Gökçe ADAR ÇUBUKÇUOĞLU-İzmir’de hava sıcaklıklarının artması kuraklık konusunu yeniden gündeme getirdi. 2023 yılı içerisinde yağışların beklenen seviyenin altında olması uzmanları korkutmuş, kuraklıkta umut mayıs ve haziran ayına kalmıştı. Ancak, mayıs ve haziran ayı sağanak yağmurları kenti göle çevirirken, barajları doldurmaya yetmedi. İzmir’in 6 aylık suyunun kaldığını ve temmuz ayında kentte içme suyu sıkıntısı yaşanacağını ifade eden uzmanlar, su sıkıntısının eylül ayında yaşanabileceğine dikkat çekti.
DOLULUK YÜZDE 20’LERE DÜŞECEK
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Mayıs ve haziran ayında yağan yağışlar ne yazık ki barajları doldurmaya yetmedi. Zaten barajları dolduran yağışlar yıl içerisinde kasım-mart arası olur. Ancak herkes çok yağmur yağdığında barajlar doluyor diye düşünüyor. Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 39’larda. Yani yaklaşık 250 bin metreküp. Yaz ayı boyunca kullanacağımızı göz önüne alırsak, eylül ayına kadar bu doluluk seviyesi yüzde 20’lere kadar düşecek. Kasım-mart aylarında eğer yağış yağmazsa çok ciddi kuraklık yaşabiliriz. Yüzde 20 doluluk oranı kalırsa, facia olur. Geçen yıl Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 65-70’lere kadar çıktı” dedi.
‘YERALTI SUYU DA KALMAYACAK’
Barajlardaki suları kullanmadan yeraltı sularının kullanılmasının doğru olmadığını dile getiren Prof. Dr. Yaşar, “Barajlardaki suları doğru kullanamıyoruz. Baraj gerçek anlamıyla boş olursa, yeraltı sularını kullanmamız gerekiyor. Ancak barajda su varken, her gün binlerce metreküp Göl Marmara’dan, Manisa’dan su çekiliyor. Manisa’dan günde ortalama 230 bin metreküp su çekiliyor. Manisa da, kendi su ihtiyacı için her gün 200 bin metreküp su çekiyor. Yani her gün yaklaşık 500 bin metreküp su çekiliyor. Yeraltı suları da tükeniyor. Bir süre sonra yeraltı suları da kalmayacak ve onlar da kuruyacak” diye konuştu.
‘SU YÖNETİM SORUNU VAR’
Prof. Dr. Yaşar, şöyle devam etti: “Yeraltı suları çok ciddi kuraklık yaşanırsa kullanılması gerekir. Biz ahım şahım bir kuraklık görmedik daha. Yeraltı suları keyfi olarak kullanılıyor. Ancak biz keyfi olarak kullandığımız için de göller, çöller bölgesine döndü. Türkiye’de su sorunu yok, su yönetimi sorunu var. Hala 60 yıllık su kanunları kullanıyoruz.”
‘PROJELER HAYATA GEÇMİYOR’
Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma Vakfı (GEMA) Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu da, şunları söyledi: “Çok ciddi su sorunu var. Yağmur yağdı ama bu yağmurdan yararlanamadık. Faydalanamadık. Neden? plansızlık yüzünden. Hepsi denize gitti. Susuz kalacağımız çok açık. Su ihtiyacımızın yüzde 60’ını yeraltı su kaynaklarımızdan karşılıyoruz. Yeraltı sularımız da yeterli temizlikte değil. Biz GEMA olarak, su sıkıntılarına çözüm olacak projeler üretiyoruz ancak projelerimiz DSİ (Devlet Su İşleri) veya bakanlığa takılıyor. 2-3 ayda bitirilecek projeleri yıllarca hayata geçiremiyorlar. Bu gidişle, içecek suyumuz kalmayacak”