9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre: İddiaya göre, hastanede daha önce tedavi gören C.Y., önceki gün saat 13.00 sıralarında pompalı tüfekle Bayraklı Şehir Hastanesi'ne geldi. C.Y., durumdan haberdar olan yakınlarının ihbarı üzerine polis ekipleri tarafından hastanenin otoparkında yakalanarak gözaltına alındı. C.Y., emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. C.Y., saat 21.00 sıralarında hastaneye tekrar gelerek, iddiaya göre, C Blok Kat 9'da katliam yapacağını söyledi. Bu sırada B.G. isimli doktorun beyaz kod vermesi üzerine hastaneye polis ekipleri sevk edildi. C.Y., hastane girişinin önündü polis ekipleri tarafından yakalanarak, tekrar gözaltına alınmasının ardından tutuklandı.  Yaşanan şiddet olayının ardından sağlıkçılar adeta ayağa kalktı. Bayraklı Şehir Hastanesi’nde çalışan personeller 1 günlük iş bırakma eylemi yaparken, İzmir Sağlık Platformu’nda örgütlü sağlıkçılar da hastane önünde eylem yaptı. Sağlıkçılar adına basın metnini İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak okudu. Eylemde “Şiddet varsa hizmet yok” ve “Yaşamak, yaşatmak işitiyoruz” sloganları atılırken, Kaynak, “Sağlıkta şiddet için önlem alınmadıkça, sağlık çalışanlarına insani çalışma koşulları sağlanmadıkça, sağlık hizmeti verilemez, verilmesi beklenemez” dedi. 

Şehir Hastanesi’ndeki Saldırı Sağlıkçıları Ayağa Kaldırdı (3)

‘BAYRAKLI ŞEHİR HASTANESİ’NDE TERÖR OLAYI YAŞANMIŞTIR’

Süleyman Kaynak, Şehir Hastanesi’nde dün yaşanan olayı ‘terör’ olayı olarak nitelendirirken, olayın detaylarını anlattı. Kaynak, “17 Nisan’da sağlık terörüne kurban verdiğimiz Dr. Ersin Arslan’ı anarken yetkilileri, bakanlığı şiddete karşı önlem alınması için göreve çağırmıştık. Yıllardır dillendirdiğimiz bu çağrılar yine duyulmadı. Adeta idareciler tarafından görünmez olduk. Dün bir katliamın olmaması, bütünüyle tesadüfidir. Ancak hekimlerin ve sağlık çalışanlarının endişeleri, kaygıları sürmektedir” ifadelerini kullandı.

Şehir Hastanesi’ndeki Saldırı Sağlıkçıları Ayağa Kaldırdı (2)

‘SAĞLIKTA ŞİDDET RASLANTI DEĞİLDİR’

“Sağlıkta şiddet, tıkanmış olan sağlık sisteminin siyasetçiler ve kamu yöneticilerinin tepkiyi kendilerinden uzak tutmak için yararlandıkları bir enstrümandır” diyerek sözlerine devam eden Kaynak, “Sağlıkta dönüşüm projesinin foyası meydandadır. Çünkü yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla, hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış, bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddete zemin hazırlamıştır. Bu ülkede her gün en az 80 beyaz kod verilen, son 10 yılda bildirilen 110 bin sağlıkta şiddet olayı rastlantı değildir, asla maruz görülemez, asla hiçbir bahanenin arkasına gizlenemez” diye konuştu.

‘ŞİDDET VARSA HİZMET YOK’

Sağlık çalışanlarının can güvenliğinin tehlikede olduğu bir ortamda kaliteli hizmetten söz etmenin mümkün olmadığına vurgu yapan Kaynak, “Sosyal devlet ilkeleri çerçevesinde herkese eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmeti sunabilecek bir sistem yeniden kurulmalıdır. Adil bir hukuk sistemi çerçevesinde sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler geciktirilmeden yaşama geçirilmelidir. Artık bir gün bile beklemeyeceğiz. Sağlıkta şiddet için önlem alınmadıkça, sağlık çalışanlarına insani çalışma koşulları sağlanmadıkça, sağlık hizmeti verilemez, verilmesi beklenemez. Sağlıkta şiddet varsa, hizmet yok” dedi. 

Eylemde diğer sendika temsilcileri de konuşmalar yaptı. 

BİRLİK SAĞLIK SEN’DEN DE AÇIKLAMA

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde yaşanan şiddet olay ile ilgili Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık Sen) Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ve  İzmir Şube Başkanı Berna Boran da açıklama yaptı. Doğruyol, “İzmir Şehir Hastanesinde yaşanan olay şiddetin geldiği nokta açısından oldukça önemlidir. İzmir Şehir Hastanesinde yaşanan olayın asıl sorumlusu Yüklenici firmadır. Güvenlik, taşıma personeli, temizlik gibi hizmetlerde yaşanan aksaklık ve eksikliklerin sorumluluğu yüklenici firmadadır. İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamada konuyu kapatmaya çalışması uygun değildir. Şiddet, tehdit baskısı altında sağlık çalışanlarımızın sağlıklı hizmet vermesi de beklenemez” ifadelerini kullandı. 
Berna Boran ise “Tehlikeli silahlı bir kişinin elini kolunu sallayarak hastane içerisinde dolaşması personelleri tehdit etmesi kabul edilemez. Defalarca yüklenici firmanın uhdesinde olan güvenlik ve diğer personel eksikliklerini dile getirdik. Maalesef alınan bir tedbir yok. Sağlık Bakanlığımız, pansuman tedbirlerden vazgeçip, gerçekçi ve etkili tedbirler almalıdır” dedi. 

Kaynak: HABER MERKEZİ