Yusuf TOMRUK - Tik-Tok’ta izlediği görüntüden etkilenen 10 yaşındaki Mert Yetiştiren’in yaptığı 'deneyde' feci şekilde yanarak can vermesi, sosyal medyanın çocuklar üzerinde etkileri tartışmasını tekrar gündeme taşıdı. Son dönemde sosyal medyadan etkilenen 7-10 yaş aralığındaki çocukların haberlerinin sıkça gündeme geldiğini ifade eden Uzman Psikolog Gizem Naz Gezgin Direksiz, gerçekle kurgu, iyi ile kötü arasındaki farkı kavrama düzeyleri düşük olan çocukların ‘sorgulayıcı’ bireyler olarak yetişmesinin önemine vurgu yaptı.
Dokuz Eylül Gazetesi’ne konuşan Uzm. Psk. Gizem Naz Gezgin Direksiz, sosyal medyanın çocukların yaşamında önemli bir etken olduğunu, son dönemlerde sıkça karşılaşılan haberlerin de bunu gösterdiğini söyledi. “Sosyal medyanın çocuklar üzerinde her zaman, etkisi vardı ama genelde belli bir yaştan sonra ulaşılabiliyordu. Artık ulaşma yaşı çok düştü” ifadesini kullanan Uzm. Psk. Direksiz, bunun nedeninin ise dijitalleşmenin ulaştığı boyut olduğunu vurgulayarak “Sosyal medya ulaşılabilirliği çok arttığı için etkilerini de daha çok görmeye başladık. Bununla birlikte olumsuzluklar da arttığından haberlere konu olmaya başladı” ifadesini kullandı.
ZARARLI İÇERİKLERE AÇIK HALE GELİYOR
Mert’in hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaya değinen Uzm. Psk. Gezgin Direksiz şunları söyledi:
“Mert 11 yaşında. Yani daha soyut düşünme becerisi gelişmiş bir çocuk değil. Biz karşılaştığımızda ‘kurgudur’ diyoruz ama 11 yaşındaki çocuk bunun gerçek mi, kurgu mu olduğunu ayırt edemiyor. Bu yüzden sonucun nereye varacağını bilmeden bu hareketi yapabiliyor. Bu tür olaylarla 7-11 yaş aralığında daha çok karşılaşılıyor. Çünkü bu yaş grubunun düşünme becerisine sahip olmadığı için yanlış veya zararlı içeriklere daha açık hale geliyor.”
İÇERİK ÜRETİCİLERİ ROL MODELDİR
Çocukların öğrenme yöntemine vurgu yapan ve taklit etmenin de öğrenmede önemli bir yerinin bulunduğunu aktaran Direksiz “Siz çocuğa bir şeyi öğretirken yaptığınızı tekrarlamasını istersiniz. Yaş aldıkça da çevredeki diğer kişileri taklit edilmeye başlar. Buna öğretmen, arkadaşlar, akranlar dahil olur. Sosyal medyadaki içerik üreticileri de aslında çocuklar için birer rol modeldir” dedi.
YASAK ÇOCUKLARI CEZBEDER!
Sosyal medyayı yalnız kötü içerik üretimiyle görmemek gerektiğini ifade eden Direksiz, “Sosyal medya doğru kullanıldığı zaman çok etkili bir araç. Yapılan araştırmalar, olumsuz içerikli video oyunlarının ya da short videoların gerginliği arttırdığını gösteriyor. Ama tam tersi olarak pozitif içerikli, pro-sosyal dediğimiz yardım davranış içerikli videoların izlenmesi de daha olumlu duyguların artmasına sebep oluyor. Yasak doğru bir etki olmayabilir, bunun yerine ebeveyn denetimiyle çocuklara doğru rol modellerin içeriklerini izlemeye teşvik edilmesi etkili olacaktır. Bir filtreleme, çocuk kilidi gibi uygulama da çözüm olabilir; ancak yasak özellikle çocuklar ve ergenler için daha cezbedici hale gelir. Yasak bir çözüm değil, her şeyi yasaklamanız gerekiyor o zaman. Temelde çocuğa verilmesi gereken sorgulama becerisi olmalı. Çocuğa sakıncalı içerik izlediğinde ‘bunu yaparsan kendin, evimiz veya başka bir şey zarar görebilir’ demek, bunu sorgulamaya teşvik etmek olacaktır” diye konuştu.
DİJİTAL OKURK YAZARLIK DERSİ ÖNERİSİ
Direksiz, dijital okur-yazarlık derslerinin önemine de vurgu yaparak “Bilginin doğruluğu nasıl sorgulanır ya da bununla ilgili sonuçlar neler olabilir. Eleştirel düşünce nedir? Analitik düşünce nedir? Bununla ilgili dersler müfredata kesinlikle eklenmeli. Teknoloji ile birlikte bu artık kaçılmaz bir süreç” görüşünü aktardı.
Doç. Dr. Özyurt; "Videolarla yanık vakaları arttı"İzmir Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalığı Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Gonca Özyurt da son yıllarda gençler ve çocuklarda sosyal medya bağımlılığının arttığını belirterek, bunun sanal ile gerçekliğin karıştırılmasına neden olduğunu kaydetti. Teknolojinin amaçsız kullanılması durumunda zararlı olduğunu belirten Özyurt, yanık vakalarında çeşitlilikler olmaya başladığını, ısınma amaçlı ateş yakarken tiner, benzin kullanılması, çöplerin yakılması, kolonya gibi yanıcı, parlayıcı maddelerle oynanması sırasında yanma vakalarının görüldüğünü dile getirdi.