Yağmur KARADAĞ/Gençlerin son yıllarda yapmak istediği mesleklerin başında sosyal medya fenomenliği geliyor. Takipçi sayıları en az 5 bin ile 10 bin arasında olan sosyal medya kullanıcıları markaların dikkatini çekiyor ve iş birliği ile sponsorluk fırsatları yakalamaya başlıyor. Özellikle gençlere cazip gelen bu yeni iş kolunda sosyal medya fenomenleri; beslenme, spor, seyahat, kozmetik, teknoloji gibi çok sayıda alanda içerik üretiyor. Günümüzde gençlerde sosyal medya fenomenliği denildiğinde hem rahat bir yaşam hem de ‘kolay para kazanma’ algısı ortaya çıkıyor.
Sosyal Medya Fenomeni Gözde Tezer
“DIŞARIDAN GÖRÜNEN İŞİN KAYMAK KISMI”
Geleneksel medyada yaklaşık 10 yıl muhabirlik yaptıktan sonra YouTube kanalı açarak sosyal medya serüvenine başlayan İzmirli Gözde Tezer’in 123 bin takipçisi var. Sosyal medyada lifestyle içerikler paylaştığını ama daha çok hikâye anlatıcılığı gerçekleştirdiğini vurgulayan Tezer, “Sene sene hikâyemde ne varsa kanalımda da o var. İlişkimi, okul hayatımı, tecrübelerimi, eğitim aldığım psikoloji alanına yönelik içerikleri, iş birliklerimi kanalımda paylaşıyorum. Maddi ve manevi olarak daha özgür olacağımı hissettiği alanda, daha insani çalışma saatlerinde, baskı altında kalmadan, daha fazla para kazanabileceğim ve çağın işi olduğunu da düşündüğüm sosyal medya fenomenliğini seçtim” dedi.
“EN BÜYÜK FIRSAT ÖZGÜRLÜK”
Tezer, sözlerine şöyle devam etti; “Daha önce çalıştığım medya sektöründe haftanın 6 günü, sabahınızın akşamınızın belli olmadığı, bu özverinize karşılık komik ücretler almanızın ardından sosyal medya fenomeni olmanın zor olduğunu söylemeyi şımarıklık olarak görürüm. İyi ki böyle bir sektör ve meslek var diye düşünüyorum. Sektörümüzün en büyük fırsatı özgürlük. Şu an tam zamanlı bir çalışan olsam Psikoloji lisans eğitimi almam çok zor olurdu. İş seçme özgürlüğüm de var. Sınav haftamsa iş reddedebiliyorum. Yaz tatilimse çok fazla iş alıp sonraki ayların gelirini de çıkarmış oluyorum. İçerik üretimi noktasında da özgürüm. Dolayısıyla bu alanda kendin olarak var olabiliyorsun. Yaklaşık 40 üniversiteye konuşmacı olarak gitmenin büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Manevi tatmini de çok büyük, kazançları da iyi.”
“YILLARIN EMEĞİ UNUTULMASIN”
Sosyal medya fenomenlerinin birçok sektöre göre daha az vakit harcayarak, daha iyi paralar kazandığını hatırlatan Tezer, “Hikâye için çekim bir günde yapılıyor, parası alınıyor ama işin arkasında yıllardır verdiğin emek var. Markaların seninle çalışmaya başlayana ve insanlar seni takip etmeye başlayana kadar geçen bir üretim süreci var. İnsanların güvenini kazanmak da çok kolay değil. Çok takipçi kazanabilirsiniz ama sözüne güvenip ürünü alacak insanlar edinmek, kocaman bir kitle yaratmak, büyük markalarla güzel işler yapabilmek için pek kolay olmayan yollardan geçebiliyorsunuz. Dolayısıyla bir iş birliğinden alınan paranın yüksek olması, bu işin çok kolay olduğunu göstermiyor” diye konuştu.
“KENDİNİ GELİŞTİRMEK ŞART”
Gençlerin sosyal medya fenomenliğini meslek edinmeden önce mutlaka bir iş yaşamı tecrübesinin olması gerektiğini vurgulayan Tezer, şunları söyledi; “18 yaşında sosyal medya fenomeni olarak büyük paralar kazanan gençlerin, ‘benden zaten oldu, kendimi geliştirmeme ne gerek var, üniversite okumama, dil öğrenmeme ne gerek var’ düşüncesiyle hareket etmelerini doğru bulmuyorum. Ayrıca sosyal medya fenomenliği çok rahat bir yaşam olarak algılanmamalı, çalışma koşullarının rahat olması demek benim için televizyona kıyasla rahat demek. Sosyal medya fenomenliğinin koşullarının tümüyle rahat olması demek değil. Benim tüm ayım çalışmakla geçiyor. Dışarıdan görünen işin kaymak kısmı.”
Sosyal Medya Fenomeni Beliz Şen
“ACIMASIZ YORUMLAR ÜZÜCÜ OLUYOR”
İzmirli sosyal medya fenomeni Beliz Şen de 2016 yılında Youtube ile içerik üretmeye başladığını, arkadaşlarının Instagram’da da içerik üretmesini tavsiye etmesiyle birlikte macerasının ilerlediğini dile getirdi. Günlük yaşantısına dair videolar çektiğini, böylece vlogger olduğunu, herhangi bir spesifik alanı bulunmadığını, 153 bin takipçisinin olduğunu söyleyen Beliz Şen, özellikle günlük yaşantısında yediği, içtiği, gezdiği yerleri, kullandığı ürünleri paylaştığını belirtti. Sosyal medya fenomenliğinin her meslekte olduğu gibi artıları ve eksilerinin bulunduğunu ifade eden Şen, “Mesleğin en büyük artısı birçok markayla iş birliği yapabilmek, yeni ülkeler görebilmek ve yeni insanlar tanıyabilmek. Bu anlamda çevrem çok genişledi. Sosyal medya fenomeni olarak en üzüldüğümüz noktalardan biri kötü yorumlar, kötü eleştiriler. Çünkü eleştiriden ziyade acımasız yorumlar aldığımız zamanlar oldukça fazla. Bir başka eksi noktası ise örneğin gezi videoları çekiyorsanız, gezdiğiniz yerlerde sürekli çekim yaptığınız için o anı yaşama fırsatınız olmuyor” dedi.
UZUN SÜRELİ MARKA YÖNETİMİ
Çoğunlukla 20-35 yaş arasındaki genç kitlenin kendisini takip ettiğini belirten Şen, sosyal medya fenomenliğinin sadece para kazanmak için seçilmemesi gereken bir meslek olduğunun altını çizerek şunları söyledi; “Sosyal medya fenomeni olmak isteyen gençlerin çoğunlukta olduğunun farkındayım. Rahat ve lüks bir yaşamımız olduğunu düşünüyorlar ve bu sebeple sosyal medya fenomeni olmak istiyorlar ama bu meslek sadece para kazanmak için seçilmemesi gereken bir meslek. Çünkü izleyiciler artık içerik üreticilerin bu işi ne için yaptığını anlayabilecek tecrübeye sahip. Aynı zamanda sosyal medya fenomeni olmak uzun bir macera ve uzun süren bir marka yönetimi. Doğru adımlar, doğru içerikler ve doğru iş birlikleri gerekiyor. Yeri geldiğinde bütçesi yüksek olan bir iş birliğini sırf markamız, yani adımız güvenilirliğini kaybetmesin diye reddettiğimiz oluyor.”
YARATICILIK ZORLUYOR
Diğer mesleklerle kıyaslandığında sosyal medya fenomenliği ile daha kolay para kazanıldığını düşündüğünü söyleyen Şen, “Sonuçta bu dünyada çok fazla emek veren ama emeğinin kat ve kat altında para kazanan insanlar var. Beden olarak çok zorlayıcı bir meslek olmasa da yaratıcılık konusunda insanı zorlayıcı ve yorucu zamanları olabiliyor. Herkesin yaşam felsefesi ve düşüncesi farklı olduğu için meslek seçerken kendi doğrularına göre seçim yapması gerekir. Bu konuda eleştiri yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
ÖNCE EĞİTİMİNİ TAMAMLA
Beliz Şen, sosyal medya fenomenliğini meslek olarak yapmak isteyen gençlere de şu uyarılarda bulundu, “Gençler bu mesleği seçerken bundan 10 yıl öncesindeki gibi az sayıda içerik üreticisi olduğunu düşünmesin. Şu anda çok fazla içerik üreticisi var ve onların önüne geçebilecek yaratıcılığa ve kapasiteye sahip olmaları gerek. Ayrıca bu iş uzun bir yolculuk olduğu için gençlerin meslekten sıkılma ihtimalleri olduğunu da unutmamaları gerek. Bu nedenle gençler önce mutlaka eğitimlerini tamamlamalı. Bu işe hobi olarak başlayıp ilerlettikten sonra meslek olarak devam etmelerini tavsiye ederim. Süreç içerisinde bu işten sıkıldığınızda dönebilecek bir mesleğinizin olması size güç verecektir.”
Sosyal Medya Fenomeni Şevval Aydemir Emir
TÜM HAYATLARI MERCEK ALTINDA
İzmirli sosyal medya fenomeni Şevval Aydemir Emir, 2010’da henüz sosyal medyada dijital içerik üreticiliği bir meslek değilken yazı yazmayı sevdiği için Tumblr isimli sosyal medya platformunda bir blog oluşturduğunu söyledi. Bu platformda 25 binden fazla takipçiye ulaştığını, sonraki dönemde diğer sosyal medya platformlarında içerik üretmeye başladığını dile getiren Emir; cilt bakımı, makyaj ve kozmetik alanında içerikler ürettiğini açıkladı. Şu an Instagram’da 244 binden fazla takipçisi olan Emir, “Keşfete düşen ilk içeriğim bir cilt bakımı içeriğiydi ve bunun sayesinde bakım influencerı olma yolunda ilk adımımı atmıştım. Bu temanın ilgi çektiğini düşündüğüm için sürekli cilt bakımı çektim. Bir yerden sonra makyaja ilgi duymaya başladım ve içeriklerime makyaj da eklendi. Günümüzde geldiğimiz noktada artık kitlelerimiz tüm hayatımızı merak ediyor. Bu yüzden ‘Life Style’ içeriklere de yer veriyorum. Mesela seyahat etmeyi çok seviyorum o sebeple YouTube kanalımda çoğunlukla vlog paylaşıyorum” dedi.
“EN ZORU HER SANİYE ZORBALIĞA MARUZ KALMAK”
Sosyal medya fenomeni olmanın en zorlu yanının günün her saniyesi zorbalığa maruz kalmak olduğunu Emir, “Sosyal medyada gülüyor, güzel şeyler paylaşıyor olmam gerçekten her gün her saat mutlu, sağlıklı olduğum anlamına gelmiyor. Bazen her insan gibi desteğe ihtiyacım oluyor ve böyle anlarda kötü bir yorum almak 10 kat daha yıpratıcı oluyor. Ancak sevdiğiniz markalardan hediyeler almak, markaların yeni ürünleriyle tanışmak, özel lansmanlarda marka temsilcileri ile sohbet etmek de işin en sevdiğim yanları arasında yer alıyor” diye konuştu. Kozmetik sektörünün gençlerin ilgisini fazlasıyla çektiğini belirten Şevval Aydemir Emir, her gün yeni bir ürün çıktığı için bütün ürünleri deneme şansı olmayan ve bana güvenen insanlar, benim yorumlarıma göre kararını veriyor” diye konuştu
“ÇOK KOLAY OLSAYDI HERKES YAPARDI”
Gençlerin sosyal medyada kendisini olduğundan birkaç seviye üstün, zengin gösteren fenomenlerin hayatlarına özendiğini ifade eden Emir, şunları söyledi; “Gençlerin sosyal medyada kolay ve hızlı yoldan para kazanmaları maalesef mümkün değil. Eğer böyle bir yol varsa da kesinlikle büyük sıkıntılar getireceğini söyleyebilirim. Her işte olduğu gibi bu işte de ilmek ilmek işlemenin önemine inanıyorum. İnsanların size güvenmesi hemen olmuyor. Zaman alan, zor kazanılan ve maalesef çok da çabuk yıkılabilecek bir kavram bu. Bu meslekte her şeyi takipçilerinizin size duyduğu güven üzerine inşa ediyorsunuz bu yüzden bana göre hiçbir adım bu güveni tehlikeye atmak üzerine atılmamalı. Gençler çok kolay para kazandığımızı düşünüyor. Onlar bütçeleri tek bir video çekiminin karşılığıymış gibi düşünüyor. Hal bu ki gün içinde bizlerin ne kadar mesai harcadığını da hesaba katmaları gerekiyor. Çok kolay olsaydı herkes bu bütçeleri alarak içerik üretirdi.”
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan
“KISA YOLDAN KAZANÇ KAPISI OLARAK GÖRÜLÜYOR”
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan da gençlerin sosyal medya fenomeni olmak istemesini toplumsal açıdan değerlendirerek, temel nedenin ilk etapta kısa yoldan kazanç kapısı olarak görmeleri olduğunu dile getirdi. Karaaslan, “Gençler dijital dünyayı özgürlük alanı olarak görüyor. Ancak dijitale bağımlı olma yolunda ilerliyorlar. Çünkü sosyal medya fenomeni olmak için takipçi sayılarını artırmaları gerekiyor. Dolayısıyla takipçi sayılarını artırmak veya sabit tutmak için içerik üretmeleri gerekiyor. Bu sayede popüler olabileceklerini, iş birlikleri sayesinde ücretsiz gönderilen ürünleri elde edebileceklerini biliyorlar. Bu durum bir süre sonra gençleri olumsuz da etkileyebilir. Sürekli içerik üretmek zorunda olmaları, onların rutin yaşamlarını etkileyebilir” dedi.
EĞİTİME VE DİPLOMAYA İHTİYAÇ YOK
Sosyal medya fenomeni olmak için herhangi bir eğitimin ve diplomanın gerekmediğini, bu durumun da gençleri cezbettiğini ifade eden Doç. Dr. Karaaslan, “Eğitim zorunluluğu ve akademik başarı ortadan kalkıyor. Sosyal medya fenomenliğinde gençlerin dijital araçları kullanımları ön plana çıkıyor. Bireyin kendini geliştirmesi, sosyal medyayı aktif kullanması, bireysel yeteneklerinin olması, dijital ortamdaki varlığını sürdürebilme özelliklerinin olması yeterli. Ayrıca gençler marka kuruluşları ile yaptıkları sponsor anlaşmaları, konuşmacı olarak katıldıkları davetler ve etkinlikler sayesinde kolay bir şekilde para kazanabileceklerini düşünüyorlar” diye konuştu.
ELEŞTİRİLERE DUYARLI OLMAK ŞART
Sosyal medya fenomeni olmanın gençlerde baskı oluşturabileceğine de dikkat çeken Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan, “Gençlerin bir denge kurmaları oldukça önemli. Sosyal medya fenomenliğini meslek olarak gerçekleştirmek isteyen gençlerin dijital ortamda var olan diğer insanların eleştirilerine karşı duyarlı ve etkili bir şekilde cevap verebilmeleri, itibarlarının zedelenmemesi için doğru iletişim, samimi bir ilişki kurarak takipçileri ve diğer insanlarda güven oluşturmaları gerekiyor” uyarısında bulundu.