MERT YASİN ALPDÜNDAR-Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı Nisan ayı enflasyon verilerini açıkladı. Bu enflasyon verilerinin içerisinde açıklanan ‘TÜFE'de aylık olarak en yüksek artış gösteren seçilmiş temel başlıklar ve değişim oranları’ verilerine göre ise bir önceki aya göre en çok fiyat artışına uğrayan ürün yüzde 21,47 ile kuzu eti, kuzu etinin ardından en çok fiyat artışına uğrayan ürün ise yüzde 13,34 ile dana eti oldu. Et fiyatlarındaki artış vatandaşın bütçesini bir hayli zorlarken, İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, “31 Aralık’tan bugüne kadar et fiyatlarında yüzde yüzlük bir artış görüldü. Ama eti tek başına zam şampiyonu göstermeyi doğru bulmuyorum. Sonuç itibariyle diğer ürünlere 2 yılda gelen zamlar, ete 2-3 ay içerisinde geldi.” dedi.
YAPILAMAYAN ZAMLAR YAPILIYOR
Kuzu etindeki fiyat artışlarının ciddi artışın olmadığını söyleyen Şenkara, “Bir buçuk aydır kuzu etini biz aynı fiyattan kesiyor, aynı fiyattan satıyoruz. Kuzu etinde son bir aydır ciddi bir yükseliş söz konusu değil. Yüzde 21’lik bir artış yok. Büyükbaş hayvanda yani danada yüzde 21-25 arasında bir artış var. Böyle bir durum söz konusu. Bu artışları şöyle değerlendiriyoruz. Üç yıl boyunca fiyatta özellikle süt fiyatlarında ciddi bir baskılama yapıldı. Özellikle büyükbaş hayvandan bahsediyorum. Süt fiyatlarındaki baskılama ete de yansıdı. Üç yıl boyunca büyükbaş hayvan zam görmedi. Üretici de aynı şekilde ürünü vermeye devam etti macburen. Süt hayvanları kesilip, kesimlik hayvan sayısında azalma olunca enflasyonist ortamla birlikte fiyatlar ani bir yükselişe geçti.” ifadelerini kullandı.
KONUŞULAN ZAMLAR KISA SÜREDE YAPILAN ZAMLAR
Açıklanan yüzde 20’lik artışların son ayda gerçekleşen zamlar olduğunu vurgulayan Şenkara, “Bu yüzde 20’leri kısa dönem için konuşuyoruz. 31 Aralık’tan bugüne kadar et fiyatlarında yüzde yüzlük bir artış görüldü. Ama bu eti tek başına zam şampiyonu göstermeyi doğru bulmuyorum. Sonuç itibariyle diğer ürünlere 2 yılda gelen zamlar, ete 2-3 ay içerisinde geldi. Bunu bu şekilde değerlendirirsek tüketiciye daha doğru bilgi sunmuş oluruz diye düşünüyorum. “ diye konuştu.
‘GÜNAH KEÇİSİ HALİNE GETİRİLDİK’
”Ben her yerde söylüyorum; 1 TL’lik soğan 30 TL’lere geldi. Ayağımıza giydiğimiz ayakkabıdan, sırtımıza taktığımız çantaya kadar fiyatlarda ciddi yükselişler yaşandı” diyerek sözlerine devam eden Şenkara, “Ben çocuğuma geçen sene aldığım 70 liralık botu, şimdi 450 TL’ye aldım. Bundaki artışlar normal karşılanırken, sürekli tüketim ürünü olduğu için ve medyada bunu sürekli gözönünde tuttuğu için ete gelen artışlar daha büyük tepki görüyor. Bizler adeta günah keçisi haline getiriliyoruz. Bunu doğru bulmuyorum.” diye söyledi.
’FİYATI ARTTIRAN BÜYÜK MARKETLER’
Esnafın fiyat artışlarında en tepki gören kesim olduğunu belirten Melih Şenkara, “ Bizler kasap esnafı olarak, bir ürünü alırız. Ortaya bir maliyet çıkarırız. Hakkımız olan belli bir yüzdeyi üzerine ekleyip, evine, çoluğuna çocuğuna bakan insanlarız. Yani bir ürünü 100 liraya alırsak 110 liraya satıyoruz. Demek istediğim o ki enflasyonist ortamda piyasa ne gerektiriyorsa biz ona uymak zorundayız. Piyasada fiyat yapıcı kuruluşlar bizler değiliz. Fiyatı yükselten büyük marketlerdir. Bir firmanın 2 bin mağazası var. Her mağazaya 2 büyükbaş hayvan gerekse her hafta 4 bin büyükbaş hayvana ihtiyacı olur. Arz-talep meselesi bu. Talebi karşılamak için de fiyatları sürekli yükseltiyor. Oluşan ortamda aşikar.” diye belirtti.