Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin en hassas ve en can sıkıcı konularından biri olan Schengen vizesi sorununda, Avrupa Komisyonu'ndan gelen son hamle, seyahat sektöründe temkinli bir iyimserlik yarattı. Komisyon'un, vizesini düzgün kullanan Türk vatandaşlarına yönelik, 6 aydan başlayıp 5 yıla kadar uzanan çok girişli ve kademeli süreli vize verilmesini öngören 15 Temmuz 2025 tarihli uygulama kararı, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından da mercek altına alındı.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, yaptığı yazılı açıklamada, bu kararın, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Dışişleri Bakanlığı ve TÜRSAB'ın son iki yıldır yürüttüğü yoğun diplomatik girişimlerin ve istişarelerin bir sonucu olduğunu belirtti. "Pek çok Avrupa ülkesinin misyon temsilcilikleriyle görüşmeler gerçekleştirdiğimiz vize sorunuyla ilgili yaşanan bu gelişmeyi olumlu olarak değerlendiriyoruz" diyen Bağlıkaya, kararın vize süreçlerinde belli bir rahatlama yaratacağını ve özellikle sık seyahat eden iş insanları, sanatçılar ve turistler için önemli bir kolaylık sağlayacağını vurguladı.

Ancak Bağlıkaya, bu olumlu adıma rağmen, sorunun sadece bir yönünün çözüldüğünü, madalyonun diğer yüzünde ise çok daha büyük bir problemin yattığını ifade etti: Vize randevu çilesi.

Asıl sorun randevu bulamamak: 'Aracı kurumlar sorgulanmalı'

TÜRSAB Başkanı'na göre, Schengen vizesinde yaşanan sorunun ana kaynağı, vize verilip verilmemesinden çok, vize başvurusu yapmak için bir randevu alabilmenin neredeyse imkansız hale gelmesi. "Schengen vizesinde en büyük sorun randevu almaktır" diyen Bağlıkaya, bu noktada seyahat acentelerinin değil, konsolosluklar tarafından yetkilendirilmiş aracı kurumların sorgulanması gerektiğini kaydetti.

Bağlıkaya, "Genellikle ilgili ülkelerin belirledikleri aracı kuruluşlar üzerinden yürütülen randevu süreçleri aylara yayılabiliyor ve gerek vatandaşlarımız gerekse seyahat acentelerimiz bunun sonucunda büyük mağduriyetler yaşayabiliyor" diyerek, sistemin nasıl tıkandığını anlattı. Vatandaşların, acil bir seyahat ihtiyacı olduğunda bile, aracı kurumların web sitelerinde haftalarca, hatta aylarca sonrasına randevu bulamadığını, bu durumun hem seyahat planlarını altüst ettiğini hem de ciddi bir zaman ve para kaybına neden olduğunu belirtti. Bu "randevu karaborsası"nın, vatandaşları yasa dışı ve fahiş fiyatlarla randevu sattığını iddia eden aracılara yönlendirdiği de sektörde sıkça dile getirilen bir sorun.

Tekelleşme ve fahiş fiyatlar: 'Yeni düzenlemeler kaçınılmaz'

Firuz Bağlıkaya, vize randevusu hizmetinin, az sayıdaki aracı kuruluş tarafından verilmesinin, sektörde bir tekelleşme yarattığını ve bu durumun denetim eksikliğiyle birleştiğinde, çeşitli suistimallere kapı araladığını savundu.

"Bu noktada aracı kuruluşların kontrol ve denetimi büyük önem arz ediyor" diyen Bağlıkaya, bu firmaların hizmet standartlarının, ücret politikalarının ve randevu dağıtım mekanizmalarının, hem konsolosluklar hem de Türk makamları tarafından daha sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini vurguladı.

TÜRSAB Başkanı, sorunun köklü çözümü için yeni adımlar atılması gerektiğini belirterek, "Vize randevu alımları noktasında yeni düzenlemeler yapılmasının kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz. Vize randevularının fahiş fiyatlara satılması engellenmezse ve randevuların adil bir şekilde dağıtılması sağlanmazsa, sorunun ana kaynağı göz ardı edilmiş olur" dedi. Bu, TÜRSAB'ın, aracı kurum sisteminin yeniden yapılandırılması ve belki de daha fazla firmanın sisteme dahil edilerek rekabetin artırılması yönündeki talebini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Komisyon'un 'usulsüzlük' iması sektörü rahatsız etti

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, açıklamasının son bölümünde, Avrupa Komisyonu'nun karar metninde yer alan bazı ifadelere yönelik rahatsızlıklarını da dile getirdi. Komisyon'un kararında, bu kolaylaştırma adımının, "seyahat acenteleri tarafından yapılan usulsüzlükler, dolandırıcılık ve insan kaçakçılığı gibi konuları ele almak için Türk yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda alındığı" yönündeki ifadelerin, tüm sektörü zan altında bırakan, haksız ve genellemeci bir yaklaşım olduğunu belirtti.

Faiz kararı öncesi ilk sinyal geldi!
Faiz kararı öncesi ilk sinyal geldi!
İçeriği Görüntüle

TÜRSAB üyesi seyahat acentelerinin, vize prosedürlerine son derece profesyonel ve hassasiyetle yaklaştığını kaydeden Bağlıkaya, şunları söyledi: "Acenteler, vize başvurularının prosedürlere uygun hazırlanması hususundaki profesyonel yaklaşımları ile Türk vatandaşlarının bu noktada da tercih sebebi olmaktadırlar. TÜRSAB üyesi seyahat acenteleri, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere yetkili mercilerin kontrol ve denetimine tabidir. Dolandırıcılık ya da sahtecilik gibi münferit olaylar, binlerce dürüst işletmenin bulunduğu seyahat acenteleri sektörüne mal edilemez."

Bu açıklama, TÜRSAB'ın, sektörün itibarını koruma ve münferit yasa dışı olaylarla kurumsal yapıları ayırma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Bağlıkaya, vize sorununun başından bu yana sürecin yakın takipçisi olduklarını ve hem yeni kararın pratikteki uygulamasını hem de randevu süreçlerindeki sorunları yakından izlemeye devam edeceklerini belirterek, çözüm için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını ifade etti. Görünen o ki, Schengen kolaylığı sevinci, randevu çilesi bitmeden tam anlamıyla yaşanamayacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ