Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde Hacı Bektaş Veli'nin hakka yürüyüşünün 752. yıldönümü anma etkinliğine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Alevi dedeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Etkinlikte konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Biz bu cennet vatanımızda birlik ve beraberlik içinde yaşıyoruz. Ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinin düştüğü her karış toprağımızda, ocağımızın tüttüğü her hanemizde asırlardır türküler yakılır, ilahiler yankılanır, nefesler, ağıtlar yansır dağlara taşlara çünkü biz, 85 milyonluk koca bir aileyiz. Biriz, iriyiz, diriyiz. 'İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirini sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız' buyuruyor ya Peygamber Efendimiz. İçinde sevgi olan her kalpte rahmet vardır, merhamet vardır, şefkat vardır. En yüce servet ilimdir.
'Doğruluk dost kapısıdır' diyen Hacı Bektaş Veli, 'Gelin, tanış olalım. İşi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim. Dünya kimseye kalmaz' diyen Yunus Emre, 'Yürek yorulunca kem gözden akar' diyen Hazreti Mevlana, Pir Sultan Abdal ve cümle erenlerimizin irfanı ile gönülden gönüle kaderimiz bir, kıblemiz bir, duamız bir diyerek sizlere sesleniyoruz. Rabbim; milletimizi, devletimizi, kardeşliğimizi daim, niyazlarımızı ve niyetlerimizi kabul eylesin" diye konuştu.
'TÜRKİYE YÜZYILI BİR KİMLİK SİYASETİ DEĞİL, BİRLİK SİYASETİDİR'
Sözlerini sürdüren Bakan Yerlikaya, "Yesevi ocağında yanan kandil Kafkaslar'dan Anadolu'ya, Balkanlar'dan dünyanın dört bir yanına bin yıldan bu yana, ışığıyla, nuruyla, parlaklığıyla yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Bu yol ki muhabbet yolu. Bu yol ki kardeşlik yolu. Bu yol, Peygamber Efendimizin yolu. Bu yol Hazreti Ali'nin, ehlibeytin yolu. Bu yol kurtuluşun yolu.
Hamdolsun köklerimiz ulu bir çınar. Rüzgar ne kadar sert eserse essin Allah'ın izniyle hiçbir şey bağlarımızı koparamadı, koparamayacak. Türkiye Yüzyılı'nın inşasında da bu bağ, güçlenerek devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri üzere Türkiye Yüzyılı şefkatin yüzyılı. Türkiye Yüzyılı bir kimlik siyaseti değil, birlik siyasetidir. Kutuplaştırma değil, kucaklaşma siyasetidir. Türkiye Yüzyılı'nın temelinde kadim devlet geleneğimiz, bizi var eden değerlerimiz var. Harcında ise Yunus'un aşkı, Mevlana'nın sevgisi, Hacı Bektaş'i Veli'nin nefesi var. Öyleyse hünkarın nasihatını gelin hep birlikte yeniden ve yeniden ikrar edelim" ifadelerini kullandı.
'YOLUMUZUN HAK VE HAKİKAT OLMASINI DİLİYORUZ'
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise "İnsanın cemali, sözünün güzelliğidir. Sözü bizleri hak, hakikat ve sözde birliğe çağıran Hünkar Hacı Bektaş Veli'yi rahmet ve minnetle anarak selamlıyoruz. Sözümüzün yolumuzun, duamızın hak ve hakikat olmasını diliyorum. Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Mevlana ve Yunus gibi milli değerlerimizin ışığıyla aydınlanan bu toprakların evladı olmak, bizler için çok gurur ve ayrıcalık. Bu gurur, aynı zamanda bizlere önemli sorumlulukları da yüklüyor. Bunun da bilincindeyiz" dedi.
'GEREKLİ HER TÜRLÜ ADIMI ATMAYA HAZIRIZ'
Yaptıkları çalışmalara değinen Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bu kıymetli mirası koruyup gelecek nesillere aktarabilmek için Kültür ve Turizm Bakanlığı ailesi olarak var gücümüzle çalışıyoruz. 2021 yılının UNESCO tarafından Hacı Bektaş Veli Anma Yılı olarak belirlenmesinin ardından Cumhurbaşkanlığımız tarafından yayınlanan genelgeyle 2021 yılı Hacı Bektaş Veli Yılı ilan edilmişti. Biz de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak 2021 yılında Kadıncık Ana Evi'nin restorasyonunu ve 2022 yılında Bektaş Efendi türbesinin restorasyonunu tamamlayarak açılışını gerçekleştirmiştik.
Geçtiğimiz yılın kasım ayı itibariyle Hacı Bektaş Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın kuruluşu tamamlandı. Başkanlığımız talepte bulunan cemevi ihtiyaçlarını, eksiklerini karşılamak için kurulmuş bir destek kurumu olarak hizmet verecek. Bakanlığımın görev alanına giren her konuda gerekli her türlü adımı atmaya hazırız. Bu adımlarda güçlü desteğini her zaman yanımızda hissettirmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza da bir kez daha teşekkürümü iletmek istiyorum."
'BU ANLAYIŞTA AYRI GAYRI YOKTUR'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da "Ne mutlu ki bizlere 752. vefat yılında dahi diriliğini koruyan, ilmiyle çağları aşan manevi mimarlara sahibiz. Ne mutlu ki bu toprakların mayasında Yunus Emre'den, Ahi Evran'dan, Hazreti Mevlana'larla kudret eliyle kurulmuş yıkılmaz yapımız bizim. Aşk kalemiyle kazılmış, silinmez tapumuz bizim. 'Yaradan'a sığınıp ümit ile gelenlere ezelden ebede kadar açıktır kapımız bizim' diyen Hacı Bektaş Veli gibi coğrafyamızı imanla yoğuranlardan, muhabbetle ilmi birleştiren ve insanı insanın aklına, gönlüne hitap edenler var.
Cenab-ı Allah milletimizi, cümle erenleri, evliya ve evliyaların mirasına mütrik eylesin. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Hoca Ahmet Yesevi'nin divanı hikmeti, Yunus Emre'nin divanı, Mevlana Celaleddin Rumi'nin mesnevisinde olduğu gibi, Hacı Bektaş Veli de eserleriyle, insanları doğruya, iyiye ve güzele yönlendirmiştir. Tüm yaşamı boyunca düşmanlarının kötülüklerin ortadan kalkıp sevgiyi, saygı ve barış içinde yaşanması için mücadele etmiştir. Düşünceleri, milli birlik ve beraberliğimize katkı sağlamış, önemini bugün daha iyi kavradığımız düşünceleriyle sadece milletimize değil, tüm insanlığa evrensel mesajlar vermiştir.
Bütün yaratılanlara sevgiyle, merhametle davranan Anadolu'dan Balkanlar'a kadar uzanan karşılıklı anlayış iklimine önemli katkılar sunmuştur. Bu anlayışta ayrı gayrı yoktur. Sen, ben kavgası yoktur. Öfke asla yoktur. Birlik, beraberlik ve kardeşlik vardır" diye konuştu.
Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"'Düşmanın bile insan olduğunu unutma' sözleriyle bütün insanlığı kardeşliğe davet eden Hacı Bektaş Veli; ahlaklı ve erdemli olmayı, insan olmanın en temel baskı vasfı olarak tanımlamıştır. Ahlak ve marifetin bir bütün olduğunu düşünen Hünkar Hacı Bektaş, insanca yaşamanın yolunun eline, diline ve beline sahip olmaktan geçtiğini söylemektedir. Hak aşığı Hacı Bektaş Veli'yi bu yıl öğretisinden 'süzülen sözümüz haktır, özümüz aşktır, yolumuz birdir' ifadesiyle anıyoruz. Nakış nakış bu topraklara dokunduğu değerleri yeniden zikrederek hayatımıza daha çok dahil etmek için çabalıyoruz. İnsanlığın savaş yerine barışı, düşmanlık yerine dostluğu, kin ve nefret yerine sevgiyi koymaya ne kadar ihtiyaç duyduğunu hep birlikte görüyoruz. Maalesef tüm dünyada gördüğümüz gibi yakın coğrafyamızda bunu daha net bir şekilde görüyoruz. Dünyanın farklı yerlerinde yaşanan insani dramlara, göçmen krizlerine, Müslüman ülkelerin ortaya koyduğu acı tabloya baktığımız zaman Anadolu irfanının hem bizden sonraki nesillere hem de dünyanın her bir noktasına taşınması gerektiğini daha iyi kavrıyoruz. Temelinde insanları yaratanın emaneti olarak gören bir büyük anlayışla hep birlikte bu çağda, bu anlayışa, bu insan merkezli can vermek zorundayız."
'YENİ KERBELALAR YAŞANMASINI ARZULAYANLARA UYANIK OLMALIYIZ'
Dünyada yaşanan son gelişmelere değinen Yılmaz, "Bugün dünyanın dört bir yanında kardeşlerimiz zulme uğrarken, masum siviller hayattan koparılırken bizlere düşen, haksızlıklar karşısında Hazreti Hüseyin misali bir duruş sergilemektir. Irk, dil, mezhep, meşrep farklılıklarını suni gündemlerle öne çıkararak kardeşliğimizi hedef alanlara, coğrafyamızda yeni Kerbalalar yaşanmasını arzulayanlara karşı uyanık olmalıyız. 'Birbirimizin eksiğini bulmaya çalışmayın. Birbirinizin özel ve mahrem hayatını araştırmayın. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize sırtınızı dönmeyin. Birbirinize kin ve nefret beslemeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeş olun' buyuran Peygamber Efendimize layık birer Müslüman ve bir toplum olarak aramızdaki dayanışmayı perçinlemeliyiz.
Bizlere düşen, Hacı Bektaş Veli gibi iyilerin ve iyiliklerin yanında kötülerin ve kötülüklerin karşısında olmaktır. Hakkı ve hakikati tutup kaldırmaktır. Hep beraber bizi bir kez daha zor dönemlere sokmak için aramızdaki mezhep ve meşrep farklılıklarını, etnik kökenleri bir şekilde kaşımak isteyenlere 'dur' diyoruz. 'Dur' demeye devam edeceğiz. Özellikle bugünlerde Batı'da sıkça karşılaştığımız İslam düşmanlığı ve kutsallarımıza ifade hürriyeti kisvesi altında yapılan menfur saldırılara ve nefret suçlarına hep birlikte sesimizi yükselteceğiz. Hiç kimsenin bizi bölmesine, ayrıştırmasına, kardeşliğimize zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar nasıl nazlı hilalin gölgesinde birliğimize helal getirmediysek, kardeşlik yeminimizden dönmediysek bundan sonra da aynı yolda devam edeceğiz. Fitne, fesat ve tefrikat girişimlerine fırsat vermeyecek. El birliğini ve gönül birliğini yolumuza esas kılacağız" diye konuştu.
'HER DAİM DAYANIŞMAMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ'
Cemevlerinde yapılan düzenlemelerle ilgili de konuşan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizim yolumuz, irfan mektebinin yoludur. Bizim yolumuz, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyen anlayışın yoludur. Bu anlayışın sonuçlarından biri yakın geçmişte yaptığımız kanuni düzenlemeler ile cemevlerine çeşitli kamu destekleri verilmesini sağlamak ve yeni bir başkanlık oluşturarak Alevi Bektaşi vatandaşlarımızın taleplerine kurumsal bir yapı içinde yaklaşmak olmuştur. Bu düzenlemeler yapılırken ben, Plan ve Bütçe Komisyonu başkanıydım. Bu düzenlemeleri yapmak, benim komisyona nasip oldu çünkü genel bir kanun içinde yapılıyordu. Bu düzenlemeleri yapan komisyona başkanlık yapmaktan dolayı da büyük bir onur duyduğumu belirtmek isterim.
Bunlar yeter mi? Yetmeyebilir. Doğru yönünde atılmış adımlardır. Kanunlarımızda ilk defa cemevi ifadesi geçmiştir. İlk defa kamusal destekler, bir kanuni meşru zemine dayandırılmıştır. Çok önemli bir adımdır ama inşallah gelecekte Alevi Bektaşi vatandaşlarımızın farklı taleplerini de onlarla istişare içinde, onlarla birlikte tartışmaya, konuşmaya devam edeceğiz. Biz, demokratik bir hukuk devletiyiz. Bu topraklar hepimizin ortak vatanı. Bu devlet hepimizin ortak devleti. Bu anlayış içinde sorunlarımızı tartışmaya, konuşmaya ve birlikte gönül birliği içinde ve akıl birliği içinde çözmeye devam edeceğiz. Bu yoldan ayrılmayacağız ve her daim dayanışmamızı güçlendireceğiz."