Son yıllarda iklim kriziyle birlikte artan kuraklık tehdidi İzmir’in içme suyu kaynaklarını da olumsuz etkiliyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, küresel iklim krizinin yanı sıra yanlış tarım politikaları ve bilinçsizce tüketilen su kaynaklarına Tahtalı Barajı Havzası’ndan verdiği mesajlarla dikkat çekti. Başkan Soyer, kısa vadede susuzluk yaşanmasının söz konusu olmadığını belirterek, İZSU Genel Müdürlüğü’nün 68 tane içme suyu arıtma tesisi var. Bu tesisler yıllık 584 milyon metreküp arıtma kapasitesine sahip. Kentin su ihtiyacı doğrultusunda verilen yıllık 312 milyon metreküplük su miktarının da üzerinde faaliyet gösteriyor” dedi.
Tahtalı Baraj Havzası’ndan yurttaşlara seslenen Soyer, “İzmirlilerin içi rahat olsun. İzmirlinin su ile ilgili hiçbir sıkıntısı olmayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU Genel Müdürlüğü vatandaşlarımızın kullanım ve içme suyunu, tarımsal üretimde kullanılacak suyu karşılayacak kaynaklara, güce sahip. Ama daha tasarruflu, daha titiz su kullanmaya özen göstermeliyiz. Bütün vatandaşlarımızı daha hassas davranmaya davet ediyoruz” dedi.
Kayıp kaçakları düşürdük, Bakanlığın hedefini 5 yıl önce yakaladık
Rakamların hiçbir bölgede içme ve kullanma suyu ile ilgili bir sıkıntı olmadığını gösterdiğini söyleyen Başkan Soyer, “2022 yılında 245 kilometre yeni içme suyu şebeke ve iletim hattı imalatı yaparak şehre hizmet veren içme suyu ağımızı toplam 10 bin 123 kilometreye çıkarttık. Kent genelinde toplam 318 kilometre içme suyu şebeke ve isale hattında yenileme çalışması yaptık. Böylece kayıp kaçak oranını yüzde 27'lere düşürdük. Tarım ve Orman Bakanlığı, kayıp kaçak oranının 2028'de yüzde 25 seviyesine indirilmesini istiyor. İzmir, Bakanlığın koyduğu 2028 hedefini 2023’te, yani 5 yıl önce yakaladı” diye konuştu.
Tahtalı Barajı’nda su miktarı yüzde 35 seviyesinde
Tahtalı Barajı’nda su miktarının yüzde 35 seviyesinde olduğunu, bunun da 28 milyon metreküp suya tekabül ettiğini anlatan Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: “Sadece buradan su kullanılsa, 270 gün su almamızı sağlıyor. Başka kaynaklarımız da var. Arkadaşlarımız o kaynaklar üzerinden de şehre su vermeye çalışıyor.”
İzmir’de su sıkıntısına yönelik bir tehdidin bulunmadığını dile getiren Başkan Soyer, “Fakat şuna dikkat çekmek istiyorum. Küresel iklim krizi ve çok ciddi bir kuraklık tehdidi ile karşı karşıyayız. O nedenle çok ciddi önlemler almak zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZSU Genel Müdürlüğü olarak birçok çalışmayı hayata geçiriyoruz. Bir yandan sünger şehir gibi bir uygulamayı şehrimizle buluşturduk. Yağmur suyunu depolama imkanı yakalayalım ve büyük bir israfın böylece önüne geçelim istedik” dedi.
“Yanlış bir üretim deseni ile karşı karşıyayız”
Tarımsal alanda yanlış uygulamaların su krizini tetiklediğini ifade eden Tunç Soyer, şunları söyledi: “Tükettiğimiz suyun yüzde 77'sini tarımsal üretim için kullanıyoruz. Çünkü yanlış bir üretim deseni ile karşı karşıyayız. O nedenle Bayındır'da açtığımız fabrikada günde 100 ton süt işliyoruz ve bu sütü koyun ile keçi sütü olarak almaya gayret ediyoruz. Çünkü tarımsal su kullanımındaki tasarrufu sağlayacak olan şey küçükbaş hayvancılığın özendirilmesi” diye konuştu.
Aynı şekilde tarımda yerel tohumların özendirilmesi gerektiğine de dikkat çeken Soyer, şunları söyledi: “Ege Bölgesi'nde, İzmir'de, Türkiye'nin birçok yerinde büyükbaş hayvancılık yapılıyor. O nedenle silajlık mısır üretiliyor. Silajlık mısır sadece büyükbaş hayvan yemi olarak kullanılıyor ve bir fidenin büyümesi için 84 litre su tüketiliyor. Olağanüstü vahşi bir sulama. Ege Bölgesi ve İzmir'de o nedenle küçükbaş hayvancılığı teşvik ediyoruz. Silajlık mısır üretimini bu şekilde aşağı çekmeyi planlıyoruz.”
Arıtılan su tarımsal sulamada kullanılacak
Bayındır Hasköy Atıksu Arıtma Tesisi bünyesinde kurulan geri kazanım ünitesiyle çiftçilere 1 kuruşluk sembolik bedelle A sınıfı sulama suyu ulaştırdıklarını anlatan Başkan Tunç Soyer, “Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi ve Tire Atıksu Arıtma Tesisi’nde de geri kazanım ünitelerinin kurulması için projelerimizi hazırladık. Sadece Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde kuracağımız geri kazanım ünitesi, günlük 200 bin metreküp, yıllık 74 milyon metreküp arıtılmış suyun tarımsal sulamada kullanılması demek. Bütün Menemen Ovası’nda bu suyu kullanmaya başlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde belki de en büyük ölçekli proje olacak. Bunun bütün Türkiye'ye örnek olmasını ve ilham vermesini diliyoruz” dedi.
Hedeflerini paylaştı
İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu da 2028 hedeflerinin kayıp kaçak oranını yüzde 15-17'lere düşürmek olduğunu belirtti. Havza koruma çalışmalarıyla mevcut su kaynaklarını muhafaza etmek ve su verimliliğini artırmak istediklerini söyleyen Ali Hıdır Köseoğlu, “Kentimizin su ihtiyacını büyük oranda karşılayan yüzeysel su kaynaklarımızın bulunduğu baraj havzalarında gerekli çalışmalar titizlikle yapılıyor. Havzaların koruma alanı içerisine giren kesimlerinde, herhangi bir kirletici unsurun bulunmasına Büyükşehir Belediyemiz ve İZSU tarafından izin verilmediği gibi, gerekli kontroller düzenli periyotlarda yapılıyor” dedi.
İZSU Genel Müdür Yardımcısı Onur Demirci ise “Tahtalı Barajı’nda geçen yıla oranla yüzde 15 oranında bir eksilme var. Buradan şehrin merkezini besliyoruz ama bazı yerlerde yeraltı suyu kullanılıyor. Bu da kuyulardaki su seviyesinin düşmesi anlamına geliyor” dedi.