Denizli Orman Bölge Müdürlüğü, orman yangınlarıyla mücadele için gönüllü vatandaşlardan oluşan özel ekipler kurarak büyük bir adım attı. “Turuncu gönüllüler” olarak anılan bu timler, zorlu arazilerde ve sıcak hava koşullarında profesyonel ormancılarla birlikte sahada ter döküyor. Her biri yangınla mücadele için eğitilmiş 15’er kişilik 5 yaya timi ve bir motokros destek ekibi, yaz aylarında artan yangın riskine karşı alarmda bekliyor.

Eğitimden cepheye: Gönüllü olmak yetmez, donanım şart

Gönüllü olarak yangınlara müdahale etmek isteyenler, önce zorlu bir eğitim sürecinden geçiriliyor. İlkyardım, arama kurtarma, yangın söndürme teknikleri ve sahada kullanılan araçlara dair bilgi eğitimleri, bu işin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Bu eğitimleri başarıyla tamamlayanlara sertifikaları veriliyor ve ardından ekipmanlarla donatılarak sahada görev almaları sağlanıyor.

Kimisi muhasebeci, kimisi usta ama hepsi gönüllü

Turuncu timlerde yer alan gönüllüler sadece eğitimli değil; aynı zamanda farklı mesleklerden gelerek toplumun her kesimini temsil ediyor. Aralarında öğretmen, mali müşavir, fayans ustası, iş güvenliği uzmanı gibi birçok kişi var. Yangın ihbarı geldiğinde kimisi masasından, kimisi şantiyesinden ayrılıp hızla belirlenen buluşma noktalarına giderek orman ekiplerinin yardımına koşuyor.

İşini bırakıp yangına giden yürekler

Gönüllüler, yangın çağrısı geldiği an günlük işlerini bırakıp ekipmanlarıyla alana intikal ediyor. Bu gönüllülerin bazıları, zamanla profesyonel ekiplerle yarışacak derecede deneyim kazanıyor. Yangın hortumlarını çekmek, tırmıkla hat açmak, yangının ilerlemesini engellemek, soğutma çalışmaları yapmak gibi önemli görevlerde yer alıyorlar.

Turuncu kıyafetleriyle Yeşil Vatan’ın gözcüleri

Kendilerine özel olarak hazırlanan turuncu koruyucu kıyafetler, gönüllüleri sahada görünür kılıyor. Yangının ortasında profesyonel ormancılarla birlikte çalışan bu timler, “Yeşil Vatan”ın korunmasında artık ayrılmaz bir destek unsuru.

Gönüllü ordunun komutanı: 3974 kişilik dev kadro

Denizli Orman Bölge Müdürü Ahmet Köle, kent genelinde kayıtlı 3974 gönüllü olduğunu açıklıyor. Ancak her gönüllü cepheye sürülmüyor; özellikle profesyonel eğitimi olanlar öncelikli görev alıyor. Köle, “Yangın bir afettir. Bu sebeple sahada en faydalı olanlar, daha önce arama-kurtarma ve ilkyardım eğitimi almış olanlar. Gönüllü olmak güzel ama bu işi doğru yapmak en önemlisi” diyor.

Her time bir ağaç ismi: Ardıç, Meşe, Sedir...

Gönüllü timler sadece numaralandırılmakla kalmıyor; her birine bir ağaç ismi veriliyor. Böylece aidiyet duygusu da güçleniyor. Ardıç, Meşe, Sedir gibi isimlerle çağrılan ekipler, kendi içinde koordinasyonla hareket ediyor ve görevlerini disiplin içinde yerine getiriyor.

"Biz de vatanı savunuyoruz" diyen mali müşavir

42 yaşındaki mali müşavir Ferdi Yılmaz, yangın haberini aldığı an düşünmeden harekete geçiyor. “Adı üstünde gönüllüyüz. Severek yapıyoruz. Bu bir görev değil, bir onur. Nasıl askerimiz sınırda vatanı koruyorsa, biz de burada Yeşil Vatan’ı savunuyoruz” diyor. Onun için ağaçlar sadece odun değil, birer canlı. Ve her canlı, korunmaya değer.

Fayans ustası yangından korkmaz

53 yaşındaki fayans ustası Fesih Üçel ise, "Çağrıldığımda ne iş yapıyor olursam olayım bırakıp geliyorum. Biz bu işi korkmadan yapıyoruz. Ormanlar bizim geleceğimiz, yok olmalarına göz yumamayız” diyor. Üçel, yangın hattında hortum taşıyor, çapa yapıyor, gerekirse trafik akışını düzenliyor.

Yangına karşı omuz omuza: Soğutmadan güvenliğe her noktadalar

İş güvenliği uzmanı Nusret Güngör, sahada ormancıların yükünü paylaşanlardan. “Yangın sonrası soğutma çalışmalarında en ufak bir duman bile bırakmamak için didiniyoruz. Hortum çekiyoruz, tırmıkla yangın hattı oluşturuyoruz, bazı bölgelerde ise trafik düzenlemesi bile yapıyoruz. Saha içinde ne görev verilirse yapıyoruz” sözleriyle hem ön hem arka cephede aktif olduklarını ifade ediyor.

Kapılar herkese açık ama bilinçli destek şart

Denizli Orman Bölge Müdürlüğü’nün kapıları, bu mücadelede yer almak isteyen her vatandaşa açık. Ancak yetkililer, bu işin romantik hayallerle değil, bilinçli bir sorumlulukla yapılması gerektiği konusunda ısrarcı. Yangın sahası, sadece yürek değil, bilgi ve fiziksel dayanıklılık da isteyen bir cephe. Bu yüzden gönüllülere önce eğitim, sonra sorumluluk veriliyor.

Kaynak: AA