Sosyalist yazar, çevirmen ve aktivist Sevim Belli, 1925 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul’un köklü ailelerinden biri olan Belli, hem dedesi hem de babası ile oldukça dikkat çeken bir aile geçmişine sahiptir. Belli'nin babası, 1924-1947 yılları arasında başkomiserlik ve emniyet müdürlüğü yapmış olan İsmail Hakkı Bey, annesi ise Ayşe Kalkavan’dır. Genç yaşta İstanbul’un Beylerbeyi semtinde, Nazım Kalkavan Yalısı'nda büyüyen Sevim Belli, ailesinin eğitime verdiği önemi erken yaşta fark etti.

Aya Yorgi betona bürünecek! Aya Yorgi betona bürünecek!

Tıp eğitiminden sosyalist mücadeleye

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Belli, eğitimine yurtdışında devam etti. ABD'de bir süre kaldıktan sonra Paris’te uzmanlık eğitimi almaya başladı. Bu dönemde katıldığı 3. Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivali'nde, 1951 yılında Berlin'de ünlü Türk şairi Nâzım Hikmet ile tanıştı. Bu tanışıklık, onun hayatını dönüştürecek bir sürecin başlangıcı oldu. Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile ilişki kuran Sevim Belli, partiye yönelik yurt içi ve yurt dışı faaliyetleri ile tanınan bir isim haline geldi.

TKP'ye  yönelik tevkifat ve cezaevi günleri

Berlin'deki festivalde, Türkiye Komünist Partisi’ne yönelik yazılı rapor taşıyan Belli, üzerindeki 36 sayfalık raporla birlikte Türkiye’ye dönerken yakalandı. Bu olay, 1951 yılında başlatılan **“1951 Tevkifatı”**na yol açtı ve Belli ile birlikte bir çok kişi tutuklandı. Cezaevine giren Sevim Belli, 1957 yılında yine TKP yöneticisi olan Mihri Belli ile evlendi. Bu evlilik, onun hayatındaki önemli bir dönüm noktasıydı.

Hapishane, evlilik ve sürgün yılları

1957 yılında cezaevindeyken, TKP’nin önde gelen isimlerinden Mihri Belli ile evlendi. Ancak o dönemde komünist oldukları gerekçesiyle hüküm giymiş doktorların mesleklerini icra etmesi yasaklanmıştı. Bu nedenle 1964 yılında ailesiyle birlikte Cezayir’e yerleşerek burada doktorluk yaptı.

1966’da Türkiye’ye dönen Belli, 12 Mart 1971 muhtırasının ardından tekrar gözaltına alındı ve üç yıl cezaevinde kaldı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra ise bir kez daha yurtdışına çıkmak zorunda kaldı.

Uluslararası yaşam ve çevirmenlik kariyeri

1960’larda, Cezayir'de sağlık hizmetlerine katkı sağlamak amacıyla doktorluk yapmaya karar veren Belli, 1964 yılında çocuklarını da alarak yurt dışına gitti. Ancak 1966 yılında Türkiye'ye geri döndü. Bu dönemde Türk İşçi Partisi (TİP) içinde yer alarak sosyalist devrim hareketlerinin içinde aktif rol aldı. Marksist teoriyi savunan ve Türkçeye kazandıran Belli, birçok önemli sosyalist eserin çevirisini yaptı. Karl Marx, Friedrich Engels ve Vladimir Lenin gibi önemli isimlerin eserlerini Türkçeye kazandırarak, Marksist düşüncenin yayılmasına önemli katkılarda bulundu.

Siyasi baskılar ve sürgünler

Sevim Belli, Türkiye'deki 12 Mart 1971 darbesinin ardından tekrar tutuklandı ve 3 yıl boyunca cezaevinde kaldı. Ardından 1980’lerde gerçekleşen 12 Eylül darbesi sonrası yeniden yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Bu yıllarda anılarını kaleme alarak, "Boşuna Mı Çiğnedik" adlı bir kitapta yaşamını ve deneyimlerini anlattı.

Belli'nin son yılları ve mirası

Sevim Belli'nin eşi Mihri Belli 2011 yılında hayatını kaybetti. Sosyalist düşüncenin öncülerinden biri olarak kabul edilen Belli, özellikle Marksizm, sosyalizm ve devrimci düşüncelerin Türkçeye kazandırılmasında önemli bir rol oynadı. Geçtiğimiz günlerde, 100 yaşında İstanbul'da hayatını kaybeden Belli'nin cenazesiyle ilgili detayların önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor. Geride bıraktığı eserler ve katkılar, Türk sosyalist hareketinin önemli bir parçası olarak hatırlanacak.

Kaynak: haber merkezi