Özge UYANIK- İzmir, yaşlı nüfus oranında Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri. Türkiye İstatistik Kurumu 2024 verilerine göre, İzmir’de 65 yaş ve üzeri nüfus 598 004’e ulaştı. Toplam nüfus ise  13 bin 717 kişi artarak, 4 milyon 493 bin 242’e yükseldi. Türkiye’nin toplam nüfusu, 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla 85 milyon 664 bin 944 kişiye ulaştı ve bir önceki yıla göre 292 bin 567 kişi artış gösterdi. Nüfus yaşlılığında ise Türkiye artık kırmızı alarm veriyor… Yoksulluk, yalnızlık, bakım hizmetlerinin yetersizliği ve sosyoekonomik eşitsizlikler, yaşlıların yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.

Yaşlı Yeni 2

Büyükşehir'den Destek Programları

İzmir’deki yaşlı nüfusun büyük bir kısmı düşük emekli maaşlarıyla geçim sıkıntısı çekiyor. Ayrıca herhangi bir maaş geliri olmayan yaşlılar, devletin sağladığı yaşlı aylıklarıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Ancak bu aylıklar, yaşlılar arasında yoksulluk riskini artırıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, dar gelirli yaşlılar için "Emekli Dayanışma Kartı" uygulamasıyla kira, fatura ve gıda desteği sağlıyor. Ayrıca "Halkın Kasabı" projesiyle et ürünlerine erişimi kolaylaştırıyor.

BARIŞI KONUŞTULAR! BARIŞI KONUŞTULAR!

Ancak yalnızlık ve sosyal izolasyon, İzmir’de de önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. "Yerinde Yaşlanma" projeleriyle yaşlıların sosyal hayata katılımı artırılmaya çalışılıyor.

Mevlüt Ülgen-1

Yaşlı yoksulluğu ve bakım sorunu

Ege Geriatri Derneği Başkanı Psikolog Mevlüt Ülgen, Türkiye’de yaşlı nüfusun karşılaştığı büyük sorunlara dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Ülgen, "Şu anda Türkiye'de yaşlılar açısından önemli sorunlardan biri, yaşlı yoksulluğu ile birlikte yaşlı bakım sorunu. Özellikle evde ve kurumsal bakım sistemimiz, yaşlıların ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde değil. Türkiye, hem yaşlı yoksulluğu hem de yoksulluk içerisinde bölgesel ve sosyoekonomik eşitsizliklerin barındığı bir ülke" dedi.

“Türkiye Yaşlı Profili Araştırması” verilerini değerlendiren Ülgen, şunları söyledi:

“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı huzurevi sayısı 2020 itibarı ile 156 olup kapasitesi 15 bin 156 kişidir. Bakım gereksinimi olan yaşlı bireylerin de yararlandığı engelli bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısı 381 olup bunların kapasitesi 8 bin 929 kişidir. Bu veriler de göstermektedir ki, evde bakım ve kurumsal bakım sistemimiz henüz yaşlı nüfusun tercihine göre evde ve kurumda bakım gereksinimini karşılamaktan uzak. İzmir’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sekiz adet huzurevi ve yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezi bulunmakta, 1838 kapasite ile hizmet vermekte.

Belediyemize ait 425 kişi kapasiteli Zübeyde Hanım Huzurevi dahil kamu kuruluşlarına ait huzurevlerinin kapasitesi ise toplam 790’dır. 

Mevcut evde bakım ve destek hizmetlerinin sınırlılığı düşünüldüğünde, çerçevede ihtiyaç odaklı, erişilebilir, kapsayıcı evde sağlık, evde bakım ve  rehabilitasyon gibi  destekleyici sağlık, bakım sistemleri büyük önem kazanmakta.

Dört apartmanan üçünde asansör yok: "Yaşlılar eve mahkum"

Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2024 yılında yaptığı bir çalışmayı paylaşan Ülgen, bakım gereksinimi duyan yaşlıların yalnızca %2,5'ine hizmet verildiğini aktardı. Türkiye’deki kurumsal bakım merkezlerinin sayısının yetersizliğine de dikkat çeken Ülgen, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kurumsal bakım merkezleri sınırlıdır ve bu alanda yıllarca biriken sıralar oluşuyor" dedi.

Kentlerin mimari yapısının da yaşlıları izolasyona sürüklediğini belirten Ülgen "Türkiye ve dünya hızla yaşlanırken, buna ilişkin sosyoekonomik politikaların hayata geçirilmemesi, yaşlıların yaşamını oldukça zorlaştırıyor. Örneğin, birçok binada asansör bulunmamakta ve bu da yaşlıların dışarı çıkmalarını engellemekte. Yapılan bir araştırmada, binaların dörtte üçünde asansör olmadığı tespit edildi." dedi.

Yaşlı Yeni1

Yaşlı bakımı kadına yıkılıyor

İzmir’in yaşlılar için cazip bir şehir olduğunu ancak burada da yaşlı bireylerin bakım ve sosyal sorunlarla karşılaştığını belirten Ülgen, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çabalarına rağmen mevcut bakım sistemlerinin hala yetersiz olduğunu vurguladı.

Ülgen, Türkiye’de geleneksel olarak yaşlı bakımının ailelere, özellikle kadınlara yüklendiğini belirterek, "Kadın emeği de burada önemli bir faktör. Görünmeyen ve güvencesiz kadın emeğine dikkat etmek gereki. Hem kurumsal bakımda hem de evde bakımda ailelerin yaşadığı ekonomik yükler de göz önünde bulundurulmalı. Bugün kurumsal bakımda 50 bin liranın altında huzurevi yok. Emekli maaşı alan bir bireyin  maaşının 2-3 katı ücretler ortaya çıkıyor. Özel bakım merkezlerinin maliyetleri oldukça yüksek ve kamu bakım evleri ise yetersiz. Bunların tümü ciddi bir sorun. " dedi.

Yaşlı bakımının devletin sorumluluğunda olması gerektiğini söyleyen Ülgen, "Bugün kurumsal bakımda 50 bin liranın altında huzurevi yok. Emekli maaşı alan bir bireyin maaşının 2-3 katı ücretler ortaya çıkıyor. Özel bakım merkezlerinin maliyetleri oldukça yüksek ve kamu bakım evleri ise yetersiz. Bunların tümü ciddi bir sorun" şeklinde konuştu.

Ibrahim Yılmaz

“Bir bardak çay için kara kara düşünüyoruz”

Emekli İbrahim Yılmaz ise, İzmir’in diğer illere göre daha yaşanabilir olduğunu belirterek, günlük hayatlarında karşılaştıkları sorunları anlattı.

Tüm Emekliler Sendikası Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri İbrahim Yılmaz, emeklilerin beklentilerini sıralayarak şöyle konuştu: 

"İzmir, emekliler için diğer şehirlere göre daha yaşanabilir bir yer. Geçim şartları ve ulaşım açısından avantajları var ama bunlar yeterli değil.  Emeklilere ulaşım konusunda kolaylık sağlanıyor, ücretsiz taşıma imkânı var. Ancak belediyelerin sunduğu evde sağlık hizmetlerinin artırılması gerekiyor. Bu alanda ekipman ve personel desteği artırılmalı.

Barınma konusu da büyük bir sorun. Huzurevleri yetersiz ve emekliler uzun bekleme listeleriyle karşı karşıya.

Bir başka önemli konu da emeklilerin sosyal alanları. Ben bugün bir bardak çay içmek için kara kara düşünüyorum. Kahvehanelerde, kafelerde oturamaz hale geldiler. Mesela Kadıköy Belediyesi, 1 liraya çay satışı yapan bir kafe açmış. Belki burada çayın 1 lira olması mümkün değil ama en azından 5 lira gibi makul fiyatlarla emeklilerin gidebileceği sosyal alanlar oluşturulmalı. Büyük parkların bir köşesinde emeklilere özel, uygun fiyatlı kafeler açılabilir. Bugün bir kafede çay 20 lira, kahve 50-60 lira. Emekliler için bu fiyatlar çok yüksek.”

“Hükümet yaşlıları gözden çıkardı”

Yaşlı vatandaşların hastanede yaşadıklarına dikkat çeken Yılmaz, kendi hayatından örnek vererek “Hükümet zaten artık emeklileri gözden çıkarmış durumda. Devlet, emeklilere yatırım yapmıyor. Dün hastaneye gittim, insanlar sıra yüzünden kavga eder duruma gelmiş. Doktorlarla sohbet ettim, onlar da aynı şeyi söylüyor: "Sıra kavgası akşama kadar sürüyor." Hastanelerde artık kuyruk yok deniyor ama randevu almak bile mümkün değil. Tahlil için gittim, 28 Şubat’a randevu verdiler. O zamana kadar yaşayacağımı kim garanti edebilir? Devlet, emeklilere yatırım yapmıyor. Bu yüzden belediyelerden küçük de olsa destek bekliyoruz." Diye konuştu.

Kaynak: Özge UYANIK