Konya’da yaşayan 67 yaşındaki Rahmi Karademir, geçirdiği diz ameliyatının ardından aniden sağ kol ve bacağında güç kaybı ve konuşma bozukluğu yaşadı. Yapılan tetkiklerde, beyninin sol tarafındaki büyük damarlardan birine pıhtı attığı ve damar tıkanıklığı geliştiği belirlendi. Acil anjiyografiyle pıhtı temizlendi ve Karademir’in felç durumu hızla düzeldi. Ancak bu kez şaşırtıcı bir tablo ortaya çıktı: Karademir, yıllardır kullanmadığı Danca ile iletişim kurmaya başladı, Türkçeyi ise konuşamaz hale geldi.
Uzmanlar: Çok dilli bireylerde nadir ama mümkün
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Gökhan Özdemir, bu tür vakaların literatürde nadir de olsa görüldüğünü belirtiyor. Özdemir, “Birden fazla dil bilen kişilerde, beyin damar tıkanıklığı veya kanaması sonrası bazı diller unutulabilirken, uzun süredir kullanılmayan dillerin yeniden ortaya çıktığı vakalar olabiliyor,” diyor. Beynin dil merkezlerinde oluşan hasarın, aktif olarak kullanılan dili etkilerken, geçmişte öğrenilen ve uzun süre kullanılmayan bir dili yeniden erişilebilir hale getirebildiği ifade ediliyor.
Afazi ve konuşma bozukluğu: Beyin nasıl etkileniyor?
Beyne pıhtı atması, kan akışını engelleyerek afazi adı verilen konuşma bozukluğuna yol açabiliyor
. Afazi, kişinin konuşma, anlama, okuma ve yazma yetilerini kaybetmesine neden olabiliyor. Özellikle beynin sol yarımküresindeki Broca ve Wernicke alanları zarar gördüğünde, konuşma üretimi ve anlama yetileri ciddi şekilde etkileniyor. Çok dilli bireylerde ise hangi dilin kaybolacağı ya da korunacağı, beynin hangi bölgesinin hasar gördüğüne ve kişinin dil geçmişine bağlı olarak değişebiliyor.
Hızlı müdahale hayati önemde
Karademir’in durumu, hastanede hızla müdahale edilmesi sayesinde ciddi kalıcı felç riski olmadan atlatıldı. Uzmanlar, inme ve beyin damar tıkanıklığı gibi durumlarda ilk saatlerin kritik olduğunu, hızlı tedaviyle hem felç hem de iletişim kaybının büyük ölçüde önlenebileceğini vurguluyor.
Konuşma terapisiyle ana dil geri kazanılabilir
Uzmanlar, felç ve pıhtı sonrası gelişen konuşma bozukluklarında konuşma terapisinin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Beynin plastisitesi sayesinde, doğru tedavi ve rehabilitasyon ile kaybedilen dil yeteneklerinin büyük oranda geri kazanılabileceği ifade ediliyor. Terapiler, hastanın yeniden Türkçeyi konuşabilmesi ve günlük iletişim becerilerini geliştirmesi için kişiye özel planlanıyor. Ayrıca, aile desteği ve sosyal çevrenin motivasyonu iyileşme sürecinde önemli rol oynuyor.
Hasta ve ailesi için şaşkınlık ve umut bir arada
Rahmi Karademir’in kızı Meral Karademir, babasının Türkçeyi anladığını ancak sadece Danca konuşabildiğini belirterek, “Kız kardeşlerim Danca bildiği için iletişim kurmakta zorlanmadı ama babam kendi dilini kaybettiği için üzgün” dedi. Karademir ise “Türkçeyi anlıyorum ama konuşamıyorum, hafızamı zorluyorum. Danca aklımda, Türkçe hiçbir şekilde aklıma gelmiyor” şeklinde konuştu.
Bilim dünyasına katkı sağlayan nadir bir vaka
Rahmi Karademir’in yaşadığı bu durum, çok dilli bireylerde felç sonrası ortaya çıkabilen nadir nörolojik sendromlara örnek teşkil ediyor. Uzmanlar, bu tür vakaların bilimsel araştırmalar ve dil rehabilitasyonu açısından önemli bilgiler sunduğunu, benzer rahatsızlıklar yaşayan hastaların umutlarını kaybetmemesi gerektiğini vurguluyor.