Bakırköy Adliyesi’nde devam eden 47 sanıklı davanın ikinci gününde, sanıkların ifadeleri tüyler ürpertti. Çetenin para hırsıyla bebeklerin hayatını riske attığını açıklayan sanıklar, hastanelerdeki yoğun bakım uygulamalarını deşifre etti.
Tutuklu hemşire Hakan Doğukan Taşçı, bebeklerin SGK üzerinden daha fazla ödeme alınabilmesi için yoğun bakımda gereksiz yere tutulduğunu itiraf etti. Taşçı, "Hasta bebek 5 gün entübe edilmişse, 10 gün entübe gösteriyorduk. Ayrıca ilaçlar kullanılmamış olmasına rağmen kullanılmış gibi rapor edilip satılıyordu," dedi.
Yoğun bakım üniteleri boş kalınca elebaşı doktor sinirleniyordu
Sanık Taşçı, örgüt lideri olarak tanımlanan doktor Fırat Sarı’nın, yoğun bakım ünitelerinin boş kalmasına tahammül edemediğini belirtti. Taşçı, "Yoğun bakımlar boş kalınca sinirleniyordu ve mutlaka doldurulmasını istiyordu. Bu talimatlar doğrultusunda gereksiz yatışlar yapılıyordu," diye konuştu.
Bebek naaşları bile para karşılığında veriliyordu
Sanıklardan hemşire Hasan Basri Gök, örgütün işleyişini detaylandırırken, bebek naaşlarının bile para karşılığında teslim edildiğini açıkladı. "Kimse hayrına iş yapmıyordu. Bebeklerin yatış süreleri uzatılarak daha fazla ödeme alınıyordu," diyen Gök, sevklerden her bir bebek için 5 bin lira alındığını söyledi.
Gök, aynı zamanda örgüt elebaşı doktorun hem şoförlüğünü hem de hemşireliğini yaptığını ifade etti. Epikriz raporlarının nasıl yazıldığı sorulduğunda ise, "Doktorların yazması gereken raporları ben evde ya da arabada yazıyordum," itirafında bulundu.
10 bebek ölüme sürüklendi
Soruşturma dosyasına göre, çetenin faaliyetleri nedeniyle 10 bebek hayatını kaybederken, 5 kişi mağdur olarak yer aldı. Sanıkların ifadeleriyle birlikte soruşturma derinleşirken, davada adı geçen SGK İstanbul İl Müdürlüğü, 'suçtan zarar gören' sıfatıyla bulunuyor. Ayrıca 19 özel hastane ve sağlık şirketi de malen sorumlu olarak dosyada yer aldı.
