Tarihin en eski savaş stratejilerinden biri olan "Turan Taktiği", özellikle Türkler tarafından sıklıkla kullanılmış bir askeri yöntemdir. Mete Han'ın Baideng Muharebesi'nde uyguladığı bu taktik, Osmanlı Devleti ve ondan önceki Türk devletleri tarafından da başarıyla uygulanmıştır. Halk arasında "Hilâl Taktiği" veya "Kurt Kapanı" olarak da bilinen bu strateji, düşmanı çevreleyerek imha etmeyi amaçlar.

Gazeteci sevgilisine kurşun yağdırdı ve intihar etti Gazeteci sevgilisine kurşun yağdırdı ve intihar etti

Turan Taktiği Nedir?

Turan Taktiği, Türk ordularının sayıca üstün olan düşman kuvvetlerini yenmek için geliştirdiği bir savaş stratejisidir. Bu taktik, düşmanın merkez kuvvetlerini içeri çekmek ve onları tuzağa düşürmek üzerine kuruludur. Tarih boyunca birçok savaşta Türk orduları tarafından başarıyla uygulanmış ve sayıca az kuvvetlerle büyük zaferler kazanılmıştır.

Turan Taktiği Nasıl Yapılır?

Turan Taktiği, savaş sırasında ordunun sağ, sol ve merkez olmak üzere üç kısımdan oluşmasıyla başlar. Merkez kuvvetleri, düşmana saldırarak onları kışkırtır ve kısa bir süre sonra geri çekilmeye başlar. Ancak bu geri çekilme, bir kaçıştan ziyade düşmanı tuzağa çekmek için yapılan stratejik bir harekettir. Geri çekilen askerler, at üzerinde ok atmaya devam ederek düşmanı peşlerine takar.

Düşman, geri çekilen kuvvetleri takip ederken, ordunun sağ ve sol kanatları tarafından pusuya düşürülür. Çember içine alınan düşman kuvvetleri, bu strateji sayesinde büyük oranda imha edilir ve savaş kazanılır. Turan Taktiği, tam bir abluka yaratarak düşmanın hareket kabiliyetini kısıtlar ve onları çaresiz bir duruma düşürür.

Tarihte Turan Taktiği

Turan Taktiği, tarih boyunca Türk komutanları tarafından ustalıkla uygulanmıştır. En bilinen örneklerinden biri, 1740'lı yıllarda Nadir Şah ve Alp Arslan'ın bu taktiği kullanarak kazandığı zaferlerdir. Ayrıca, Kanuni Sultan Süleyman döneminde gerçekleşen Mohaç Meydan Muharebesi sırasında da bu taktik başarıyla uygulanmıştır. Turan Taktiği, Türk askeri dehasının bir simgesi olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır.

Editör: Ömer Ceylan