alabileceği, kupayı kazandığımız takdirde böyle bir durum oluşacaktı. Biz de bunun bilincindeydik. Özellikle taraftarımızın kupa maçındaki katkısı, oyuncuların istemesi Yöneticilerin istemesi. Finalde inanılmaz bir Beşiktaşlılık bağı oluştu. Bence sezonun en iyi maçını oynadık kupa finalinde. Mağlup duruma da düştük oyunun içinde hissiyat hep iyiydi. Son dakika golüyle de sezonu taçlandırmamız çok güzel oldu. Benim de birkaç sözüm vardı, son maçta çok uğurlu geldi inşallah bu uğuru devam ettiririz diyor" diye konuştu.
"BEŞİKTAŞ'TAN BAŞKA KULÜPLE GÖRÜŞMEDİM"
Sözleşme yenileme sürecinin uzadığını ancak geçen sezon alınan sonuçlar nedeniyle bunun olduğunu belirten Salih Uçan, siyah-beyazlı takımda kalacağından emin olduğunu belirtti. Başka teklifler geldiğini ancak Beşiktaş'tan başka kulüple görüşmediğinin altını çizen Salih Uçan, "Sözleşme dönemim cidden uzun sürdü. Uzun sürmesinin de sebepleri skorlara bağlıydı açıkçası. Belki ben bireysel olarak o dönemleri iyi geçiriyordum, gol atıp, asist yapıyordum, milli takıma gidiyordum. Ancak tabii ki bu sadece benim adıma bakılacak bir şey değil. Takımın da durumu önemli. Ben bireysel olarak belki iyi gidiyordum ama takım olarak çok iyi gitmediğimiz için beklemek gerekiyordu. Benim de zaten 'Haklının acelesi yoktur' diye bir sözüm vardı. O yüzden bekledim, sonrasında sonuçların iyi olmasını bekledik. Sonuçlar iyi gelmeyince yönetim değişti. Yeni yönetimle birlikte ben de bekledim. Herhangi bir şey yoktu ortada. Sürekli haberler çıkıyordu. Salih şöyle yapacak, böyle bir şey istedi, halbuki ortada ne benim istediğim bir şey vardı ne de yönetimin o anda hadi bir karar verelim gibi bir şeyi yoktu. Karşılıklı sakin gidiyordu. Aslında ortada bir gündem yok ben maçımı oynuyorum, devam ediyor ama bir şeyler yazılıyor. Bir tane haberci bir şey söylüyor. O dönemi biraz yıpranarak geçirdim açıkçası. Çünkü belirsizlik oluşuyor, ortada belli bir durum yok. Sürekli bir şeyler yazılıp, çizildi. Ben bir laf söyledim ve arkasında durdum. Çünkü kendime güveniyordum. O gün olmasa yarın, yarın olmasa bir gün sonra bu işin olacağını, Beşiktaş ile anlaşacağımı, o mutlu güne gelip, imzaların atılacağını her zaman biliyordum. Hiçbir zaman ayrılmak gibi bir düşüncem olmadı. Teklifler geldi mi ? Geldi. Beşiktaş'tan başka hiçbir kulüple görüşmedim. Şöyle bir anımı paylaşayım. İçerde oynadığımız Rizespor maçından sonra Ankaragücü yarı final maçı vardı. Ben de röportajda şöyle bir şey söyledim; 'Ankaragücü maçında stadımızın full olmasını istiyorum' dedim. Sosyal medyada hem kendim gördüğüm hem de arkadaşlarımın attığı 'Salih, stada çağırıyor', 'Bu maç stadı doldurmamız lazım' bu taraz çok fazla yazılar gördüm. O maçta stat fuldü. Sözlerimle camiayı etkilemekte çok hoşuma gitti. O günden itibaren kendime 'Salih artık sen buradasın, taraftarlar da seni dinliyor, seviyor' dedim. Bunu hissettim. 'Kupayı kazanırsak, bataklıkta çiçek açacak' diye bir sözüm vardı. Bu tarz güzel olayların ardından camiada sevilen bir oyuncu haline gelmiştim. Burada kalacağımı biliyordum" diye konuştu.
"GEÇEN SEZON DİNLENMEM GEREKTİĞİ ZAMAN OYNAMAM GEREKTİ"
Geçtiğimiz sezon sakat ve hasta olduğu dönemlerde fedakarlık yaparak forma giydiğini dile getiren Salih Uçan, "Gerçekten çok zordu. İnanılmaz yoğun maçlar oynadık. Burada hoca faktörleri de çok değiştiği için kolay değildi. Sadece benle ilgili değil. Sezon başından beri birçok oyuncu sakatlık yaşadı. Hızlı tempo giriyorsun, yavaş tempoya geçiyorsun. İyi bir sahaya çıkıyorsun, kötü sahaya çıkıyorsun bunlar da kaslarda doğal olarak yorgunluk yapıyor. Geçen sene içeride Galatasaray ile oynadığımız maçta orta saha oyuncuları Amir, Salih, Gedson'du. Bu sene oynadığımız Galatasaray maçını üçümüz de tribünden izledik. Bu tarz dönemler olabiliyor. Bende de sezonun ortalarında inanılmaz yorgunluk ve yük birikti. Hatta birkaç maç atlasam en az 10, 12 maç götürebileceğim dönemler oldu ama ben devam etmek istedim. O zaman hoca Santos'du. Santos da benden yardım istedi. Ben de bir hoca benden yardım istediği zaman kendimi geri atma ihtimalim yoktu. Seve seve dedim. Orada 2 hafta tedavi ve fitness ile geçirsem sakatlığım bu kadar uzun sürmeyecekti. Dinlenmem gerektiği zaman oynamam gerekti. Hastalandığım dönem oldu. Hastalandığım dönem deplasmandaki Sivasspor maçının dönemi. Hiçbir şey yokken sabah ateşler içinde uyandım. O maçı öyle oynadım. Bu tarz durumlar olabiliyor. Sadece iyi yönetmek ve doğru iletişimle götürmek gerekiyor. Bunu da bundan sonraki dönemde sağlayacağımızı düşünüyorum" dedi.
"REKABET OLMASI GEREKİYOR"
Şu anda orta saha birçok futbolcu olduğunu ancak kendine güvendiğini belirten tecrübeli orta saha oyuncusu, şu ifadeleri kullandı:
"2012'de büyük takım oynamaya başladım. 2024'te hala büyük bir takımda oynuyorum. Şansım oldukça yüksek yani. Rekabet olması gerekiyor. Saha içinde, antrenmanda rekabet ne kadar yüksek olursa maçlara ve sezon sonunda kupalara nasip olur. Bizim bu seneki devre arasındaki transferlerimizden birisi Musrati. Finalde gerekeni yaptı. Kendisi çok iyi bir oyuncu. Muçi çok kaliteli bir oyuncu. Şimdi Rafa geldi, o da kaliteli bir oyuncu. Sadece orta saha geliyor, biraz kanat da gelmesi gerektiğini düşünüyorum. (Gülerek)."
"IMMOBİLE'NİN KARİYERİNİ HEPİMİZ BİLİYORUZ"
Takımın yeni transferi Ciro Immobile ile ilgili düşünceleri sorulan Salih Uçan, şöyle konuştu:
"Immobile'nin kariyerini hepimiz biliyoruz. İnşallah takıma çok katkı sağlar ve tekrardan gol kralı olur. Bizde elimizden geldiğince ona yardımcı olacağız. İtalyanca da biliyorum. İmzadan sonra her türlü desteği benden görecektir. Dediğim gibi transferleri sadece orta sahaya değil, kanatlara da bekliyoruz."
"HOCA PAS KALİTESİ VE PAS ŞİDDETİNE ÇOK ÖNEM VERİYOR"
Yeni teknik direktör Giovanni van Bronckhorst'un pas kalitesi ve şiddetlerine çok önem verdiğine dikkat çeken Salih Uçan, "Şenol hoca zamanında bizde Miguel vardı. Fitness tarafı yüzde 50, saha tarafı Şenol hoca ile yüzde 50 götürüyorduk. Ismael zamanında fitness daha az, koşular ve saha olarak geçiyordu. Şenol hoca zamanında antrenman 1 saat 10 dakika sürüyordu. Valerian hoca yönetiminde antrenman ısınmayla birlikte 1 saat sürüyordu. Ancak inanılmaz şiddetliydi. Koşu mesafesi 3, 3.5 kilometreydi. Giovanni hocada antrenman süresi 1 saat 30 dakika. Benim kendi koşu mesafelerim 6.5, 7 kilometre. Sahada kaldığımız süre daha fazla. Daha çok topla ısınıyoruz. Geçen gün 10, 15 metrelik bir alanda pas çalışması yapıyorduk. Arada toplar sekiyor ya da yandan geçebiliyor. Dedi ki her top çok değerli. En önemli olan toplar da bu 10, 15 metrelik kaleye yakın yerlerdeki önemli paslar. Hoca pas kalitesi ve pas şiddetine çok önem veriyor. Sürekli sert pas istiyor. Topun yavaş gitmesini istemiyor, bir an önce atağa hızlı geçmemizi istiyor. Şu anda böyle ilerliyoruz" dedi.
"ŞU ANDA KARİYERİMİN EN OLGUN EN GÜZEL YAŞLARINDA OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM"
Kariyerinde düşüşler yaşadığını ancak yeniden yükselerek büyük bir takımda forma giydiğinin vurgulayan Salih Uçan, "Şimdi şöyle bir yola çıkıyorsunuz, futbol kariyeriniz başlıyor. Marmaris'te başladı, Buca'da devam etti. Sonrasında Fenerbahçe'ye geldim. Roma serüveni var. Bu yolda ışıklar olabiliyor, ışık sizi durduruyor. Güzel bir manzara oluyor, ona bakıyorsunuz. Her zaman aynı hızda gidemiyorsunuz. Kariyerinizde duraksamalar olabiliyor. Benim de attığım her adım, yaptığım her tercih sadece benim tercihim değildi. Roma transferimde, onlar beni bonservisimle istedi. Aziz Yıldırım beni bonservisimle vermek istemedi. O dönemde bonservisimle gitmiş olsaydım belki başka seçenekler çıkacaktı. Belki Roma'da devam edecektim. Başka bir röportajda Parades örneğini vermiştim. Roma ikimize aynı yatırımı yaptı. O bonservisle geldi, ben kiralık gittim. Parades kiralık gitti, ben kiralık gidemedim. Parades oynadı Roma'ya geri döndü. Ben Fenerbahçe'ye geri döndüm. Parades oynadı ve inanılmaz bir kariyere sahip oldu. Yaptığımız her tercih bizimle ilgili olmuyor. Ben Fenerbahçe'den Sion'a gitmek istemedim. Ben oynayacağımı düşünüyordum, kalmak istedim. Ama şartlar o zaman onu gerektirdi. Bir düşüş oldu kabul etmek gerekiyor. O zamanda oynadığım maç sayısı, güncel takımdaki pozisyonum istediğim gibi gitmedi. Alanyaspor'a transfer oldum. Ki ben Alanyaspor'a transfer olurken de beni büyük takımlar da istedi. Ben tekrardan büyük takım seviyesine geliyordum. Alanyaspor'u tercih ettim. Erol Bulut'un beni istemesi, benimle ilgili düşüncesi, kendi durumunu anlatması... Erol hoca bana 'Salih, benim hedefim büyük takıma gitmek, senin de hedefim büyük takıma gitmek mi ?' Evet hocam, 'O zaman gel Salih' dedi. Ben Alanya'yı tercih ettim. Ne planladıysam oldu. 100'ün üstünde büyük takım maçım var. Anadolu takımına gittim, tekrardan büyük takıma çıktım. Bence bu bir başarı. Beşiktaş, şu anda Avrupa'nın önde gelen kulüplerinden bir tanesi. Ben şu anda kariyerimin en olgun, en güzel yaşlarında olduğumu düşünüyorum. Son 2 sezondur da Beşiktaş'ın orta sahasında en çok skor üreten oyuncuyum. Kariyerimin iyi gittiğini düşünüyorum. Şöyle de bir şey olabilirdi. Allah korusun büyük bir sakatlık da yaşayabilirdim. İşler benim adıma daha kötü de gidebilirdi. O yüzden ben bulunduğum konumdan, yıllar içinde geldiğim pozisyondan oldukça memnunum. Çok büyük bir kulüpte oynuyorum, Avrupa'nın büyük kulüplerinden birisinde oynuyorum. Ben olduğum yerden kendimle çok gururluyum. Çünkü benim gibi çıkmış, düşüş yaşamış ve bir daha çıkamamış oyuncular da var. Ben hem ailemin hem arkadaşlarımın desteği hem de doğru bir planlamayla tekrardan iyi bir pozisyona geldiğimi düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"BİZ KIVILCIMI SAHADA YAKALIM, TARAFTARIMIZ YANGINI BAŞLATIR"
Taraftarlarının geçen sezon çok üzdüklerini ancak bu sene onların desteğiyle daha iyi olacaklarını belirten Salih Uçan, sözlerini şöyle noktaladı:
"Geçen sene çok zor bir süreçten geçtik. Taraftarımız da zor bir süreçten geçti. Sahada berabere kaldığımızda ya da mağlubiyet olduğunda işin başrolü oyuncular olduğu için biz de çok üzülüyoruz. Onlar da stada geldiklerinde güzel futbol bekliyorlar ve haklılar. Beşiktaş taraftarı bunu hak ediyor. Aramıza yeni oyuncular geliyor, gelmeye de devam edecek. İnşallah her zaman en iyiyi diliyoruz. Geçen sene de en iyiyi dileyerek başladık. Yolda karşılaştığınız durumlar sizleri etkileyebiliyor. 1, 2 adım geri götürebiliyor. Geçen sene bu oldu, bu sene karşılaşmak istemiyoruz. Sezonu kupayla bitirdik, kupa ile başlamak istiyoruz. Beşiktaş taraftarı çok büyük. Bir adım attıklarında neler yapabileceklerini herkes görüyor. O yüzden ben buradan kendilerine teşekkür etmek istiyorum. Geçen sene taraftarımızın kalbini çok kırdık. Küçük bir kıvılcım gördüklerinde ortalığı yakıyorlar. Final maçında gördüğümüz gibi. O atmosfer inanılmazdı. Ben buradan her bir taraftarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah onları bu sene elimizden geldiğince çok mutlu edeceğiz. Biz kıvılcımı sahada yakalım, taraftarımız yangını başlatır."