Türkiye Dışişleri Bakanlığı, raporu kabul edilemez buldu ve AP'nin yaklaşımını "sığ ve vizyonsuz" olarak nitelendirdi. Ayrıca, raporun Türkiye karşıtı çevrelerin dezenformasyonuna dayalı olduğunu ve haksız ithamlarla dolu olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırılması için bir fırsat penceresinin açıldığı ve böyle bir dönemde bu tür bir raporun yayınlanmasının mantıksız olduğu ifade edildi.
Yeniden Canlandırılan İlişkiler
Türkiye-AB ilişkileri için umut vadeden bir dönemde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, kıtanın istikrarı ve güvenliği açısından bu ilişkilerin önemine vurgu yapıldı. Ancak AP'nin, katılım müzakereleri yerine farklı arayışlara yönelmesi eleştirildi.
Reformların Görmezden Gelindiği İddiası
Raporun güncel reformları görmezden geldiğini savunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, raporun Türkiye ile AB arasındaki olumlu gündeme katkı sağlamadığını belirtti. Tunç, Türkiye'nin AB ile ilişkilerini olumlu bir şekilde ilerletmeye yönelik bir yaklaşımın önemli olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Açıklamaları
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya'daki NATO Zirvesi dönüşünde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyeliğinin yeniden canlandırılması konusunda olumlu bir kanaatin hakim olduğunu söyledi. Ancak rapor, bu iyimserliğe gölge düşürdü.
Kızdıran Tespitler
Raporda Türkiye ile ilgili çarpıcı tespitler yer alıyor:
- Türkiye tüm AİHM kararlarını tamamıyla uygulamalı.
- Başta azınlıklara yönelik olmak üzere ayrımcı dil kullanımı arttı.
- Kadın hakları kötüye gidiyor, LGBTİ+lar hedef alınıyor.
- Gazeteci ve bağımsız medyaya yönelik devam eden yargılama ve tacizler kınandı.
- Türkiye, Rusya'ya yaptırımlar konusunda AB politikasına uysun.
Türkiye-AB ilişkileri, bu raporla bir kez daha gergin bir hal aldı. Türkiye'nin AB üyelik sürecinin geleceği belirsizliğini koruyor.
