Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından Öztürk Serengil, vefatının 25. yılında anılıyor. Serengil, kendine has tiplemeleri, argolu komedileri, twist dansı ve yarattığı absürt kelimelerle Türk sinemasına damga vurdu. Serengil, hayatı boyunca yaklaşık 300 filmde rol aldı ve birçok sanatçıyı sahne ve sinema dünyasına kazandırdı. Türk sinemasının özgün ve sevimli yüzü Öztürk Serengil kimdir? Öztürk Serengil nerelidir ve neden ölmüştür? İşte Öztürk Serengil hakkında bilmeniz gerekenler…
Öztürk Serengil’in hayatı
Öztürk Serengil, 2 Mayıs 1930’da Artvin’de doğdu. Babası öğretmen olan Serengil, ailesinin görevleri nedeniyle Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde yaşadı. İlk, orta ve lise eğitimini Antakya, Giresun ve Trabzon’da tamamladı. Çocukluğunda izlediği yazlık sinemalardaki filmlerden etkilenen Serengil, lise ikinci sınıfta okulu bırakarak, 1949’da İstanbul’a geldi. Babıali’de reklam kapakları ve sinema afişleri çizen Serengil, 1953’te Oğlum Edvard adlı oyunla tiyatro oyunculuğuna başladı. 1958’de Oda Tiyatrosu’nda, 1959’da Şehir Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. 1954’te Üçüncü Kat Cinayeti filmiyle sinema oyunculuğuna adım attı. 1958’de Karasu filmiyle tanınmaya başladı.
Öztürk Serengil’in sinema kariyeri
Öztürk Serengil, sinema kariyerinde önce kötü adam karakterleriyle dikkat çekti, sonra argolu komedilerin aranan oyuncusu haline geldi. Serengil, kendine özgü tiplemeleri, kötü adam karakterlerine getirdiği sevimli ve aykırı yorumuyla izleyicilerin beğenisini kazandı ve Türk sinemasına yeni bir ivme kattı. Serengil, 1963’te oynadığı Adanalı Tayfur tiplemesiyle ün yaptı. Serengil, 1966’da sinema oyunculuğunun yanı sıra şovmenliğe başladı. TRT’de Gülünüz Güldürünüz adlı yarışma programı hazırlayıp sunan Serengil, bu yarışma vasıtasıyla birçok kişiyi sahne ve sinema dünyasına kazandırdı. Serengil, çeşitli dizilerde de rol aldı ve politik güldürü tarzında çeşitli 45’lik plaklar yaptı.
Öztürk Serengil’in ölümü
Öztürk Serengil, 1990’lı yıllarda sağlık sorunlarıyla boğuşmaya başladı. Serengil, beyin ödemi sebebiyle iki kez ameliyat oldu. Geçirdiği felç nedeniyle ömrünün son bir yılında yürüyemez hale geldi. Konuşma merkezi hasar gördüğü için son günlerinde konuşma yeteneğini kaybetti. 11 Ocak 1999’da İstanbul Kozyatağı’ndaki evinde solunum sisteminin durması sonucu 69 yaşında hayatını kaybetti. Çengelköy Mezarlığı’na defnedildi.