Bingöl Devlet Hastanesi Başhekimliği önünde toplanan sağlık çalışanları, HEP-SEN Başkanı Yunus Şimşek ile birlikte basın açıklaması düzenlendi. 20 bini aşkın üyesiyle alanda olduklarını belirten Şimşek, çalışanların haklarını savunmak için meydanlarda olduklarını söyledi.

Personel yetersizliği nedeniyle sağlık çalışanlarının radyasyonlu alanlarda istekleri dışında çalıştırıldıklarını belirten Şimşek, “Sendikaların görevi; çalışanların, işçilerin yanında olmak ve onların haklarını savunmaktır. Yanlarında oluyoruz, meydanda bulunuyoruz ama içeride muhatap bulamıyoruz değerli arkadaşlar. Bir de bu makamlara bakalım: Türkiye’de başhekimler, bakım hizmetleri müdürleri ve yöneticiler nasıl seçiliyor? Bir sınava girmişler mi? Prosedüre uygun bir şekilde mi atanmışlar? Bugün burada 86. eylemimizi gerçekleştiriyoruz. Tam 3 yıl 7 aydır bunun cevabını bekliyoruz ama ne yazık ki hala bir yanıt yok. Ne görüyoruz? Dayısı olan, torpili olanlar birbiriyle yarışıyor, bize ise nöbet tutmak düşüyor. Eğer itiraz edersen yerindesin ama itiraz edersen de saçma sapan tutanaklarla, hukuki karşılığı olmayan bahanelerle terbiye edilmeye çalışılıyorsun.

Bu kurumlar, radyasyonla çalışan radyoloji teknikerlerimiz ve anjiyoda çalışan arkadaşlarımız için hayati önem taşıyor. Kanun ve mevzuat gereği günlük 7 saat, haftada maksimum 35 saat çalışma süresi var. Bunu HEP-SEN demiyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasası ve bağlı kanunlarımız diyor ancak personel yetersizliği bahanesiyle, arkadaşlarımız radyasyonlu alanlarda istekleri dışında çalıştırılıyor. Sağlık çalışanları radyasyon tehlikesi altında” dedi.

‘BUGÜN SUSARSAK YARIN SIRA HEPİMİZE GELECEK’

Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan 'Yenidoğan Çetesi' mesajı Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan 'Yenidoğan Çetesi' mesajı

Şimşek, açıklamasının devamında “Burada radyasyonlu alanda çalışan bir arkadaşımıza tiroit kanseri teşhisi konuldu. Bu arkadaşımızın raporları var. Altı ay önce bu teşhis konuldu ancak neden gizlendi? Altı ay sonra yapılan kontrollerde tekrar tiroit kanseri teşhisi koyuldu. Arkadaşımız, Diyarbakır’a sevk edildi ve şu anda orada tedavi görüyor. Bir başka arkadaşımıza da bugün aldığımız duyumlara göre ön tanı konuldu. Peki bu sorumluluğu kim alacak? Başhekim mi? Bakım Hizmetleri Müdürü mü? Kim hesap verecek? Değerli arkadaşlar, onların koltukları, torpilleri var. Bizim ise HEP-SEN’imiz var. Partili olmayan, referansı olmayanların sesi biziz.

Personel dağıtım cetvelinde torpille koltuk kapmaya çalışanlar, bu arkadaşlarımızın vebalini alıyor. Basitçe ifade edelim: Hastanenin orta düzey yöneticilerinin dört yardımcı sekreter ilan etmesi ve yoğun bakımdan personel çekerek kendilerine yardımcı atamaları, sağlık teknikerlerinin hayatını tehlikeye atıyor. Biz, HEP-SEN olarak buna sessiz kalmayacağız. Hukuki adımları atacağız. Bu bir uyarı eylemidir, topyekun bir eylem değil. Sağlık Bakanlığı’nı teftişe davet ediyoruz. Gerekli incelemeleri ve soruşturmaları başlatsınlar. Bugün susarsak yarın sıra hepimize gelecek” diye konuştu.

Kaynak: DHA