Evlerini ve ülkelerini terk etmek zorunda kalmalarının altıncı yılında Arakanlı Müslümanlar mülteciler, Cox's Bazar bölgesindeki kamplarda toplandı. Arakanlılar, burada düzenledikleri protestolarda ülkeleri Myanmar'a onurlu, güvenli ve eşit vatandaşlar olarak geri dönme taleplerini bir kez daha dile getirdi.
Kutupalong kampında yaşayan Arakanlı Abdullah, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2017'de Myanmar ordusunun yaptığı Arakan soykırımına ilişkin düzenlenen protestoya kendisiyle beraber yüzlerce insanın katıldığını kaydetti. Abdullah, "Burada Myanmar askeri personeli tarafından katledilen insanları, tecavüze uğrayan kadınları ve öldürülen Arakanlı çocukları anmak için toplandık" ifadesini kullandı.
Yapılan insan hakları ihlalleri için adalet istediklerini belirten Abdullah, "Myanmar'a güvenli bir şekilde dönmek ve ülkelerimize geri gönderilmeden önce sahip olduğumuz vatandaşlık haklarını geri istiyoruz" dedi. Abdullah, kamplarda çalışma imkanına sahip olmadıkları için ödenen kısıtlı yardımlarla yaşamak zorunda olduklarını söyledi.
Bölgedeki en geniş mülteci kampında yaşayan Ali Jinnah Hussin de "Arakan soykırımından kurtulan biri olarak yapılan bu katliamı asla unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz. Adalet, eşit haklar ve özgürlüğümüzü elde edene kadar savaşmayı bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.
Hussin, kamplarda geçici süre yaşamak zorunda kalan insanların temel insan haklarını kaybettiğini belirterek Arakanlıların ülkelerine güvenli bir şekilde dönmeleri için küresel güçler ve kuruluşlardan Myanmar'a baskı yapmalarını talep etti.
Arakanlı Müslümanlara "etnik temizlik"
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Myanmar'daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 2020 Genel Seçimleri'nde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Darbeden bu yana yaklaşık 3000'den fazla kişi hayatını kaybetti, 13 bin kişi gözaltına alındı ve 10 binin üzerinde kişi halen hapishanelerde tutuluyor. Myanmar askeri mahkemeleri, tutuklulardan ikisi çocuk 114 siyasi mahkum hakkında idam kararı verdi.