Hacer Pelşin Korkutata, geçtiğimiz yıl KPSS puanıyla Bingöl Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’na destek personeli olarak atandı. Üniversite binasında sabahları temizlik işlerini üstlenen, ihtiyaç halinde ise sekreterlik de yapan genç kadın, çalışma saatlerinden sonra evinde sınava hazırlandı. Ne özel hoca tuttu, ne dershaneye gitti. Her şeyi kendi emeğiyle yaptı.

Gaziemir’de ikili eğitim krizi büyüyor: Velilerden eğitimde adalet çağrısı
Gaziemir’de ikili eğitim krizi büyüyor: Velilerden eğitimde adalet çağrısı
İçeriği Görüntüle

İki sorumluluk arasında inatla sürdürülen bir eğitim seferberliği

Gün boyu üniversite koridorlarında temizlik yapan Korkutata, mesaisi bittikten sonra masasının başına oturup sayısal sorular çözdü. Herkesin dinlendiği saatlerde kitap açtı, zamanını en verimli şekilde kullanmaya odaklandı. Tüm bu çabanın sonunda 490,186 puan alarak sayısal türde 16 bin 37’nci oldu. Türkiye çapında tıp, diş hekimliği ve mühendislik gibi prestijli bölümlere giriş hakkı kazandı.

Rektörden çiçekli tebrik: “Bu azmin önünde saygıyla eğiliyoruz”

Başarısı kampüste duyulunca ilk tebrik Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik’ten geldi. Korkutata’yı makamında ağırlayan Rektör Çelik, genç kadına bir demet çiçek takdim ederek şu ifadeleri kullandı:

“Bir yandan çalışıp bir yandan böylesi yüksek bir puan almak, sıradan bir çaba değil. Azmi, disiplini ve kararlılığıyla hepimize örnek oldu. Yerinde saymak yok, hep ileriye gitmek gerekiyor. Hacer bunu bize gösterdi.”

Çelik, bu başarının yalnızca Korkutata'nın değil, ülkenin eğitim sisteminde umut veren bir örnek olduğunun altını çizdi.

“Çalışmak zorundaydım ama hayalimden de vazgeçemedim”

Başarısının ardında büyük bir mücadele olduğunu anlatan Korkutata, hem ekonomik zorunluluklar hem de hedefleri arasında denge kurmaya çalıştığını söyledi. Sözleri içten ve yalındı:

“Çalışmak zorundaydım ama ders çalışmayı da bırakmak istemedim. Çünkü hayalim vardı: doktor olmak. Sabah üniversiteye gelip işimi yaptıktan sonra boş vakitlerimi hep ders çalışarak geçirdim. Gece evde de devam ettim. Müdürlerim ve çalışma arkadaşlarım bana çok destek verdi. Rektör hocam sağ olsun, bana çalışma alanı sundular. Bu olmasaydı belki bu kadar rahat çalışamazdım.”

“Sonuçları görünce ilk iş müdürlerimi aradım”

Sınav sonuçları açıklandığında duygularına hâkim olamayan Korkutata, haberi ilk olarak kendisine inanan yöneticileriyle paylaştı. “Beni bu süreçte yalnız bırakmayan insanlar en az benim kadar sevindi,” diyen genç kadın, yaşadığı sevinci şöyle anlattı:

“Birlikte başardık diyebilirim. Sınavdan 16 bin 37’ncilik geldiğinde gözlerime inanamadım. Bu puanla Türkiye’de pek çok tıp fakültesine girebiliyorum. Babam çok mutlu oldu, çünkü hasta olan annemi iyileştirmemi hep isterdi.”

“Benden tavsiye isteyen çok insan var artık”

Hayat hikâyesiyle birçok kişiye ilham olan Korkutata, özellikle çalışarak üniversite sınavına hazırlananlara örnek oldu. Gelen mesajlar ve sorularla dolup taşan telefonuna rağmen herkesle içtenlikle ilgilendiğini söylüyor. Yeni hedefi: okuyup bir gün doktor önlüğünü gururla giymek.

“Çok kişi bana ulaşıp ‘nasıl yaptın’ diye soruyor. En başta kararlı olmak, sonra emek vermek, sonra da hiç vazgeçmemek gerekiyor. Günün sonunda hem aileniz gururlanıyor hem siz... O yüzden diyorum ki, kimse vazgeçmesin. Hayal ne kadar büyükse, savaş da o kadar büyüyor. Ama sonunda başarıyor insan.”

Rektörden geleceğe dair mesaj: “İngilizce desteğiyle dünya vatandaşı olun”

Prof. Dr. Erdal Çelik, Hacer’in başarısından yola çıkarak gençlere önemli bir mesaj verdi. “Bu sıralamayla tıp fakültesi bir yana, diş hekimliği ya da mühendislik gibi bölümler de mümkün,” diyen Çelik, ekledi:

“İngilizce hazırlıklı programlar tercih edilirse, gençlerimize küresel ölçekte kapılar açılır. Dünyada iş bulmak, doktorluk dahil her meslekte evrensel dil olan İngilizceyle kolaylaşır.”

Kaynak: AA