Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda geçen yıl 30 Ekim'de kalp krizi sonucu 79 yaşında vefat eden insan hakları savunucusu Mevlüde Genç için anma programı düzenlendi. Almanya'nın Solingen şehrinde 1993 yılında ırkçı saldırganlar tarafından evi kundaklanan ve olayda iki kızı, iki torunu ve bir yeğeni ölen Mevlüde Genç'in adına yaptırılan toplantı salonunun da açılışı gerçekleştirildi.
Programa Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, AKP Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın ve çok sayıda davetli katıldı. Program kapsamındaki fotoğraf sergisi ve belgesel gösteriminde Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik bir dönem gerçekleştirilen ırkçı saldırılar hatırlatıldı.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, Solingen'de gerçekleştirilen katliamın üzerinden 30 yıl geçtiğini belirterek, "Katliamda evlatlarını, torunlarını kaybeden Mevlüde teyzemizin ahirete irtihalinin birinci senesindeyiz. 30 Ekim'de vefat etti Mevlüde teyzemiz. Mevlüde teyzemizi anmak için ve Solingen'deki katliamı bugün bir kez daha hatırlamak için bir program organize ettik" dedi.
AKP'li Sırakaya, 1961'deki iş göçü anlaşmasıyla Avrupa'nın yeniden inşasında önemli rol alan Türk vatandaşlarının yabancı düşmanlığı ve saldırılara maruz kaldığını kaydederek, "Bunlardan bir tanesi de 1993 yılında hep beraber şahitlik ettiğimiz ve beş tane canımızı kaybetmiş olduğumuz Solingen faciası. Daha sonraki dönemler içinde de maalesef bu ırkçılığın artmış olması, bu süreçlerle ilgili mücadelenin canlı tutulmasının ne kadar kıymetli olduğunu ifade etmesi anlamında da çok değerli" ifadelerini kullandı.
'SOYDAŞLARIMIZ SAHİPSİZ DEĞİLDİR'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın, tarihteki trajik bir süreci anmak için bir arada olduklarını söyledi. Aydın, "Üzgünüz ama bunları sürekli tekrarlayacağız, anacağız, hatırlayacağız ki Allah korusun bu tür trajik olaylar tekerrür etmesin çünkü tarihi tekerrür ettiren bizim unutkanlıklarımız, hatalarımız, görmezlikten gelmelerimizdir. Evet hüzünlüyüz, acımız var. Mevlüde annemizi yüreğimize gömdük. Onun hatıraları, her zaman bizim baş tacımız. Bundan sonra dünyanın her neresinde yaşarsa yaşasın soydaşlarımızın, vatandaşlarımızın, dindaşlarımızın yaşadıkları sıkıntıları sıkıntı edinip zaman zaman paylaşacağız ki azaltmaya çalışalım. Onlar sahipsiz değildir. Bu tür programlarla onların hem acılarını azaltma hem de bundan sonra yenilerinin vuku bulmaması adına da gerekli tedbirleri alma gibi bir zorunluluğumuz vardır" diye konuştu.