MUSTAFA OĞUZ- Urla Halk Temsilcileri Meclisi tarafından, Hakan Çeken Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Urla'da Tarımın Dünü, Bugünü ve Geleceği” konferansı gerçekleştirildi. Yaşam Hakkı Komisyonu üyesi Ziraat Mühendisi Emel Rona Çetin'in moderatörlüğünü yaptığı konferansa, Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, Bademler Kırsal Kalkınma Kooparatifi Başkanı Murat Kulaç ve Özbek Balık Kooperatifi Başkanı Yaşar Koç konuşmacı olarak katıldı.
Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, artan maliyetlerin tarımı her gün daha da güçleştirdiğini, mazotun, elektriğin önemli girdi maliyeti olduğunu ifade etti, devletin bu konuda desteğinin artması gerektiğini vurguladı. Tarımın geleceğinin doğru politikalar üretilmesinden geçtiğini ifade eden Uslucan 2O yıl önce sebze, çiçek seralarının olduğu ovalarda yükselen inşaatlara dikkat çekti, “Toprağımızın verimliliğini düşürdük, yapısını bozduk. Gıda fiyatları arttığında tarım gündeme geldi. Bu sorunları çözmedikçe bedeli ağır olacak. Devlet tarım üretim planlaması yapması lazım. Çiftçiler mutlaka kooperatiflerde örgütlenmeli, devlet bu yönde teşvik etmeli. Gençleri tarımla barıştırmalıyız. Üniversitelerimiz de ARGE çalışmalarıyla üreticiye destek olmalı, ama bugün fidanı bize piyasadan daha pahalıya satıyor” dedi.
Uslucan, Urla Belediyesi’nin tarım müdürlüğünü kurduğunu, ürün bazlı festivallerle de çiftçiye destek verdiğini ifade etti.
“Çiftçiyi öldürdük”
Bademler Kırsal Kalkınma Kooparatifi Başkanı Murat Kulaç ise pandemiden sonra ‘doğal tarım’ın önem kazandığını ifade etti. Avrupa’da bu konuda önemli adımlar atıldığını ve tarımın kooperatifler üzerinden sürdürüldüğünü kaydeden Kulaç “Biz ise AB fonlarıyla bunu yapmaya çalışıyoruz. Tarım alanlarının yüzde 33 imara açıldı, küçük aile işletmelerinin yerini büyük işletmeler aldı. Çiftçiyi öldürdük. Biz tohum, ilaçta dışa bağımlılığı hale geldik” dedi.
“Denizcilik Bakanlığı kurulmalı”
Özbek Balık Kooperatifi Başkanı Yaşar Koç da, Denizcilik Bakanlığı kurulmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirerek “Bizi, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yanına yamamışlar. Bakanlığımız kurulmalı ve denizlerde balık tespitini yapmalıyız. Kota konduğunda balıkçıların zor durumda kalmaması için destek yapılmalı. Ayrıca denizlerimizde yeterli denetim yapılmıyor. Tek tekne var, mazot olmadığında veya arıza yaptığında denetime çıkamıyor. Sahil Güvenlik ise kaçak geçişlerin peşinde koşuyor. Troller körfez içinde kaçak çalışıyor. Özel tekneler çoğaldı denizlere foseptik sızıntısı var. Bölgesel balıkçılığı herkes kendi bölgesinde yapmalı. Karadeniz’den gelip bura da balık avlıyorlar. Coğrafi yapılar birbirine benzemez. Denizlerde çözüm ilgili bakanlığın kurulması. Masa başında alınan kararlarla bu iş yönetilemiyor. Üniversiteler deniz patlıcanı toplamayın bir tanesini koparmayın diyor. Fakat 30 milyon dolar için denizlerimizi öldürüyoruz” görüşlerini paylaştı.