Gökçe ADAR ÇUBUKÇUOĞLU-ÖZEL HABER Artan ekonomik krizle birlikte arka arkaya gelen zamlar, tüketici kadar üreticiyi de vurdu. Yükselen maliyetlerin cep yakması üreticileri 'hileli' ürüne yöneltti. Öyle ki, ülkede 'hile' hiç katılmamış gıda neredeyse hiç kalmadı. Uzmanlar özellikle zeytinyağı, tereyağı, peynir, yoğurt, bal gibi ürünlerdeki katkı maddelerine dikkat çekerken sucuk, kıyma, tavuk gibi gıdalara da 'hile' katıldığını söyledi. Yapılan hileli ürünler ise gerçeğinin 3'te 1'i fiyatına satılıyor. Örneğin kilosu 850 TL olan ve baklavalarda kullanılan Antep fıstığının yerine kilosu 50 TL olan kıyılmış bezelye kullanılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2022 mart ayında yayımladığı taklit ve tağşişli ürünlerle ilgili ifşa listesinde ise süt ürünlerinde küflenmeyi ve bozulmayı önleyen koruyucu malzemeler kullanıldığı, kırmızı et ürünlerine kanatlı eti, sakatat, domuz eti ve beyaz et karıştırıldığı, bal gibi ürünlerde sınır değerlerin üstünde zararlı olan glikoz ve fruktoz gibi maddeler bulunduğu, tereyağlarına bitkisel yağ ile harici yağlar karıştırıldığı görüldü.

MARGARİNLİ 'SARI PEYNİR'

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Raşit Uysal, özellikle peynire çok dikkat edilmesini ifade ederek, “Peynir, süt, yoğurt gibi süt ürünleri hilelere çok açık gıdalardır. Taze peynir, sütten elde edilmesi gerekirken sütsüz peynirler yapılıyor. Sarı renginin elde edilmesi için margarin ve nişasta katılıyor. Bazı firmalar ise iade edilen peynirleri topluyor, bunu bir makine içerisine atıyor bu makine içerisine eritme tuzu denilen tuzları atıyor. Belli bir ısının üzerinde ısıtıldığı zaman peynirdeki pıhtılar eriyor. Eridikten sonra yeni üretilen taze peynirler katılıyor. Karışımı erittikten sonra bunu kalıplar içerisine koyuyor" dedi.

'SÜTE ÇAMAŞIR SODASI'

Uysal, şöyle devam etti: “Tost peyniri denen peynirleri alırken de dikkat edilmeli. Bu peynirler, kullanılması yasak olan antibiyotikli sütlerden elde ediliyor. Market raflarında satılmayan, küflenen veya son kullanma tarihi geçmiş peynirler, toplanıp eritilerek 'tost peyniri' haline getirilip, yeniden satışa sunuluyor. Bu peynirler içerisine 'nişasta ve bitkisel yağ' katılarak ise 'tulum peyniri' elde ediliyor. Marketlerde satılan paketli sütlerin ömürlerini uzatabilmek için ise süt içerisine 'antibiyotik, soda (çamaşır sodası) katılıyor.”

'KEÇİ SÜTÜ AROMALI'

Yoğurt Standartı'na göre yoğurtta hile yapmanın yasak olduğunu ancak üreticilerin ekonomik şartlar nedeniyle yoğurda da hile kattığını aktaran Yaşar Uysal, “Üreticiler kaymaklı yoğurt elde edebilmek için sütün içerisine margarin ilave ederek 'kaymaklı yoğurt' yapıyor” ifadelerini kullandı. Keçi peyniri alırken de çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Uysal, “İnek sütü içerisine keçi sütü aroması katılıyor. Bu aromadan 'keçi sütlü peynir' üretiliyor. Halbuki bu peynir keçi sütünden değil. Keçi sütü, inek sütüne göre çok pahalı olduğu için üretici böyle bir çözüm bulmak zorunda kalıyor” diye konuştu.

'SAĞLIĞINI DEĞİL CEBİNİ'

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, vatandaşların indirim günlerini takip edip, daha düşük bütçeli alışveriş yapabilmek için mücadele ettiğini ifade etti. Toprak, “Artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki yükseliş vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azaltıyor. Bu durum vatandaşın gıda alışverişinde öncelikli olarak fiyata odaklanmasına ve hangi ürün, nerede ucuzsa oraya yönelmesine neden oluyor. Ne yazık ki tüketiciler ekonomik kriz nedeniyle sağlığını değil, cebini düşünüyor” dedi.

'YILDA 2 KEZ BİLE DEĞİL'

Bakanlığın 2022 faaliyet raporuna bakıldığı zaman her işletmenin yılda 2 kez bile denetlenmediğini ifade eden Uğur Toprak, “Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 faaliyet raporu verilerini incelediğimizde ülke genelinde 1 milyon 329 bin 824 denetim yapıldığını, 18 bin 413 işletmeye idari para cezası kesildiğini ve sadece 243’ü için savcılığa suç duyusunda bulunulduğunu görüyoruz. Bu tabloya göre her işletmenin yılda 2 kez bile denetlenmediğini görüyoruz” diye konuştu. 

HİLELİ NE YİYORUZ?

Kahve yerine nohut: Piyasa ortalamasının altında satılan Türk kahvesi içerisine 'nohut' ilave ediliyor. Hilesiz Türk kahvesinin kilosu 200-300 TL civarı arasında değişiyor. Ancak piyasada kilosu 60-70 TL'ye bile satılan kahveler mevcut. (Nohut kavrularak, kahve çekirdeği tozu haline getiriliyor)

Antep fıstığı yerine bezelye: Şerbetli tatlıların vazgeçilmezi Antep fıstığının kilosu 400-500 TL arası değişiyor. Bazı tatlıcılar ise Antep fıstığı görüntüsü ve rengini verebilmesi için daha ekonomik olan bezelyeyi tercih ediyor. Bir kilo bezelyenin kilosu 50 TL'den başlıyor.

Ceviz yerine yer fıstığı: Tatlılarda kullanılan iç cevizin kilosu 300 TL'yi bulurken, daha ucuz yollu malzeme kullanmak isteyen üreticiler, ceviz yerine kilosu 100 TL olan yer fıstığını tercih ediyor.

Kıyma yerine sakatat: Kilosu 500 TL'yi bulan kıymanın içerisinde ise bir kilosu 100 TL olan 'soya kıyması' ilave ediliyor. Ayrıca dana kıymaya tavuk kıyması, tavuk sakatatı, boyanmış iç yağ katılıyor. Hazır yemek sektöründe kullanılan ve marketlerde paketli olarak satılan kıymalarda dana etine kanatlı eti, at-eşek eti, yabancı doku, iç organ karıştırılıyor. Bazı işletmeler lahmacun ve pide gibi ürünlerde kıyma yerine soya koyarak maliyeti yarı yarıya düşürüyor