Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, genel kurul toplantısında yaptıkları konuşmalar nedeniyle başlatılan soruşturmada adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Hakimlik tarafından verilen kararda, iki ismin de halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlamasıyla yurt dışına çıkış yasağı alarak serbest kaldığı belirtildi.
Aylık gelirleri ve ticari faaliyetleri dikkat çekti
Soruşturma kapsamında, Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras'ın hakimlik ifadeleri ortaya çıktı. Makine mühendisi olan Turan, aylık gelirinin 1 milyon TL civarında olduğunu ve yalıtım sektöründe faaliyet gösteren bir şirketi bulunduğunu beyan etti. 80’e yakın ülkeye ihracat yaptığını ifade eden iş insanı, mart ve nisan aylarında Çin ve ABD’ye seyahat planı olduğunu belirtti.
Mehmet Ömer Arif Aras ise uluslararası bir bankanın yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını, aylık gelirinin 900 bin TL olduğunu açıkladı. Bankasında 15 bin kişinin çalıştığını ifade eden Aras, özellikle Katar ve diğer ülkelerle yoğun ticari ilişkiler yürüttüğünü söyledi.
"Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz"
Orhan Turan, mahkeme ifadesinde, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep ederek şu sözleri sarf etti:
"Şirketim yalıtım sektöründe faaliyet göstermektedir. Ticaret Bakanımız ile birlikte yurt dışına çıkış planlarımız var. Yapay zeka konusunda çalışmalar yürütüyor, Türk girişimcileri bir araya getirmeye çalışıyoruz. Sürekli seyahat ettiğim ve iş insanı olduğum göz önüne alınarak yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep ediyorum."
Mehmet Ömer Arif Aras ise konuşmasında Türkiye ekonomisinin gelişimine katkıda bulunmayı amaçladığını ve yaptığı açıklamaların yanıltıcı bilgi içermediğini belirtti.
"Ekonomi, hukuk üstünlüğü, kadın hakları ve girişimcilik ekosistemi gibi konularda konuşmalar yaptım. Amacım, Türkiye'nin yatırım ortamının iyileştirilmesine katkı sağlamak. 40 yıldır aynı iş alanında çalışıyorum, adresim belli. Bankamızda 15 bin kişi istihdam ediliyor ve uluslararası ilişkilerimiz oldukça yoğun. Bu sebeple yurt dışına çıkış yasağının uygulanmamasını istiyorum."
Hakimlikten adli kontrol kararı
Mahkeme kararında, Turan ve Aras’ın basın aracılığıyla edindikleri bilgileri yanlış aktardıkları ve halk arasında panik oluşturabilecek ifadeler kullandıkları gerekçesiyle "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla yargılanmaları gerektiği vurgulandı.
Hakimliğin kararında şu ifadelere yer verildi:
"Şüphelilerin kamuoyuna yansıyan konuşmalarında, basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları konuları yargıyı yönlendirme amacıyla ele aldıkları, gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli açıklamalarda bulundukları belirlenmiştir. Bu kapsamda, Türkiye’nin iç ve dış güvenliğini etkileyebilecek yanıltıcı bilgilerin yayılması suretiyle kamu barışını bozma ihtimali bulunduğuna dair somut deliller mevcuttur."
TÜSİAD genel kurulundaki sözler gündem olmuştu
TÜSİAD’ın 13 Şubat’ta İstanbul Beşiktaş’ta bir otelde düzenlenen Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmalar nedeniyle Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras hakkında inceleme başlatılmıştı.
Turan, konuşmasında basın ve ifade özgürlüğü, kayyum atamaları, iş kazaları ve kadın cinayetleri gibi konulara değinerek, adalet sisteminin işleyişini eleştirmişti.
Aras ise seçilen belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasının yarattığı hukuki tartışmalara, medya üzerindeki baskılara ve tutukluluk süreçlerindeki sorunlara dikkat çekmişti.
Erdoğan'dan TÜSİAD'a sert tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD yöneticilerinin bu açıklamalarına sert tepki göstererek, 19 Şubat’ta AK Parti Grup Toplantısı’nda şu ifadeleri kullanmıştı:
"TÜSİAD haddini aşmıştır. Eğer iş insanı derneğiyseniz, iş insanı derneği gibi hareket edeceksiniz. Devletin kurumlarını provoke etmeye, yargıyı baskı altına almaya çalışmayacaksınız."
TÜSİAD yöneticilerinin ifadeleri ve alınan adli kontrol kararları, Türkiye’de iş dünyası ile siyaset arasındaki gerilimin daha da artmasına neden oldu.