Özge UYANIK- İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı şirketlerden İZENERJİ ve İZELMAN kapsamındaki 22 bin çalışanı ilgilendiren 2025-2026 toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, taraflar arasında tıkanmış durumda. Belediye açıklamasında "İstenilen talepler belediyemizin bütçesiyle uyuşmuyor" derken, sendika tarafından verilen cevapta da "Ülkedeki pahalılık koşullarına göre ücret istedik" denildi. 


"En düşük 113 bin isteniyor"


Belediye tarafından yapılan açıklamada işçilerin talebi şöyle anlatıldı: 

Bin otel ve tesis kapandı: Pamukkale'de arbede! Bin otel ve tesis kapandı: Pamukkale'de arbede!


"Aylık ortalama en düşük net ücret 113 bin lira ve en yüksek net ücret 124 bin lira hesap edilmektedir ki bir çalışan için vergi-sigorta ile birlikte toplam maliyet 213 bin liraya varmaktadır. Sadece İZENERJİ'ye ait toplu sözleşme taslağının yıllık maliyeti 30 milyar liranın üzerindedir. Bu maliyetin, toplam 74,5 milyar lira olması beklenen belediyemizin 2025 yılı gelir bütçesinde yeri ve karşılığı bulunmamaktadır."

Ercan Gül


Sendikadan cevap: "Ülke gerçeklerine göre ücret istedik"


Genel İş 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül, 9 Eylül Gazetesi'ne yaptığı açıklamada hayat pahalılığını işaret ederek belediye bütçesine göre değil, ülke gerçeklerine göre ücret istediklerini şöyle ifade etti: 


"Biz, ülkenin gerçek koşullarına uygun bir toplu sözleşme taslağı hazırladık. Ancak bugün, bunu açıklayan Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanı ve bürokratları, ülke gerçekliğinden uzak bir tutum sergiliyor.


Çünkü partinin genel başkanı Sayın Özgür Özel, yoksulluk sınırının 90 bin TL’nin üzerine çıktığını ve insanların bu koşullarda hayatlarını sürdürebilecek ücretler alması gerektiğini ifade ediyor. Buna rağmen, bir belediye başkanının işçilerin ekmeğini küçülten bir yaklaşımla toplu sözleşme sürecini öne çıkarmasını doğru bulmuyoruz.
Bizim bugün gündemimiz toplu sözleşme değil. Belediye bürokrasisi ve belediye başkanı, bu mücadeleyi sanki toplu sözleşme için yapıyormuşuz gibi kamuoyuna yansıtıyor. Ancak 148 işçi arkadaşımızın işine son verildi. Bu nedenle bir direniş başlattık. Toplu sözleşme görüşmeleri önümüzdeki hafta devam edecek. Açıklanan ücretler ise toplu sözleşme masasında pazarlık usulü görüşülecek."


Ne olmuştu?


İzmir Büyükşehir Belediyesi, Genel-İş Sendikası'nın eylemlerini "hayata geçirilmesi mümkün olmayan birtakım taleplerin rasyonel zeminde görüşülmesini engelleyerek idare üzerinde baskı kurmayı" amaçladığını belirtti.
Belediye tarafından yapılan açıklamada işçilerin talepleri şöyle sıralandı: 


Genel-İş tarafından 1 Ocak 2024’te 763,44 TL olan taban ücretin 1 Ocak 2025 için yüzde 234 nispetinde zam yapılarak 2.550 TL’ye çıkartılması talep edilmektedir.
- Yıllık 112 günlük ikramiye ile birlikte Genel-İş’in teklifine göre aylık ortalama en düşük net ücret 113 bin TL ve en yüksek net ücret 124 bin TL hesap edilmektedir ki, bir çalışan için vergi-sigorta ile birlikte toplam maliyet 213 bin TL’ye varmaktadır.
- Genel-İş taslağında işe 15 gün devam eden işçi için aylık ücretin yüzde 15’i nispetinde “işe devam primi” talep edilmektedir.
- Teklifte, yıl içinde sağlık raporu almayan işçilere 46 yevmiye tutarında teşvik primi ödenmesi istenmektedir.
- Ayrıca; “kıdem zammı”, “sorumluluk zammı”, “iş riski”, “koku primi”, “saha primi”, “aile yardımı”, çocuk yardımı”, “yemek yardımı”, “ulaşım yardımı”, “birleşik sosyal yardım” gibi 53 ayrı kalemde yan/sosyal ödeme talep edilmektedir.
- Genel-İş taslağında haftalık çalışma süresi 40 saate çekilmekte, kanunen 30 gün olan kıdem tazminatı 70 güne çıkartılmakta, evlilik izni 7 günden 10 işgününe, doğum yapan işçinin izni (yasal 16 haftaya ek) 3 haftadan 7 haftaya, eşi doğum yapan işçinin izni 7 işgününden 15 işgününe, çocuğu evlenen işçinin izni 5 işgününden 10 işgününe, resmî daireler nezdindeki işler için izni 2 işgününden 5 işgününe çıkarılması suretiyle 26 ayrı sebeple ücretli sosyal izin talep edilmektedir.
 

Kaynak: Özge UYANIK