Türkiye'de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2025 sonuna kadar 36 bin 250'si keklik olmak üzere toplam 45 bin 250 kanatlı yaban hayvanını doğaya salmayı hedefliyor. Bu plan, hem biyolojik çeşitliliğin korunmasını hem de tarımsal zararlılarla doğal yollardan mücadeleyi amaçlıyor. Bakanlık kaynakları, programın ağırlığını kınalı keklik üzerine kuruyor ve salımların av baskısından uzak, su kaynaklarına yakın bölgelerde yapıldığını vurguluyor.
Biyolojik mücadelede keklik anahtar tür
Ekosistemdeki rolü çoğu zaman göz ardı edilse de keklik, özellikle kene ve süne popülasyonlarını kontrol altına almada vazgeçilmez bir tür olarak öne çıkıyor. Afyonkarahisar Şuhut Üretme İstasyonu'nda görevli uzmanlar, kuşların palaz döneminde yüksek protein ihtiyacını karşılamak için böcek ağırlıklı beslendiğini ve böylece tarım arazilerinde kimyasal kullanımını azaltan doğal bir "pest kontrol" unsuru hâline geldiğini anlatıyor.Ülke genelinde farklı istasyonlar, son 15 yılda hatırı sayılır bir üretim temposu yakaladı. Afyonkarahisar'da 2009'dan bu yana 137 bin kınalı keklik ve 39 bin 600 çil keklik yetiştirilip çeşitli illerde doğaya bırakıldı. Yozgat Çalatlı Tesisi, 17 yılda 208 bin kınalı keklik üreterek rekor kırdı; 2024 programında ise 4 bin 100 birey hedeflendi. Malatya'daki tesisin toplam üretim rakamı 165 bin'e ulaşmış durumda. İzmir'den Batman'a uzanan zincirde, yıl içinde 1 500 kuşun Ege kıyılarından Güneydoğu'ya kadar geniş bir coğrafyaya salındığı projeler de var.
Popülasyonun düşüş nedenleri
Bilimsel araştırmalar, doğal popülasyonda geçmişe kıyasla belirgin bir gerileme olduğunu ortaya koyuyor. Keklik habitatlarının tarım arazisine dönüşmesi, pestisit kullanımı ve kaçak avcılık, türü zayıflatan başlıca etkenler. Ekosistem uzmanları, özellikle bozkır ve yarı kurak bölgelerde kimyasal maddelerin böcek faunasını azaltmasının kuşların beslenme zincirini kırdığını savunuyor.
Merkez Av Komisyonu, 2024-2025 sezonunda kınalı keklik ve çil keklik avını 26 Ekim'de başlatıp bölgelere göre 19-26 Ocak 2025'te sona erdirecek şekilde düzenledi. Doğa Koruma ve Milli Parklar, salım yapılan bölgeleri üç yıl süreyle ava kapatarak yeni bireylerin yerleşmesini sağlamaya çalışıyor. Avlak denetimlerine rağmen, kaçak avcılık özellikle kırsal kesimlerde hâlâ önemli bir sorun olarak öne çıkıyor.
Yerel üretim merkezlerinin kapasitesi
Konya'da kurulan ülkenin en büyük keklik üretim merkezi, yıllık kapasiteyi ileriye taşıma hedefiyle planlandı. Afyonkarahisar ve Yozgat gibi tesislerle birlikte toplam sekiz istasyon, farklı ekolojik kuşaklara uygun genetik hatlar geliştiriyor. Aksaray'da son on yılda 16 550 kınalı keklik doğaya bırakıldı. Yetkililer, üretimde "yerel adapta" yaklaşımını esas alarak her bölge için uygun alt tür seçimine önem veriyor.Popülasyon biyologları, laboratuvar kökenli kekliklerin doğaya uyum sürecinin izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Tür içi genetik çeşitliliğin korunmaması hâlinde, uzun vadede dayanıklılık zayıflayabilir. Uzmanların değerlendirme raporu, bazı bölgelerde popülasyon yaş piramidinin olgun birey ağırlıklı olduğuna, gençlerin oranının düşüş kaydettiğine dikkat çekiyor.
Avcı örgütleri, kontrollü avın hem geleneksel kültürün sürdürülmesi hem de popülasyon takibi için önemli olduğunu savunurken, "yasak alanların netleştirilmesi" çağrısı yapıyor. Bazı dernekler, salım programlarının yerel kotalara yansıtılmasını isterken, bilimsel veriye dayalı sınırlamaları destekleyen çevreciler de var
Uzmanlar, aşırı kuraklık ve düzensiz yağışın özellikle Mayıs-Haziran döneminde yumurta ve yavru kayıplarını artırdığını belirtiyor. Küresel ısınmanın, beslenme sahalarının çoraklaşmasına neden olarak kekliklerin göç etmeye zorladığı görüşü yaygın. Sıcak hava dalgaları, yüksek rakımlı yaylalarda bile su kaynaklarını seyreltince yavru ölüm oranı yükseliyor.
Gezici saha ekiplerinin gözlemleri
Bakanlığa bağlı gezici ekipler, Afyon'dan Çanakkale'ye kadar uzanan envanter çalışmasında, erken yaz sayımlarında genç birey sayısının "ihtiyatlı iyimser" düzeyde artış sergilediğini aktarıyor. Yerel köylüler, özellikle kene popülasyonunun düştüğünü, tarla kenarlarında keklik görülme sıklığının arttığını dile getiriyor.